İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Anayasa Mahkemesinden 'mülkiyet hakkı' kararı

Anayasa Mahkemesi, kiralayan kişilerce kaçakçılıkta kullanıldığı gerekçesiyle el konulan ve yargı sürecinde "iyi niyetli üçüncü kişi"ye ait olduğu belirlenerek müsadere edilmeyen otobüs sahibinin uğradığı zararın kamu tarafından karşılanmamasını, Anayasa'nın "Mülkiyet Hakkı" başlıklı 35. maddesinin ihlali olarak değerlendirdi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Ekim 2017 14:22, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Anayasa Mahkemesinden 'mülkiyet hakkı' kararı

Yüksek Mahkemenin, Hanife Ensaroğlu adlı kişinin bireysel başvurusuna ilişkin kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, başvurucu 2007'de M.B. şirketinden kiraladığı otobüsü, 2008'de Ö.O. adlı turizm şirketine kiraladı. Şirket, otobüsü uluslararası yolcu taşımada kullandı.

Kapıkule Gümrüğünde, 28 Nisan 2009'da x-ray ile yapılan taramada, orta kapının altında, sonradan yapıldığı anlaşılan küçük bölmede 507 bin avro, 80 bin dolar ve 2 bin 277 gram hurda altın bulundu.

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı, altın, döviz ve otobüse el koydu. El konulan dövizlerle ilgili soruşturmayı ayırırken, altınlarla ilgili aracın üç şoförü hakkında "eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ithal etmek" suçundan dava açıldı. İddianamede suçta kullanıldığı gerekçesiyle el konulan otobüsün müsaderesi de istendi.

Mahkeme, yargılama sırasında başvurucu Ensaroğlu'nu da çağırdı. Ensaroğlu, finansal kiralamayla otobüsün hak sahibi olduğunu ve şirkete kiraladığını, yolcu taşımada kullanıldığını bildiğini ancak kaçakçılıkta kullanıldığını bilmediğini ifade etti.

Davanın üçüncü celsesinde mahkeme otobüsü kasko değeri veya rayiç değeri üzerinden teminat veya teminat mektubu yatırılması kaydıyla, dava bitene kadar iadesine karar verdi.

Mahkeme, ilk kararında sanıkların üçünü de hapis ve adli para cezasına çarptırırken, Yargıtayın bu kararı bozmasının ardından sanıklardan ikisinin beraatına, birinin ise hapis ve adli para cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme el konulan altınların müsaderesine hükmederken, otobüs sahibi M.B. şirketi ve otobüsü kiralayan Ensaroğlu'nun "iyi niyetli üçüncü kişi" konumunda olduklarını kabul ederek, otobüsün müsadere edilemeyeceğine karar verdi. Mahkemenin hükmü 30 Haziran 2011'de kesinleşti. Otobüs de sonraki ay başvurucuya teslim edildi.

- Tazminat talebi reddedildi

Ensaroğlu, otobüse el konulduğu tarihten iade edilen tarihe kadarki kaybı olarak 405 bin lira, yıpranma bedeli olarak 10 bin lira ve manevi tazminat olarak 425 bin lira tazminat talebiyle Hazineye dava açtı.

Mahkeme 26 Şubat 2013'te davayı, "el koyma işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle" reddetti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi de 16 Mayıs 2014'te hükmü onadı.

Onama ilamında, otobüste gizli bölmenin varlığına dikkat çekilerek, el koymanın haksız olmadığı savunulurken, yargılama sırasında aracın teminat karşılığında ve trafik kaydına şerh konularak iadesine karar verildiğine, ayrıca Ensaroğlu'nun, uğradığını ileri sürdüğü zararı aracı suçta kullanan kişilerden talep edebileceğine yer verildi.

Ensaroğlu, karar üzerine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.

- Anayasa Mahkemesi ihlale hükmetti

Yüksek Mahkeme, yaptığı incelemenin ardından başvurucunun, Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan "mülkiyet hakkının ihlal edildiği" sonucuna vardı ve bunun sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesine karar verdi.

Yüksek Mahkemenin kararında, suçta kullanılan ve suça konu eşyalara el konulmasıyla, bunların yeniden suçta kullanılmalarının önüne geçilmesi, caydırıcılığın sağlanması ve muhtemel müsaderenin sonuçsuz kalmasını önlemenin amaçlandığına dikkat çekilerek, bununla birlikte kamu makamlarının, bu tedbiri alırken kişilerin mülkiyet haklarının korunmasını da gözetmeleri gerektiği ifade edildi.

El koyma tedbirinin ise kişilerin geçici süreyle de olsa mülkünden yoksun bırakılması sonucuna yol açtığı hatırlatılan kararda, somut olayda başvurucunun otobüsüne 2 yıl 3 ay boyunca fiilen el konulduğu belirtildi.

Başvurucunun finansal kiralama sözleşmesi çerçevesinde otobüs üzerinde her türlü faydayı elde etme hakkına sahipken ve olay öncesinde otobüsünü kiralayarak ekonomik menfaat sağlarken, el koyma işlemi nedeniyle bu süre boyunca bundan yoksun kaldığına işaret edilen kararda, somut olayda Edirne 1. Asliye Ceza Mahkemesinin ilk mahkumiyet kararıyla birlikte suçta kullanılan otobüsün iyi niyetli üçüncü kişiye ait olduğunu kabul ettiğine ve otobüsün müsaderesine yer olmadığına karar verdiğine dikkat çekildi.

Yargıtayın da bu konuda bozma kararı vermediği, dolayısıyla aracın suçta kullanılmakla birlikte iyi niyetli üçüncü kişi konumundaki şirket ile başvurucuya ait olduğunun en azından ilk hüküm tarihi itibarıyla açığa kavuştuğu belirtilen kararda ancak otobüs üzerindeki fiili el koyma tedbirinin sürdürüldüğü ve otobüsün iadesinin, kesinleşme şartına bağlandığı, oysa otobüse fiilen el koymak yerine trafik siciline şerh konulabileceği ifade edildi.

- "Kamu makamlarının hatalı tutum ve işlemleri"

Başvurucunun, Yargıtayın belirttiği şekilde eşyayı kullanan kişilere dava açabilmesinin yeterli görülebileceği belirtilen kararda, "Ancak sanıklara karşı açılabilecek böyle bir tazminat davasının, kamu makamlarının hatalı tutum ve işlemlerinden kaynaklanan sorumluluk hallerini kapsamadığı açıktır" değerlendirmesinde bulunuldu.

Barış Kılıç

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber