Çocuk da yaptılar kariyer de

EĞİTİM YÖNETİMİ VE TASARIMI KONULARINDA ÇALIŞIYOR

Zeynep Biçer Özçelik, Uludağ Üniversitesi, Fransız Dili Eğitimi bölümünden mezun oldu. 1993 yılında Bursa'da otomotiv ana sanayinde faaliyet gösteren bir şirkete girdi. İş yaşamında, 24 yılı geride bıraktı. 15 yılı, öneri, fikir geliştirme sistemleri, inovasyon, yaratıcı düşünme, fikri ve sınai mülkiyet hakları konularında çalışarak geçti. İki yıldır da eğitim yönetimi ve tasarımı konularında çalışıyor. Bugüne kadar yayınlanan birçok makalesi bulunuyor. BUİKAD Üyesi de olan Zeynep Biçer Özçelik, BUSİAD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Uzmanlık Grubu'nda da aktif çalışmalarını sürdürüyor.

DAHA ÇOK KATILIM

Başarılı olmasını yaptığı işe yüreğini koymaya bağlayan Özçelik, herhangi bir işte ilerleyebilmek için, o işi severek ve tutku ile yapmanın önemine işaret etti. Kadının ailedeki sorumlulukları büyük önem taşıdığının altını çizen Özçelik, kadınların, yemek pişirmek, çocuk yetiştirmek, ev ile ilgilenmek gibi işlerin yanı sıra çalışma hayatında da yer alabildiğine dikkat çekti. Özçelik, "Kadınların daha çok ekonomiye katılımı sağlanabilirse, daha yüksek ekonomik büyümeye ulaşılacağı şüphesiz. Kadınlar değişip geliştiğinde, ekonomi ve toplum da beraberinde değişiyor" diye konuştu.

DUYGUSAL ZEKASI YÜKSEK

Kadınların yapamayacağı, hiçbir şeyin olmadığına inandığının altını çizen Özçelik, şunları söyledi: "Kadınların, duygusal zekası daha yüksek olduğundan, fotoğrafa daha geniş açılardan bakıp, olayları tüm yönleriyle daha kolay görebiliyorlar. Empati yetenekleri daha fazla. Aynı anda birçok işi yapabilme becerisi ve organizasyonel güçleri de yüksek. Hem ev, hem de iş yaşamınızda planlı ve kararlı olduğunuzda, yapmak istediğiniz pek çok şeyi, zamanında yerine getirebiliyorsunuz. Ben de, önceliklerimi iyi belirlemeye gayret ediyor ve planımdan ödün vermemeye çalışıyorum."

YETENEK VE YETKİNLİK

İş hayatındaki başarının, yetenek ve yetkinlikten geçtiğine ve iyi bir ekip işi olduğunu düşündüğünü belirten Özçelik, "İnsanların kendi güçlerinin ve yapabileceklerinin farkında olması, koşullar ne olursa olsun, asla hedeflerinden vazgeçmemesi son derece önemli. Sürekli kendimizi geliştirme gayreti ve öğrenme isteği içinde olmalıyız. Çünkü, yaşam boyu iş garantisinin, yaşam boyu öğrenme yeteneğine bağlı olduğuna yürekten inanıyorum" dedi.

AİLESİNİ İKNA ETTİ

Ziyy Bebe Kurucusu Handan Durukan: Anne ve babası öğretmendi. Eğitimini sürdürmesini istiyorlardı. Ancak o, çalışma taraftarıydı. Ailesini ikna etmek için çok çabaladı ve liseden mezun olunca bir AVM'de mağaza elemanı olarak çalışmaya başladı. Yaklaşık 4,5 yıl burada tecrübe edindi. Daha sonra Kükürtlü'de bir ağabeyinin butik mağazasında çalıştı. 2005'te mağaza konseptini değişince, buradaki işinden ayrıldı. Evliydi. Biraz daha ailesine zaman ayırması gerekiyordu. Devlet Hastanesi'nde tıbbi sekreter olarak çalışmaya başladı. Giriş çıkış saatleri daha düzenliydi. Hafta sonları tatildi. Ancak aklı hep kendi işini kurmaktaydı. İnternet siteleri üzerinden gezerken, şu an işini kurduğu dükkanının kiralık olduğunu gördü. Hayallerini burada gerçekleştirebileceğine inanıyordu. Doğum izninde KOSGEB'in desteklerini duydu. En yakın zamanda İşkur'un açacağı eğitim programı vardı. Mülakat sonrasında kayıt yaptırdı. Bir haftada içinde her şey şekillendi. Mağaza açacaktı ve çocukları çok sevdiği içinde bebe giyimi üzerine çalışacaktı. Mağazasının isminin ne olacağını da düşündü. Kısa ve akılda kalıcı olmasını istiyordu. Osmanlıca'da kılık-kıyafet anlamına gelen Ziyy ismini kullanmaya karar verdi.

KADIN İSTERSE...

Hastaneden istifa etti. Eşiyle birlikte sektöre adım attı. 6 metrekarede alanda 0-14 yaş grubu arasında kız ve erkek giyim ürünleri satmaya başladı. Her ay katlayarak satış yaptığını ve işinin büyüdüğünü söyleyen Ziyy Bebe Kurucusu Handan Durukan, sosyal medya üzerinden de satış yaptığını açıkladı. İlerleyen sürede mağazasını büyütmeyi istediğini belirten Durukan, üretim yapmayı hedeflediğini kaydetti. Kendisinin de iki çocuk annesi olduğunu söyleyen Durukan, "Kadın isterse kariyer de yapıyor, anne de olabiliyor. Cesur olmak önemli. Ancak destekçileri olmazsa zor. Benim de en büyük destekçim ailemdi" dedi.

GÜMRÜKLERDE İŞ TAKİBİ YAPTI

CNC Şirket Kurucusu ve Genel Müdürü Neşe Yıldırım, üniversiteyi bitirdikten sonra stajyer olarak bir şirkete girdi. Lisan bildiği için kısa sürede başka bir şirkete transfer oldu. 1982'den 1985'e kadar ihracat müdürü olarak çalıştıktan sonra 1986'da kendi işini kurdu. Çalıştığı firmada ihracatın her safhasında bulundu. Yüklemeden sipariş almaya, yüklemeden ihracat banka evraklarının düzenlenip gönderilmesine kadar farklı işler yaptı.

KENDİSİNİ KABUL ETTİRDİ

Gümrüklerde iş takibi yaptı. O yıllarda kadın çalışan az olduğu gibi iş takibi yapan hiç kimse yoktu. Kendi işini kurunca gerekli aşamalardan geçerek, yardımcı karnesi aldı. Daha sonra gümrük müşaviri karnesi aldı. İlk zamanlarda kendisini kabul ettirmek için çok çabaladığını belirten Yıldırım, "Gümrük iş takibine gittiğimde 'Sen git müdürün gelsin' diyenler oldu. İşimi iyi bildiğim ve yaptığım için kendimi kabul ettirdim. O zaman yüz yüze görüşmeler yapıyorduk. Şimdi işler elektronik ortamda yürütülüyor. Bu durum, kadın için daha pozitif etki sağlıyor" dedi.

'BİRLİKTE ÇALIŞMALIYIZ'

Zamanı iyi ayarlayarak, her işin yapılabileceğini ifade eden Yıldırım, kadının iş hayatına atılmasını desteklediğini belirterek, "Kadına bir istisna yapılmasını hoş görmüyorum. Eşitlik için uğraşmamız lazım. Omuz omuza çalışma gösterip, bunu aşmak gerekiyor" diye konuştu.