YÖK, ATA'yı bile mahcup etti!
mehmet harputlu
Ülkemizde ne zaman iyi niyetli kişiler çıkıp, bu memleket ve millet için faydalı şeyler yapmak istese, batının veya birilerinin kapıkulu olan ve köşe başlarını tutmuş kurumların yöneticileri, binbir numara yaparak, olmadık gündemler yaratarak, kamuoyunu yanıltmaya çalışırlar.
Çoğu zamanda başarılı olmuşlardır. Ne zaman ki, milletinin özünden, milletine hizmet için bir hareket ortaya çıksa, idealist insanlar göreve gelse, toplumun tamamını kucaklayan politikalar uygulamaya konulsa, ekonomik dengeler yerli yerine oturmaya başlasa, bu saçma savaş yeniden başlar. Şimdi bir düşünelim, Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kalmışken, YÖK Başkanı Sn. TEZİÇ'İN çağrısıyla toplanan rektörler, yapılan toplantı sonucunda sert bir bildiri yayınladı. Bildiriye göre rektörler, adeta aziz Türk milletinin iradesine ipotek koyarcasına, "TBMM'de temsil zafiyeti var" diyerek, isim vermeden, Başbakan Sn. Tayyip ERDOĞAN'A, Cumhurbaşkanı adayı olmama mesajı verdiler.
Sözüm ona, bu çok duygusal açıklamanın tek bir nedeni var. YÖK başkanı biliyor ki, Sn. Tayyip ERDOĞAN, Cumhurbaşkanı olursa, kendisi ve ekibi, güneşi gören kardan adam gibi eriyip kaybolacaklar. Bu kaçınılmaz kayboluşun gerçek nedeni ise, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu gün Gazi Mustafa Kemal'in "Düşmanı sınırlarımızdan dışarı attık. Ama esas düşman duruyor. O da cehalettir."cümlesinde aranabilir. Cahillikten kurtulmanın, uygar bir toplum olmanın yolu eğitimden, eğitimin yolu da üniversitelerden geçmektedir. Üniversitelerimizin durumu da ortada!
Ne acıdır ki, başarılı ilk 500 üniversite sıralamasında tek bir Türk üniversitesi yok. Böylesine bir başarısızlığa imza atmış bu insanlar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün göstermiş olduğu uygar medeniyet seviyesine bizleri nasıl taşıyabilirler? Bu kafayla giderlerse bu pek mümkün gözükmüyor. Çünkü: Üniversitelerimiz bilim ve akademik çalışmalar yapmak yerine siyaset ile uğraşıyor. Örnek mi istiyorsunuz? İnönü Üniversitesi Rektörü Sn. Fatih HİLMİOĞLU, eğitim ve bilimle uğraşmak yerine, muhalefet lideri edasıyla, Cumhuriyet'e sahip çıkmak adına miting tertiplemeye kalkıyor.
14 Nisan'da Ankara'da yapılacak miting için Rektör Bey'in, üniversite bünyesindeki öğrenci ve akademik personelin, sınav takvimini bile hiçe sayarak, zorla mitinge katılmalarını istemesi, sizce etik bir davranış mıdır? Ne güzel demiş Yunus Emre İlim, ilim bilmektir / İlim, kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen / Bu nice okumaktır? Kendi özünden haberi olmayan insanların, neler yaptığını hep birlikte görüyoruz. Bu ülke, tarihinin, nice karanlık, bulanık ve bunalımlı günlerinde, kurtuluşun ve huzurun yeni yönünü bulacak kadrolar çıkarmasını bilmiştir.
Böylesine olağandışı anlarda doğup, kendini gösterecek ruh, milletimizin özünde, Anadolu'nun kalbinde mevcuttur.