İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Arabuluculuk sayesinde davalar 3 haftada sonuçlanacak

Bağımsız Arabuluculuk ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Merkezi Başkanı Dursun Yassıkaya: -""Ortalama bugün bir iş mahkemesi davası açtığınızda kanunda hüküm var '4 ay içinde sonuçlandırılması gerekir' diye ama biz bu süreci arabuluculuk üzerinden 3 hafta içerisinde sonuçlandırmak zorundayız. 3 haftanın sonunda sadece 1 hafta uzatabiliyoruz"

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 18 Kasım 2017 16:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Arabuluculuk sayesinde davalar 3 haftada sonuçlanacak

Bağımsız Arabuluculuk ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Merkezi (BAM) Başkanı Dursun Yassıkaya, "Ortalama bugün bir iş mahkemesi davası açtığınızda kanunda hüküm var '4 ay içinde sonuçlandırılması gerekir' diye ama biz bu süreci arabuluculuk üzerinden 3 hafta içerisinde sonuçlandırmak zorundayız. 3 haftanın sonunda sadece 1 hafta uzatabiliyoruz" dedi.

BAM Başkanı Dursun Yassıkaya, arabuluculukla ilgili yaptığı açıklamada, "Bizim yapmış olduğumuz iş, İş Kanunu'ndaki yapılan değişikliklerle ilgili olarak işçi işveren uyuşmazlıklarındaki itirazların gönüllülük esasına dayalı olarak yapılacak uygulamalarda süreç yönetiminde dahil olmak. Taraflar bize geldiklerinde kendi iradelerini gizlilik esasına dayalı olarak itirazlarını görüşecekler ve bir sonuca bağlayacaklar. Sonuca bağladıklarında eğer avukatları sürece dahil olursa mahkeme ilamı niteliği kazanacak. Avukatlar sürece dahil olmazsa taraf vekili sıfatıyla Usul Hukuk Mahkemesine müracaat ederek ilam hükmünde belgeyi kazanacaklar. İş akdi feshedildiğinde veya itirazın doğduğu andan itibaren zorunlu olarak 1 ay içerisinde arabulucuya başvurmak zorundalar. 1 Ocak itibariyle bu süreç zorunlu oldu. Adliyeye gitmeden dava yoluna başvurmadan önce iş uyuşmazlıklarıyla ilgili her türlü konu kıdem, ihbar, fazla mesai ve diğer konular arabuluculukla çözümlenecek" diye konuştu.

"Arabuluculuk üzerinden 3 hafta içerisinde sonuçlandırmak zorundayız"

Yassıkaya, konuşmasına şöyle devam etti:

"Dolayısıyla çözümlenmediği takdirde herhangi bir hak kaybına uğramayacak, dava açma hakkı baki olacak. Ama burada hukuk sistemimizde hak temelli anlayıştan tarafların menfaati temelli bir anlayışa evrilmiş olduk ve her iki sistem birlikte uygulanacak. Bu konuda vatandaş isterse avukatıyla gelebilir, isterse bireysel kendisi başvurabilir. Başvuru neticesinde 3 hafta içinde sonuçlandırılmak zorunda. 3 haftanın sonunda 1 haftalık uzatma hakkı var. Bu tutanaklarla ilgili anlaşma belgeleri düzenlendiğinde sadece tarafların anlaştığına dair bir istatistiki veri olmak için Adalet Bakanlığına biz tutanakları göndereceğiz. Onların bir sureti Adalet Bakanlığında olacak, arabuluculuk sürecinde taraflar kendi istedikleri şekilde anlaşabilecekler. Bu hukuki anlamda çatışmadan çok bir uzlaşmaya dayalı ve toplumsal uzlaşı kültürüne de hizmet etmiş olacak. Ortalama bugün bir iş mahkemesi davası açtığınızda kanunda hüküm var '4 ay içinde sonuçlandırılması gerekir' diye ama biz bu süreci arabuluculuk üzerinden 3 hafta içerisinde sonuçlandırmak zorundayız. 3 haftanın sonunda sadece 1 hafta uzatabiliyoruz. Burada şöyle sorunlarla da karşılaşabiliriz, taraflardan birisi uzaklaşmak istemeyebilir. Davet mektubuna cevap vermeyebilir veya mazeretsiz olarak görüşmeleri terk edebilir. Bunun sonucunda görüşmeyi terk etmeyen arabuluculuğun davetini kabul eden anlaşmadan yana olan taraf yargılama safhasında davayı kaybetse dahi her türlü yargılama gideri, vekalet ücreti karşı tarafın üzerine binmiş olacak. Vatandaşın açmış olduğu dava normalde yasa gereği 4 ay içinde bitmek zorunda ama hiçbir iş hukuku uyuşmazlığının 4 ayda bitmesi mümkün değil, 2 yıldan önce bitmiyor. Dolayısıyla bu süreç en fazla 1 ay içerisinde sonuçlanmış olacak."

"Vatandaş arabuluculuk sürecinde arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre anlaşılan bedel üzerinden yüzde 6 arabuluculuk ücreti ödeyecek"

Vatandaşın ödeyeceği maliyet boyutuna ilişkin Yassıkaya, "Vatandaş arabuluculuk sürecinde arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre anlaşılan bedel üzerinden yüzde 6 arabuluculuk ücreti ödeyecek. Bunu da taraflar eğer anlaşırlarsa kendi aralarında isterlerse birisi ödeyebilir, eğer anlaşamazlarsa taraflar yüzde 3 yüzde 3 oranında ödemiş olacaklar. Şu anda 1 Ocak itibariyle öncelikli olarak iş hukukundan doğan uyuşmazlıklar ama şu anda Bakanlığın tasarısı itibariyle özel hukuktan kaynaklanan aile hukuku, boşanma hariç, velayet hükümleri hariç, sigorta hukuku, enerji hukuku, tüketici hukuku ve 250 bin liraya kadar olan ticari uyuşmazlıkların tamamı arabuluculuğa gelmiş olacak. Devlet özel hukuktaki rolünü sadece denetleyen ve kontrol eden bir sisteme geçiyor. Arabuluculuk merkezleri ve arabulucular tamamen Adalet Bakanlığının denetiminde olacak. Taraflar mahkemeye gittiği zaman öncelikli olarak kendi avukatıyla ayrı bir vekalet ücreti ödemek zorunda. Karşı tarafta davayı kaybettiği takdirde avukat varsa onun vekalet ücretini ve yargılama giderlerini ödemek zorunda. Ama arabuluculuk müessesine geldiyse avukatsız gelirse sadece arabuluculuk ücreti ödeyecek eğer avukatıyla gelirse avukatının kendi arasındaki saat ücretine veya vekalet ücretine göre bir ücret ödeyecek. Ortalama 10 bin liralık bir iş davasında avukatına asgari ücret tarifesine göre bin 200 lira vekalet ücreti ödemek zorunda. Davayı kaybettiği takdirde bin 200 lira karşı tarafa ödemek zorunda. Arabulucuya geldiği zaman arabulucudaki saat ücretine göre avukatına ortalama 250 lira veya 400 lira gibi bir rakam ödemiş olacak. tabi vekalet ücreti de 5'te 1'e inecek" açıklamasında bulundu.

"Burada konuşulan her şey gizli kalmak zorunda ve mahkemede veya başka bir yerde delil olarak bir hükmü olmuyor"

Boşanma ve aile hukukuyla ilgili uyuşmazlıkların henüz yasallaşmadığını bildiren Yassıkaya, bunun mevzuat çalışmasının Bakanlık'ta bitmek üzere olduğunu, ticari uyuşmazlıklardaki mevzuat çalışmasının da bitmek üzere olduğunu aktardı.

Yassıkaya, "Bakanlığın hedefi 2018 yılının Temmuz ayı itibariyle aile arabuluculuğu, 250 bin liraya kadar olan ticari arabuluculuklardaki her konuyu arabuluculuğa getirme konusunda bir kararlılığı var. Bu konuda şu anda aile arabuluculuğuyla ilgili olarak eğitici eğitimini tamamladı Bakanlık. Şimdi uzmanlık eğitimine başlayacak. Bizler de bu konuda uzmanlık eğitimi alacağız. Bu yeni bir müessese. Henüz tam kamuoyu tarafından bilinmiş değil, kamuoyunda adeta bir kadılık gibi algılanıyor aksine kadılık müessesi hiç değil, çünkü kadılıkta kadı bir hüküm verirken burada arabulucu taraflar adına herhangi hukuki bir değerlendirmede, mütalaada bulunmuyor. Hepsinden önemlisi burada konuşulan her şey gizli kalmak zorunda ve mahkemede veya başka bir yerde delil olarak bir hükmü olmuyor" ifadelerini kullandı.

"Arabulucu olabilmeniz için hukuk fakültesi mezunu olmanız gerekiyor"

Çözüm merkezinde 9 arabulucu olduğunu söyleyen Yassıkaya, şunları kaydetti:

"Burayla ilgili olarak bizim kendi uzman kadromuz ayrıca var. Danışman kadromuz var. Buraya gelen arabulucu bu listeden istediğini seçebileceği gibi Bakanlıktan görevlendirmeyle ilgili dosya bize gelebilecek. Biz de kendi içerimizde uzmanlık alanlarımız farklı olduğu için görev dağılımını ayrıca kendi içimizde de yapmış olacağız. Burada avukatlar yok. Arabuluculuk müessesesi avukatların şu anda yaptığı bir meslek gibi algılanıyor lakin arabulucu olabilmeniz için hukuk fakültesi mezunu olmanız gerekiyor ve mezuniyetinizden 5 yıllık sürelik bir mesleki tecrübenize ihtiyaç var. Avukatlık olmayabilir başka bir alanda çalışabilirsiniz. Ama hukuk fakültesi mezunları yapabiliyor. Kamuoyunda sanki sadece avukatlar yapıyormuş gibi bir algı var. Avukatlar bunun başat rolüne soyundukları için böyle bir algı oluştu. Ben arabulucu olmadan önce avukatlık yapmaktaydım."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber