İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Kara Harp Okulundaki darbe girişimi davasına devam edildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki (KHO) eylemlere ilişkin, 239 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Kasım 2017 13:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kara Harp Okulundaki darbe girişimi davasına devam edildi

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Darbe girişimi esnasında derdest edilen okul komutanı emekli Tümgeneral İzzet Çetingöz de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.

Savunma yapan eski üsteğmen Atilla Kahraman, şubattan itibaren Kara Harp Okuluna geçici olarak görevlendirildiğini, darbe girişiminden önce de Afyonkarahisar'da düzenlenmesi planlanan harp tarihi gezisi için hazırlıklar yaptığını anlattı.

Akşam 21.00'den sonra firari kurmay Yarbay Ömer Ergenekon'un gezide güvenlik görevi verilen 27 öğrencinin nerede olduğunu sorduğunu ve hızlı şekilde hazır edilmelerini istediğini söyleyen Kahraman, Ergenekon'un öğrencileri silahlı olarak içtimada hazır etmesi talimatını verdiğini belirtti.

İlerleyen saatlerde kurmay başkanı İlhami Polat tarafından kışlada alarm verildiğini ve F-16'ların uçmaya başladığını ifade eden Kahraman, bazı öğrencilerin kışla dışına çıkarıldığını, kendisinin de kışlada kalan öğrencilerin emniyetini sağlamak için tedbirler aldığını öne sürdü.

Etimesgut'a nakledilen Hava Harp Okulu öğrencileriyle bindirildiği helikopterin geri dönmesinin kendi çabasıyla gerçekleştiğini savunan Kahraman, Ergenekon'un 27 öğrenci ile Ulus'taki Türk Telekom'u işgale gittiklerini de bilmediğini iddia etti.

- "Böyle tatbikat olmaz"

Sanık Mustafa Tanrıkulu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Temin Merkezinde görevli olmasına rağmen bir süreliğine Kara Harp Okulu emrine verildiğini, darbe girişimi öncesinde yüzbaşı rütbesinde olduğunu söyledi.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı evine giderken Albay Ali Can'ı gördüğünü ve kendisini eve bırakmasını istediğini dile getiren Tanrıkulu, Can'ın tatbikat olduğu ve 28. Mekanize Tugayı'na gittiği gerekçesiyle bunu kabul etmediğini bildirdi.

Bundan sonra kendisinin de Mamak'taki 28. Mekanize Tugayı'na gitme kararı aldığına dikkati çeken Tanrıkulu, tugay nizamiyesine yaklaştığında tankların dışarıya çıktığını gördüğünü, bu esnada Binbaşı Vedat Karagöz'ün kendisini aracına çağırdığını anlattı.

Karagöz'ün, "Böyle tatbikat olmaz, tuzak bu." dediğini ve birliğe girmeden güvenli olduğu gerekçesiyle Kara Harp Okuluna gittiklerini savunan Tanrıkulu, okula girdikten sonra ziyaretçi bölümünde bulunan bekleme odasında beklediklerini, sabah saatlerinde de kışladan çıkarak evine gittiğini ileri sürdü.

Darbeye yönelik bir faaliyetinin bulunmadığını ve FETÖ üyeliği suçlamasını kabul etmediğini dile getiren Tanrıkulu, mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanının, 28. Mekanize Piyade Tugayı'na neden girmedikleri sorusu üzerine Tanrıkulu, "Muharip birliklerin şehir içerisinde, meskun mahalde tatbikatı olmaz. Tankların yürüdüğünü ilk gördüğümde aklıma Sincan'da tankların yürütülmesi geldi." yanıtını verdi.

Savunma yapan Şahin Akat da suçlamaları kabul etmedi.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber