Sorunlu Memuriyet Konularına Cevaplar

Sorunlu memuriyet konularında, sadece kamu kurumlarına görüş vermeye yetkili olan kurumlarının, verdikleri cevapları yayımlıyoruz. Yayımlayacağımız dosyada belediye meclisi üyeleri arasından başkan yardımcısı atanması, iki defa olumsuz sicil alma, sicil raporunun düzenlemediği yıllarda nasıl işlem tesis edileceği ve araştırma görevlilerinin hangi memuriyet kadrolarına naklen atanabileceği gibi konular yer almaktadır. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü WEB sitesinden aldığımız görüşler için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 08 Mayıs 2007 16:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİ ARASINDAN BAŞKAN YARDIMCISI ATANMASI

T.C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı

Sayı : B.02.1.DPB.O.12.01/ 13600 07/7/2006

Konu :

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi: 12/06/2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/5532 sayılı yazı.

Belediye meclis üyeleri arasından başkan yardımcısı olarak görevlendirilen ve Emekli Sandığı ile ilişkilendirilen kişilerin tedavi yardımından faydalanıp faydalanamayacağı hakkındaki ilgi yazı incelenmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 209 uncu maddesinde, "Devlet memurları ile herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanmayan eşlerinin veya bakmakla yükümlü bulundukları ana, baba ve ikiden fazla dahi olsa aile yardımı ödeneğine müstehak çocuklarının hastalanmaları halinde, evlerinde veya resmi veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ayakta veya yatarak tedavileri kurumca sağlanır." hükmü yer almaktadır.

Diğer yandan 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin yedinci fıkrasında, "Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, sorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50001-200000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200001-500000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanlarına verilen ödeneğin 2/3'ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurum ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır." hükmünü getirmiştir.

Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde, Devlet memuru statüsünü kazanmamakla birlikte belediye meclis üyeleri arasından belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilenlerin Emekli Sandığı ile ilişkilendirilmeleri durumunda, kendilerinin veya bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi yardımından faydalanıp faydalanamayacakları hususunun Sosyal Güvenlik Kurumuna intikal ettirilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Hüseyin ÇELİKTEN

Başkan a.

Devlet Personel Başkan Yardımcısı V.


UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVINA GİREMEDEN FEN MEMURU ATANABİLİR Mİ?

T.C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı

Sayı : B.021DPB.0.11.00.00/ 13106 30/06/2006

Konu : Unvan 0eğişikliği

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi: 14/06/2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/5597 sayılı yazı.

Sivas ili Gölova Belediyesinde, lise mezunu memur olarak 1993 yılında göreve başlayan, 2001 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığının açmış öldüğü belediye fen memurları yetiştirme kursuna katılıp kursu tamamlayan ve fen memurluğu kadrosunu 6 yıldır vekaleten yürüten ilgilinin, 3542 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi ve İmar Kanununun 38'inci maddesi ile fen adamlarının yetki görev ve sorumlulukları hakkındaki Yönetmeliğin 5'inci maddesine istinaden fen memurluğu unvanı aldığından bahisle, unvan değişikliği sınavına tabi tutulmadan teknisyen unvanlı veya benzeri kadrolara atanıp atanamayacağına ilişkin ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek, 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik" in 2'nci maddesinde; Bu Yönetmeliğin, özel kanunlarındaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı Yönetmeliğin ek 3'üncü maddesinde ise, "Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmaları, bu Yönetmeliğin üçüncü bölümünde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime tabi tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonundaki başarısına göre gerçekleştirilir." hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 3795 sayılı "Bazı Lise, Okul ve Fakülte Mezunlarına Unvan Verilmesi Hakkında Kanun"la endüstri meslek lisesi, kız meslek lisesi, teknik lise ve kız teknik lisesi mezunlarına teknisyen unvanı verileceği hüküm altına alınmıştır.

05/02/2000 tarihli ve 23952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "İl Özel İdareleri, Belediyeler ve İl Özel İdareleri ve Belediyelerin Kurdukları Birlik, Müessese ve İşletmeler İle Bunlara Bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlardaki Memurların Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik"in 18'inci maddesinin 3'üncü fıkrasının (e) bendinde teknisyen kadrosuna atanabilmek için; "1) Meslek liselerinin veya teknik liselerin ilgili bölümlerinden mezun olmak, 2) Son sicil notu 76 puandan aşağı olmamak, 3) Yapılan unvan değişikliği sınavında başarılı olmak," şartları aranmıştır.

Bu itibarla, konu hakkında yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde işlem tesis edilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Jale Ü. AYGÜL

Devlet Personel Başkanı


UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVINA GİREN SAYISI AZ İSE YİNE SINAV YAPILIR MI?

T.C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı

Sayı :B.02.1.DPB.0.08.11/ 6558 25/4/2006

Konu : Unvan değişikliği sınavı

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi: 05/04/2006 tarihli ve B.05.0.MAH.071.00.01/3380 sayılı yazı.

Unvan değişikliğine ilişkin yapılacak sınava boş kadro sayısı kadar müracaat olduğu takdirde sınavın yapılıp yapılmayacağına ilişkin ilgi yazı ve eki incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 3'üncü maddesinde temel ilkeler arasında kariyer ve liyakat ilkelerine yer verilmiş, Devlet memurlarının çeşitli görevlere atanmalarının mezkur ilkeler çerçevesinde düzenleneceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilen "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik" in l'inci maddesinde, görevde yükselme ve unvan değişikliğine ilişkin usul ve esasların liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak belirleneceği; 2'nci maddesinde de, bu Yönetmeliğin, özel kanunlarındaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla; 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda , il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Yönetmeliğin 12'nci maddesinde ise, görevde yükselme sınavında (100) üzerinden en az (70) puan alanların başarılı sayılacağı hükme bağlanmış; ek 3'üncü maddesinde de, unvan değişikliği sınavlarının görevde yükselme sınavına ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, unvan değişikliği sınavı memurların kadrolara liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde atanmalarını sağlayan bir düzenleme olup, hukuki düzenlemelerin bütün memurlara eşit şartlar altında uygulanmasının hukukun prensiplerinden olması ve memurlar için farklı uygulamalar yapılmasının mümkün olmaması sebebiyle, boş kadro sayısı kadar veya daha az müracaat olduğu durumlarda da unvan değişikliği sınavının yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Jale Ü. AYGÜL

Devlet Personel Başkanı


HAKKINDA İKİ YIL OLUMSUZ SİCİL DÜZENLENEN MÜFETTİŞ HAKKINDA NASIL BİR İŞLEM YAPILIR?

T.C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı

Sayı : B.02.1.DPB.0.12.01/ 4346 13/4/2006

Konu : Mütalaa talebi

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İLGİ :08/03/İ006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/2529 sayılı yazı.

İstanbul Valiliğinden alınan 08/02/2006 tarihli ve 400 sayılı yazıda; Bakırköy Belediyesinde Müfettiş olarak görev yapan ve 2004-2005 Yıllarında hakkında olumsuz sicil düzenlenen Tayfun GÜNGÖR'ün kadrosu dışında başka bir görevde üçüncü kez denenip denenemeyeceği hususunda tereddüte düşüldüğünü belirten ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 120 nci maddesinde; "İki defa üst üste olumsuz sicil alan memurlar başka bir sicil amirinin emrine atanırlar, burada da olumsuz sicil almaları halinde memuriyetle ilişkileri kesilerek haklarında T.C. Emekli Sandığı Kanununun emeklilikle ilgili hükümleri uygulanır." ve 45 inci maddesinin birinci fıkrasında; "Hiç bir memur sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz." hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, adı geçen personelin durumunun yukarıdaki hükümler çerçevesinde düşünülmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Jale Ü. AYGÜL

Devlet Personel Başkanı


İL ÖZEL İDARE MÜDÜRLERİNİN MUHASEBE YETKİLİSİ OLARAK ATANMASI KAZANILMIŞ HAK MIDIR?

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Muhasebat Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.MGM.013-1302/ 02/03/2006* 03243

Konu: Muhasebe yetkilisi atanması.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

İlgi : 26.01.2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/646 sayılı yazınız.

İl özel idare müdürlerinin muhasebe yetkilisi olarak atanmalarının kazanılmış hak olup olmadığına ilişkin ilgi yazınız incelenmiştir.

Bilindiği gibi 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun geçici 5 inci maddesinde, 31.12.2005 tarihi itibarıyla; özel bütçeli idareler, mahallî idareler ve sosyal güvenlik kurumlarının muhasebe birimlerinde, birinci derecede sorumlu olarak çalışanlar ile daha önce bu görevi en az beş yıl yapmış olanlarla bu idarelerde bütçe dairesi başkanı, gelir ve gider dairesi başkanı, muhasebe daire başkanı, gelir müdürü, bütçe müdürü ve muhasebe müdürü olanların 31.12.2007 tarihine kadar anılan idarelerde muhasebe yetkilisi olarak atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.

Mali konulara ilişkin muhtelif idari düzenlemelerde "il özel idare saymanı"ndan söz edilmekte, ancak bu kişilerin kim olduğu konusunda açık bir hükme rastlanılmamaktadır. Mülga 3360 sayılı İl Özel İdaresi Kanunun 98 ve 99 uncu maddelerinde, il özel idarelerinde maaş ve masrafları il özel idaresinin gelirlerinden karşılanmak üzere sorumlu bir müdürün yönetiminde muhasebe teşkilatının bulunacağı; il özel idare müdürlerinin il özel idaresinin hizmetlerinin yürütülmesinden valiye karşı sorumlu oldukları hükme bağlandığı görülmektedir. Ayrıca, 9.10.2003 tarihli ve 25254 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 2004 yılında da değişiklik yapılan İçişleri Bakanlığı Memurlarının Nitelikleri, Atanmaları ve Görevde Yükselme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 5 inci maddesinde, il özel idare müdürü olarak atanmak isteyenlerin görevde yükselme eğitim ve sınavına katılabilmeleri için aranan nitelikler belirtilmekte, bundan da söz konusu kişilerin bu görevlere sınavla atandığı anlaşılmaktadır.

Buna göre; il özel idare müdürü kadrolarında, birinci derecede sorumlu olarak daha önce il özel idarelerinin muhasebe birimlerinde en az beş yıl görev yapmış olan il özel idaresi müdürleri, 31.12.2007 tarihine kadar anılan idarelerde muhasebe yetkilisi olarak atanabileceklerdir. Ancak bu kişilerin, Bakanlığımızca yapılacak eğitime katılmaları ve sertifika almaları gerekmekte olup, ayrıca sınav şartı aranmayacaktır. Söz konusu kişilerin, 31.12.2007 tarihinden sonra bu görevlere atanabilme imkanı bulunmamakta, dola^sıyla "muhasebe yetkilisi olarak atanabilmeleri" kazanılmış hak olarak değerlendirilmemektedir.

Bilgilerinizi arz ederim.

Ömer DUMAN
Bakan a.Genel Müdür


YARDIMCI DOÇENT VE ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ HANGİ MEMUR KADROLARINA ATANABİLİR?

T. C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı

Sayı : B.02.1.DPB.0.11.08/ 14072 9/9/2005

Konu : Görevde yükselme

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi: 27/07/2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/6894 sayılı yazı.

2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre üniversitede görev yapan yardımcı doçent ve araştırma görevlilerinin kurumlar arası nakillerde hangi kadrolara atanmaları gerektiği hususunda tereddüde düşüldüğüne dair ilgi yazı ve eki incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazetemde yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik'in 2'nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, özel kanunlarındaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla; 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda , il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmış; ek 1 'inci maddesinde de; "Diğer personel kanunlarına tabi olanların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlere atanmalarında ihraz ettikleri unvanlar, aynı unvanın olmaması halinde öğrenim durumu ve ihraz ettiği unvanla birlikte atanacağı unvan ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü dikkate alınır." hükmüne yer verilmiştir. Adı geçen Yönetmeliğin ek 3'üncü maddesinde ise, "Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmaları, bu Yönetmeliğin üçüncü bölümünde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime tabı tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonundaki başarısına göre gerçekleştirici

Unvan değişikliği sınavları, kurumlarca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yazılı olarak yaptırılır ve bu sınavlara katılacaklarda, kurumda veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli süre hizmet yapmış olma şartı aranmaz." hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer yerilen hükümler çerçevesinde, en az 2 yıl görev yapmış olmaları kaydıyla, araştırma görevlilerinin hiyerarşik kadrolardan şef unvanlı kadrolara veya öğrenimi sebebiyle ihraz ettikleri unvanlı kadrolara, yardımcı doçentlerin ise öğrenimi sebebiyle ihraz ettikleri unvanlı kadrolara veya genel hükümlere göre durumlarına uygun kadrolara, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavlarına tabi tutulmaksızın, mevzuatta belirtilen genel hükümlere uyulmak kaydıyla, atanabilmesi hususunun ilgili kurumun takdirinde olduğu mütalaa edilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Şaban TALAŞ
Devlet Personel Başkanı V.

DAĞITIM:

Gereği: Bilgi :

İçişleri Bakanlığına Sayın Hüseyin YÜKSEL

Söke Belediye Başkanlığına Söke Kaymakamlığı/AYDIN


DOLDURULMAYAN SİCİL RAPORLARI HAKKINDA NASIL BİR İŞLEM YAPILIR?

T. C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı

Sayı : B.02.1.DPB.0.12.01/ 14044 3/8/2005

Konu :Mütalaa talebi

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

İlgi :23/06/2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/5891 sayılı yazı.

Antalya İli Gazipaşa Belediye Başkanlığında sicil amirleri tarafından doldurulmayan 2000-2003 yıllarına ait sicil raporları hakkında ne gibi işlem yapılacağı, sicil notu ortalamasının nasıl hesaplanacağı hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 18.10.1986 tarih ve 19255 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 10 uncu maddesinde; "Devlet Memurlarının ehliyetlerinin tesbitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalan başlıca dayanaktır...", 12 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; "Gizli sicil raporları her yılın Aralık ayının ikinci yarısı içinde doldurulur. Raporların ilgililerce en geç 31 Aralık günü, tatile rastladığı takdirde müteakip çalışma günü mesai saati sonuna kadar bunları muhafaza ile görevli makamlara teslim edilmesi şarttır.

Her ne sebeple olursa olsun sicil raporlarını birinci fıkrada belirtilen tarihlerden sonra teslim edenler hakkında idari soruşturma açılır." ve 13 üncü maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarında; "Üç sicil amiri bulunan memurlar hakkında sicil verecek amirlerden bir veya ikisinin bulunmaması halinde mevcut amirlerin raporuna itibar edilir.

İki sicil amiri bulunan memurlar hakkında da yukarıdaki fıkrada belirtilen durumda birinci veya ikinci sicil amirinin dolduracağı sicil raporu o yıl için geçerli sayılır.

Bir sicil amiri bulunan memurlar hakkında o sicil amirinin değerlendirmesine göre işlem yapılır." hükmü yer almakta olup, bu hükümlere göre, sicil raporları Devlet memurlarının ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde en önemli hukuki belge niteliğine sahip bulunmaktadır.

Diğer taraftan, Danıştay Birinci Dairesinin 23/12/2004 tarihli ve E:2004/676. K:2004/479 sayılı kararında; "...Öte yandan, sicil raporları kaybolan personelin mevcut hukuki durumlarını korumaları gerektiği, kaybolan sicil raporları nedeniyle geriye dönük sicil ihyasının mümkün olmadığı, bu durumdaki kişilerin menfaatinin ihlal edecek şekilde haklarında tesis edilecek işlemler aleyhine yargı yoluna başvurma haklarının bulunduğu da açıktır.

Açıklanan nedenlerle, sicil raporları kaybolan Devlet memurları hakkında geriye dönük sicil düzenlenmesinin mümkün olmadığı, mevcut özlük haklarının korunması gerektiği sonucuna ulaşılarak dosyanın Danıştay Başkanlığına sunulmasına 23/12/2004 gününde oybirliğiyle karar verildi." denilmektedir.

Bu itibarla, yukarıda yer verilen hüküm, açıklama ve Danıştay kararı çerçevesinde geriye dönük sicil raporu doldurulması mümkün olmadığından mevcut sicil raporlarına göre işlem yapılması gerektiği mütalaa edilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim

Jale AYGÜL

Devlet Personel Başkanı


2914'E UYGUN SİCİL TESPİTİ, 657'E NASIL DÖNÜŞTÜRÜLÜR?

T. C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı

Sayı :B.02.1.DPB.0.12.01/ 11932 11/7/2005

Konu :Mütalaa talebi

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi :24/06/2005 tarihli ve B.05.0MAH.0.65.00.02/5443-81576 sayılı yazı.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi öğretim görevlisi iken naklen Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne atanan ve 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun gereğince de Bursa Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğüne devredilen bir personelin sicil raporlarında yer alan 'yeterli', 'iyi', 'olumlu', 'orta' ve 'pekiyi' gibi ibarelerin Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğine göre ne şekilde 'not' a dönüştürüleceği hususundaki ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 18/10/1986 tarih ve 19255 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliğinin 16 ncı maddesinde; "Sicil amirleri, sicil raporunun memurların mesleki, yöneticilik ve yurt dışı görevlerdeki ehliyetlerinin belirlenmesini sağlayan soruların herbirini, ihtiva ettikleri unsurları esas almak suretiyle 100 tam not üzerinden değerlendirir ve sorulara verdikleri notların toplamını soru sayısına bölerek memurların sicil notunu tespit ederler. Her bir sicil amirince bu şekilde belirlenen sicil notlarının toplamının sicil amiri sayısına bölünmesi sureti ile de memurların sicil notu ortalaması bulunur ve buna göre sicil notu ortalaması:

a) 60' dan 75'e kadar olanlar orta,

b) 76' dan 89'a kadar olanlar iyi,

c) 90' dan 100'e kadar olanlar çok iyi,

derecede başarılı olmuş, olumlu; 59 ve daha aşağı not alanlar ise yetersiz görülmüş, olumsuz sicil almış sayılır." hükmü yer almakta olup, bu hüküm Devlet memurlarının bu Yönetmelik eki cetvelde yer alan sicil raporlarının ne şekilde doldurulacağı ve sicil notu ortalamasının rakamsal ifadeleri ile ilgili bulunmaktadır.

Bu itibarla, adı geçen personelin Devlet Memurluğuna naklen atanmadan önce öğretim elemanları için doldurulan sicil raporlarındaki 'yeterli', 'iyi', 'olumlu', 'orta' ve 'pekiyi' gibi ibarelerin Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği hükümlerine göre rakamsal dönüşümünün yapılması hususunda bir görüş tesisi mümkün olamamaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.

Jale Ü. AYGÜL
Devlet Personel Başkanı



GEÇİCİ İŞÇİYE DAİR SORUN

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.19-115708-175 17/05/2006* 8665

Konu : Mehmet Bağcı

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : 17.04.2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/3697 sayılı yazı.

İlgide kayıtlı yazının incelenmesinden, Adıyaman Belediyesinde 2002 yılından itibaren geçici işçi statüsünde şehir plancısı olarak çalışan ve Şubat 2006 tarihinde aynı kurumda 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesine göre şehir plancısı olarak sözleşmeli personel statüsünde çalışmaya başlayan Mehmet Bağcı'nın; iş akdinin sözleşmeli personel olarak çalışacağı dönem sonuna kadar askıda kabul edilip edilemeyeceği, işçi olarak çalıştığı süre ile ilgili kıdem tazminatı hakkının sözleşmeli personel olarak hak kazanacağı iş sonu tazminatına eklenip eklenmeyeceği ve işçi olarak çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatının sözleşmeli personel olarak çalıştığı dönem için hak kazanacağı iş sonu tazminatına eklenememesi halinde geçici işçi olarak çalıştığı döneme ait kıdem tazminatının sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken ödenip ödenemeyeceği konusunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında;

"Belediye ve bağlı kuruluşlarında norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir..." hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin beşinci fıkrasında ise; üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılamayacağı ve ücret mahiyetinde ayni ya da nakdi menfaat temin edilemeyeceği, bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre sözleşmeli personel olarak istihdam edilenler hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş bulunmaktadır.

Öte yandan, 5335 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasının ikinci paragrafına; "Bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları" ibaresinden sonra gelmek üzere, "ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler ve bu hususlara ilişkin esas ver.usuller" ibaresi eklenmiştir. 657

sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasında yapılan bu düzenlemeye paralel olarak, 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında da değişiklikler yapılmış ve bu değişiklikler 02.09.2005 tarihli ve 25924 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu değişiklikler sonucu anılan Esasların 7 nci maddesi;

"Kamu kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel ile haftalık çalışma süresi 40 (kırk) saatin altında bulunan personel hariç olmak üzere, en az 2 hizmet yılını tamamlayanlardan;

a) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince malullük veya yaşlılık aylığı

bağlanması veya toptan ödeme yapılması,

b) Hizmetlerine gerek kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi,

c) İstihdamına ilişkin mevzuatında yer alan hükümler uyarınca ilgilinin kendi isteği ile

sözleşmeyi feshetmesi,

d) İlgilinin ölümü,

hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, görev yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibariyle, Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı veya benzeri kadro unvanı esas alınarak hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesi tutarını geçmemek üzere, çalışılan her tam hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt ücret tutarında iş sonu hizmet tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de, tam yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden tutar kadar ödeme yapılır..."

şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

Bu çerçevede, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince tam zamanlı çalıştırılacak sözleşmeli personele ilişkin olarak hazırlanan tip sözleşmenin 8 inci maddesinde de, sözleşmeli personelin 06.06.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulunun 7 nci maddesinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde ve aynı maddede gösterilen yönteme göre yapılacak hesaplama neticesinde bulunan miktarda iş sonu tazminatı hakkından yararlandırılacağı belirtilmiştir.

Buna göre, gerek 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına eklenen hükümlerde gerek söz konusu Esaslarda hizmet sürelerinin birleştirilmesine yetki verecek herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tam süreli sözleşmeli personel olarak geçirilen hizmet sürelerinin işçi olarak geçirilen hizmet süreleri ile birleştirilebilmesine imkan bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 1475 sayılı İş Kanunu 14 üncü maddesi dışında 4857 sayılı İş Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise;

"Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1.İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2.İşçi tarafından bu Kanunun 16 nci maddesi uyarınca,

3.Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,

4.Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla,

5.506 sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt

bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci

maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme

gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,

Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır."

hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi çerçevesinde sözleşmeli personel çalıştırılması, ancak belediye meclisinin bu yönde bir karar almasına bağlı bulunduğundan, daha önce işçi olarak çalışmakta olduğu belediyede 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre tam zamanlı sözleşmeli personel olarak çalışmaya başlayanların iş sözleşmelerinin belediyeler tarafından feshedildiğinin kabulünün gerektiği ve bu sebeple iş sözleşmesinin askı halinin de sona erdiği dikkate alınarak; bu durumda olanlara aynı belediyede geçici veya sürekli işçi statüsünde toplam çalışma süresinin bir yıldan fazla olması kaydıyla, iş sözleşmesinin sona erdiği tarih itibariyle hak kazanacağı kıdem tazminatının sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken ödenebileceği mütalaa edilmektedir.

Bilgilerini arz ederim.

Naci AĞBAL
Bakan a.
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü V.


EMEKLİLER 5393/49'A GÖRE ÇALIŞABİLİR Mİ?

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı :B.07.0.BMK.0.19.115719-228 01/03/2006* 3093

Konu : Sözleşmeli Personel

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ifadeli, 13.02.2006 tarih ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/1258 sayılı yazı.

İlgide kayıtlı yazının incelenmesinden; 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi uyarınca mahalli idarelerin, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığı almakta olan kişileri de sözleşmeli personel olarak istihdam etmesinin mümkün olup olmadığı ve şayet mümkün ise sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek bu kişilerin emekli aylıklarının kesilip kesilmeyeceği hususlarında tereddüde düşüldüğü belirtilerek, Bakanlığımızdan görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında;

"Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir.

Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir. Kısmi zamanlı olarak çalıştırılacak personel sayısı yukarıda belirtilen her unvan için birden fazla olamaz ve bunlarla yapılacak sözleşme süresi takvim yılını aşamaz. Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün ödemeler toplamının net tutarının yarısını geçmemek ve çalıştırılacak süre ile orantılı olmak üzere belediye meclisi kararı ile tespit edilir. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz. Bunlardan yaptıkları başka işler sebebiyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi olanlar için sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primi yatırılmaz ve aynı kişi birden fazla belediye veya bağlı kuruluşta çalıştırılamaz.

Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da nakdî menfaat temin edilmez. Bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır. Bu personele ait sözleşme örnekleri sözleşmenin imzalanmasını izleyen 30 gün içinde İçişleri Bakanlığına ve Maliye Bakanlığına gönderilir. "

hükmüne yer verilerek, mahalli idarelerde sözleşmeli personel istihdamının esasları belirlenmiştir. Bu esaslar içinde Mahalli İdarelerde sosyal güvenlik kurumlarının herhangi birinden emeklilik hakkı kazanmış olan kişilerin sözleşmeli personel olarak istihdamına engel teşkil edecek herhangi bir hüküm yer almamaktadır.

Ancak, 5335 sayılı Kanunun ikinci fıkrasında;

"Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.

hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olan kişilerin bu aylıkları kesilmeksizin diğer kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte mahalli idarelerde de sözleşmeli personel statüsünde veya başka bir statüde istihdam edilmesine imkan bulunmamaktadır.

Bu itibarla, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olan kişilerin, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi uyarınca mahalli idarelerde sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilmeleri, söz konusu kişilerin almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarının kesilmesi halinde mümkün bulunmaktadır.

Bilgilerini arz ederim.

Dr. Hasan GÜL
Bakan a.
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü


SÖZLEŞMELİ PERSONELE İMZA YETKİSİ VERİLİR Mİ?

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.19.115719-224 15/02/2006* 2189

Konu : Sözleşmeli Personel

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ifadeli, 03.02.2006 tarihli ve B.05.0.MAH.

0.71. 00.0./880 sayılı yazı.

İlgi yazı ve eklerinin incelenmesinden, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi çerçevesinde mühendis, mimar ve tekniker gibi boş olan kadro unvanlarına ilişkin görevlerde tam zamanlı sözleşmeli personel çalıştıran belediyelerde, sözleşmeli olarak çalıştırılan personele birimleri itibarıyla imza yetkisi verilip verilemeyeceği hususunda tereddüte düştüğü belirtilerek, konuya ilişkin Bakanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (A) fıkrasında "Memur";

"Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır. "

şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı maddenin (B) fıkrasında ise, sözleşmeli personel; sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlisi olarak tanımlanmaktadır.

Öte yandan, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında;

"Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner,

kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir. "'

hükmü yer almaktadır. Yapılan bu düzenlemeyle belediye ve bağlı kuruluşlarında, avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi sadece uzman ve teknik personel kadro unvanlarına ilişkin görevlerde sözleşmeli personel çalıştırılmasına imkan tanınmıştır. Buna göre, 5393 sayılı Kanun çerçevesinde yönetim kademeleri arasında yer alan "İmar Müdürü" veya "Fen İşleri Müdürü" kadro unvanları gibi birim yetkilisi kadro unvanları esas alınarak sözleşmeli personel çalıştırılması mümkün bulunmamaktadır.

Nitekim, 5393 sayılı Kanunun yine 49 uncu maddesinin altıncı fıkrasında;

"Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, belediye başkanının talebi, kendilerinin ve kurumlarının muvafakatiyle, belediyelerin birim müdürü ve üstü yönetici kadrolarında geçici olarak görevlendirilebilirler. Bu şekilde görevlendirmelerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) fıkrasında öngörülen şartlar dikkate alınır. Belediyelerde bu şekilde istihdam edilen personel kurumlarından izinli sayılırlar. Bu personelin görevlendirildikleri süre zarfındaki, görevlendirildikleri kadroya ait her türlü malî hakları ile kurumları tarafından karşılanması gereken sosyal güvenlik ve benzeri diğer hakları belediye tarafından ödenir. İzinli oldukları müddet, terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır ve terfi haklarını kazananlar başkaca bir işleme lüzum kalmaksızın terfi ettirilirler. Bu şekilde görevlendirilenler, görevlendirme süresinin sona ermesinden itibaren onbeş gün içerisinde yazılı olarak kurumlarına başvurmaları hâlinde en geç bir ay içerisinde kadrolarına veya müktesebine uygun başka bir kadroya atanırlar. "

hükmüne yer verilmiştir. Böylelikle, birim müdürü ve üstü yönetici kadroları boş bulunan belediyelerin, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurları kendi kurumlarında geçici olarak görevlendirmeleri suretiyle söz konusu kadrolara ilişkin görevleri yürütebilecekleri hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, belediyelerin genel idare esaslarına göre yürüttükleri asli ve sürekli kamu hizmetlerinin yerine getirilmesiyle görevli birim yetkililerinin 657 sayılı Kanuna tabi Devlet memuru olmaları gerektiğinden "İmar Müdürü" veya "Fen İşleri Müdürü" kadro unvanları gibi birim yetkilisi kadro unvanları esas alınarak sözleşmeli personel çalıştırılamayacağı, mühendis, mimar ve tekniker gibi kadro unvanlarına ilişkin görevlerde tam zamanlı sözleşmeli personel olarak istihdam edilen kişilerin ayrıca birim müdürü ve üstü yönetici kadroları tarafından yürütülmesi gereken işlerde görevlendirilemeyeceği, kendilerine birim müdürü ve üstü yönetici kadrolarına ilişkin imza yetkisinin verilemeyeceği ve bu yöndeki ihtiyaçlarının 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin altıncı fıkrası kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurlar arasından yapılacak geçici görevlendirmeler yoluyla karşılanabileceği mütalaa edilmektedir.

Bilgilerini arz ederim.

Dr.Hasan GÜL
Bakan a.
Bütçe Mali Kontrol Genel Müdürü


BELEDİYEDE SANATÇI POZİSYONUNDA SÖZLEŞMELİ İSTİHDAMI MÜMKÜN MÜDÜR?

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.19.115709-37 19/07/2005

Konu : Sözleşmeli Personel

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ifadeli. 08/07/2005 tarihli ve B050MAH0710001/ 6207 sayılı yazı.

İlgi yazının incelenmesinden. ..."ın 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesine göre Çankaya Belediyesinde sanatçı pozisyonunda sözleşmeli olarak istihdam edilmesi hususunda Bakanlığımızdan görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında; Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik. hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğilim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plancısı çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip. ebe. hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personelin yıllık sözleşme ile çalıştırılabilecekleri hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan. Çankaya Belediye Başkanlığının 65? sayılı Devlet Memurları Kanununun ek geçici 13 üncü ve ek geçici 16 ncı maddeleri ile 7.5.1987 tarih ve 87/11782 sayılı Kararnameye ekli "Devlet Sanatçıları ve Sanatçıların Sözleşmeli Olarak Çalıştırılmasına Dair Esaslardın 14 üncü ve 15 inci maddeleri uyarınca sözleşmeli sanatçı çalıştırılmasına ilişkin teşkilatı bulunmamakladır.

Bu itibarla, anılan Belediyede sözleşmeli sanatçı istihdamını gerektirecek bir teşkilat kurulmamış olduğundan ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinde de sözleşmeli olarak çalıştırılacak personel unvanları arasında '"sanatçı" unvanına yer verilmediğinden, adıgeçen kişinin Çankaya Belediye Başkanlığında sanatçı pozisyonunda sözleşmeli personel olarak istihdam edilmesine imkan bulunmamaktadır.

Bilgilerini arz ederim.

Dr. Hasan GÜL

Bakan a.

Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü


BELEDİYEDE EK ÖDEME

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.19.115701-63 29/05/2006* 9451

Konu : Ek Ödeme

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi: Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ifadeli, 01.05.2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00. 01/4179 sayılı yazı.

İlgide kayıtlı yazı ve eklerinin incelenmesinden; Belediye-İş Sendikası ile Armutalan Belediyesi arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin 39 uncu maddesinin ikinci cümlesinde "Sözleşmenin 2. yılında 01.01.2006 başlangıç kabul edilerek sözleşme süresince devlet memurlarına getirilen her türlü ücret artışları ve seyyanen ödenen tüm ücretler işçilere de aynen uygulanır. " hükmüne yer verildiği belirtilerek, 5473 sayılı Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 3 üncü maddede sayılan kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen Devlet memurlarına yapılacak ek ödemenin, Armutalan Belediyesinde istihdam edilen işçilerin ücret artışında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere 27.12.2005 tarihli ve 5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile memur maaşlarının belirlenmesinde kullanılan katsayılar, memur maaşlarında yılın birinci yarısında % 2,5 ve ikinci yarısında da % 2,5 oranında artış yapılmasını sağlayacak şekilde yeniden belirlenmiştir.

Öte yandan; 31.03.2006 tarihli ve 5473 sayılı Kanun ile 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 3 üncü maddede;

"Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı (Kefalet Sandığı dahil), Millî Eğitim Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı ile bağlı kuruluşları, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ile yüksek teknoloji enstitüleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, İller Bankası Genel Müdürlüğü, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdürlüğü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, il özel idareleri ve

belediyeler ile bunların bağlı kuruluşları, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları mahallî idare birlikleri ile Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilâtı ile varsa bunların döner sermaye kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre istihdam edilen memurlar ile aylıklarını 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre alanlara, subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara, 1/1/2006 - 30/6/2006 tarihleri arasında 950 gösterge rakamının, 1/7/2006 tarihinden itibaren ise 1850 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay ek ödeme yapılır."

hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, Devlet memurlarından sadece yukarıda sayılan kurumlarda çalışanlar ile sınırlı olarak 01.01.2006-30.06.2006 tarihleri arasında 950 gösterge rakamının, 01.07.2006 tarihinden itibaren ise 1850 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay ek ödeme yapılmasına imkan sağlanmıştır.

Diğer yandan, aynı maddenin beşinci fıkrasında ise;

"Ek ödemenin hak kazanılmasında ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır ve bu ek ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz. Bu madde uyarınca yapılacak ek ödeme, ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz. "

denilmek suretiyle, bu Kanun ile yapılacak ek ödemenin ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır. Böyle bir düzenleme yapılması ise, yukarıda belirtilenler dışında bazı Devlet memurları ve sözleşmeli personel ile işçilerin de bu ek ödemeden yararlanamayacağını açıkça göstermek ve söz konusu ek ödemenin başka ödeme unsurlarının hesabında dikkate alınmamasını sağlamak amacından kaynaklanmıştır.

Bu itibarla, 5473 sayılı Kanun ile 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 3 üncü madde çerçevesinde bazı Devlet memurlarına yapılacak ek ödemenin, Belediye-İş Sendikası ile Armutalan Belediyesi arasında imzalanmış olan Toplu İş Sözleşmesinin ücret artışı ile ilgili maddesinin uygulanmasında dikkate alınmasına ve söz konusu ek ödemeden Armutalan Belediyesinde istihdam edilen işçilerin yararlandırılmasına imkan bulunmadığı mütalaa edilmektedir.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.
Hayati GÖKÇE
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdür Yardımcısı


GELİR MÜDÜRLÜĞÜNE VEKALAET EDEN TAHSİLDAR HANGİ HALDE VEKALET ÜCRETİ ALIR?

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.21.115565-46 29/03/2006* 4789

Konu : Vekalet

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi: 2.12.2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01 /12966 sayılı yazınız.

İlgi yazınızın incelenmesinden, Adana İli Kozan Belediye Başkanlığında 7 nci dereceli Tahsildar kadrosunda görev yapmakta iken boş bulunan 1 inci dereceli Gelir Müdürlüğü kadrosuna vekalet eden ve asilde aranan şartları taşımayan personele, yürütülen vekalet görevinden ötürü vekalet aylığı ile zam ve tazminat farkının ödenip ödenemeyeceği hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmaktadır.

1) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Vekalet Görevi ve Aylık Verilmesinin Şartları" başlıklı 86 ncı maddesinde, vekalet görevinin usul ve esasları ile bir görevi vekaleten yürütenlere hangi hallerde, hangi tarihten itibaren vekalet aylığı ödeneceği; 175 inci maddesinde de, vekalet aylığının nasıl hesaplanacağı ve ne miktarda ödeneceği konuları düzenlenmiş bulunmaktadır.

657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında, bir görevin memurlar eliyle yürütülmesi halinde aylıksız vekaletin asıl olduğu, 6 ncı fıkrasında ise maddede sayılan istisnai durumlar dışında boş kadrolara ait görevlerin lüzum görüldüğü taktirde memurlara ücretsiz olarak vekaleten gördürülebileceği belirtilmiş bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan hüküm karşısında boş kadrolara vekaleten görevlendirilme halinde vekalet aylığı ödenmesine imkan bulunmamaktadır.

2) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "zam ve tazminatlar" başlıklı 152 nci maddesi uyarınca yürürlüğe konulan 14.2.2005 tarihli ve 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Kararın 9 uncu maddesinde;

"657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca;

A) 1- Kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere;

a) Vekaletin, 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine binaen yapılması ve bu hususun onayda belirtilmiş olması,

b) Vekaletin, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek Karar ile atama yapılması gereken kadro veya görevler için ilgili Bakan, diğer kadro veya görevler için asili atamaya yetkili amir tarafından verilmesi,

c) Vekillerin, genel ve ilgili özel mevzuatı uyarınca asaleten atanmada aranan tüm şartları (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) bir arada taşımaları,

kaydıyla; vekalet ettikleri kadro veya görevler için bu Karar uyarınca öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro veya görevleri karşılığında fiilen aldıkları zam ve tazminatların toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark; 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapıldığı sürece ödenir.

2- a) Esas ve usule ilişkin olarak yukarıda belirtilen şartları bir arada taşımayanlara,

b) Mehil müddeti, yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, geçici görev, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmetiçi eğitim, kurs veya seminer nedeniyle görevlerinden ayrılanlara vekalet edenlere,

c) Vekaletleri esnasında yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, vekalet görevine ilişkin olmayan geçici görev, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmetiçi eğitim,

kurs veya seminer ve benzeri nedenlerle vekalet görevine ara verenlere (ara verdikleri günler için),

d) Diğer personel kanunlarına tabi olanlardan bu Kararname uyarınca zam ve tazminat ödenmesi öngörülen kadro veya görevlere vekalet edenlere,

e) Kurumların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerinde kadrosu bulunmayan okul müdürlüğü, okul müdür başyardımcılığı ve okul müdür yardımcılığı görevlerini yürütenlere,

j) Bu Kararname uyarınca zam ve tazminat ödenmesi öngörülen kadro veya görevlere vekalet eden her statüden sözleşmeli personele (6/2/1997 tarihli ve 97/9021 sayılı Bakanlar Kurulu kararı kapsamındaki kadro karşılığı sözleşmeli personel hariç),

vekalet nedeniyle öngörülen zam ve tazminatlar ödenmez. "

hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, zam ve tazminatların uygulanmasına ilişkin olarak yayımlanan 159 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin, "D-Uygulama İle İlgili Ortak Açıklamalar" kısmının 9 uncu sırasında konuya ilişkin gerekli açıklamalar yapılmış bulunmaktadır.

Öte yandan, konuya ilişkin olarak Sayıştay Başkanlığı 21.04.1996 tarih ve 28141 Tutanak No'lu Kararı ile 19.03.1998 tarih ve 4059 Tutanak No'lu Kararında "... Vekilin asilde aranan şartları taşımadığı durumlarda tedviren atama söz konusu olduğundan, bu şekilde atanan memura zam ve tazminatlarının ödenmeyeceği", "tedviren yürütülen görevlere ilişkin zam ve tazminat farklarının ödenmesinin mevzuata aykırı olduğu" yönünde kararlar vermiş bulunmaktadır.

Buna göre, bir göreve vekalet eden Devlet memurlarına, vekalet ettikleri kadro veya görevler için öngörülen zam ve tazminatların toplam net tutarının, asli kadro veya görevleri karşılığında fiilen aldıkları zam ve tazminatların toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki farkın, 657 sayılı Kanunun 175 inci maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve vekalet görevinin fiilen yapıldığı sürece ödenmesi mümkün bulunmakla birlikte, bu ödemelerin yapılabilmesi için anılan hükümde yer alan tüm şartların (asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil) yerine getirilmiş olması zorunlu bulunmaktadır.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Cebrail YILMAZER

Bütçe ve Mali Kontrol

Genel Müdür Yardımcısı


MÜHENDİS VE MİMARLARA EK ÖZEL HİZMET TAZMİNATI ÖDENMESİ

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.21-115521-38 29/03/2006* 4746

Konu : Ek özel hizmet tazminatı

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

İlgi : 14.7.2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01 / 6384 sayılı yazınız.

İlgi yazınız ve eklerinin incelenmesinden, İzmir Narlıdere Belediye Başkanlığında mühendis ve mimar kariyerlerine haiz olup İmar İşleri Müdürlüğü ve Fen İşleri Müdürlüğü kadrolarında bulunan personele, Başkanlık tarafından projelendirilen faaliyetler ile çevre düzeni planı çalışmalarında fiilen görev almaları nedeniyle, 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararma ekli II sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci maddesinde öngörülen ek özel hizmet tazminatının ödenmesi hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmış bulunmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Zam ve Tazminatlar" başlıklı 152 nci maddesinin "II. Tazminatlar" kısmının "A.Özel Hizmet Tazminatı" bölümünün (c ) bendinin birinci sırasında, Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı kariyerlerini haiz olup (Bunlardan Müdür ve daha üst merkez ve taşra birim yöneticileri dahil) 1-4 üncü derecelerden aylık alan ve kurumlarınca belirlenen büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara bu projelerde çalıştıkları sürece ayrıca % 30'una kadar, ilgili kurumların belirtilen kariyerleri haiz toplam personel sayısının % 10'unu geçmemek üzere, Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde ilave özel hizmet tazminatının ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi gereğince 2005 yılında ne miktarda zam ve tazminat verileceğinin belirlenmesine ilişkin olarak yürürlüğe konulan 14.2.2005 tarihli ve 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Cetvelin (E ) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci maddesinde;

"Yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis, mimar ve şehir plancısı kariyerlerini haiz olup, 1-4 üncü derecelerden aylık alanlardan, kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara, ilgili Bakan, Rektör, Vali ve Belediye başkanından adlarına onay alınmak ve kadroları vize ettirilmek şartıyla, projelerde çalıştıkları sürece aşağıda gösterilen özel hizmet tazminatı oranlan ek olarak ödenebilir.

a) Bölge Müdürü (Belediyeler hariç), Daire Başkanı ve daha üst idari görevlerde

bulunanlar a... 30

b) Diğerlerine...20

Ancak, bu hükme göre ilave ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının %10' unu geçemez (hesaplamalarda küsurlar tama iblağ edilir).

Bu tazminat mehil müddeti, her türlü izin, büyük yatırım projeleriyle ilgili olmayan geçici görev, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmet içi eğitim, kurs ve seminer gibi nedenlerle hizmete ara verenlere, ara verdikleri günler için ödenmez. "

hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, anılan zam ve tazminatların uygulanmasına ilişkin 159 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin "B-II Sayılı Cetvele İlişkin Açıklamalar" bölümünün 5 ncı sırasında ise;

"Karara ekli II sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci sırasında; bazı personele belirli şartlara bağlı olarak %20 ve %30 oranında ek özel hizmet tazminatı ödenebileceği öngörülmüştür. Bu ödemenin yapılmasında aşağıdaki esaslar uygulanacaktır:

a) Bu ödeme, Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı

kariyerlerine sahip olup, I, 2, 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlara yapılabilecektir.

b) Bu ödemenin oranı, söz konusu kariyerleri haiz olanlardan; Bölge Müdürü

(belediyeler hariç), Daire Başkanı ve daha üst idari görevlerde bulunanlar için %30'u,

diğerleri için %20'yi geçmemek üzere kurumlarınca tespit edilecektir.

c) Ödeme, kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük

yatırım projelerinde fiilen çalışanlara ilgili Bakan, Rektör, Vali ve Belediye Başkanından

adlarına onay alınmak şartıyla yapılabilecektir.

d) Bu ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu

kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının %10'unu geçmeyecektir.

Fiilen görev yapan personel sayısı 1/1/2005 tarihi itibarıyla tespit edilecek ve vize

cetvellerinde ödeme yapılacak unvanlar ve sayıları gösterilecektir. Yıl içinde söz konusu

personel sayısındaki artış ve eksilişler dikkate alınmayacak, diğer bir ifadeyle yıl içinde

ödeme yapılacak personel sayısı vize edilen sayıyı geçmeyecektir.

e) Gerek Kanunda, gerekse Bakanlar Kurulu Kararında herhangi bir ölçü

öngörülmediğinden, hangi projelerin "büyük yatırım projesi" sayılacağı kurumlarca

belirlenecektir.

açıklamasına yer verilmiştir.

657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinin "II.Tazminatlar" kısmının "A.Özel Hizmet Tazminatı" bölümünün (c ) bendi, 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci maddesi ile 159 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin (B) bölümünün 5 ncı sırasındaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, büyük yatırım projelerinde fiilen çalışmanın karşılığı olarak öngörülen ek özel hizmet tazminatı kazanılmış hak niteliği taşımamakta, hangi projelerin "büyük yatırım projesi" olarak değerlendirileceği, bu projede kimlerin çalıştırılacağı ve kimlere ödeme yapılacağı hususlarının tayin ve takdiri bütünüyle ilgili kurumun takdirinde bulunmaktadır.

Ayrıca, bu ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının % 10'unu geçmeyecektir.

Bu itibarla, Narlıdere Belediye Başkanlığının vize edilen 2005 yılma yönelik zam ve tazminatları içeren vize cetvellerinde büyük projeden yararlanacaklara ilişkin sayının içinde bulunması, kurumca belirlenen ve ödeneği bulunan büyük yatırım proje faaliyetlerinde fiilen çalışılması ve Belediye Başkanından ilgili personel adına onay alınması şartıyla, % 20 ek özel hizmet tazminatının ilgili personele ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Cebrail YILMAZER

Bütçe ve Mali Kontrol

Genel Müdür Yardımcısı


FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ ÖDENMESİ

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.15-115460-35 10/03/2006* 3587

Konu : Fazla Çalışma Ücreti

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

İlgi : 22/01/2006 tarihli ve B.05.O.MAH.0.71.00.01/440 sayılı yazı.

İlgi yazının incelenmesinden, İl Özel İdaresi bünyesinde Bütçe İçi İktisadi İşletme olarak kurulan Habur Tır Parkında işlerin yoğunluğu ve sürekliliği nedeniyle hafta sonu da dahil her gün 12 saat çalışıldığı ve bu çalışma karşılığında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personele fazla çalışma ücreti ödenip ödenmeyeceği konusunda Bakanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

1- Anayasanın 128 nci maddesinin ikinci fıkrasında;

"Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. "

hükmü yer almaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 99 uncu maddesinde, memurların haftalık çalışma sürelerinin genel olarak 40 saat olduğu, 100 üncü maddesinde de günlük çalışma saatlerinin merkezde Bakanlar Kurulunca illerde ise valiler tarafından belirleneceği öngörülmüş bulunmaktadır.

Diğer taraftan, Devlet memurlarına hangi hallerde fazla çalışma yaptırılacağı ve fazla çalışma ücretinin nasıl belirleneceği 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 178 inci maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Söz konusu maddenin (A) fıkrasında;

"A) 99 ve 100 üncıü maddeler hükümleri uyarınca tespit olunan günlük çalışma saatleri dışında;

a. Salgın hastalık ve tabii afet gibi olağanüstü hallerin olması (bu hallerin devamı süresince),

b.Fabrika, atelye, şantiye, işletme gibi yerlerde İş Kanununa tabi olarak işçi çalıştıran kurumlarca hizmetin gereği olarak işçi ile birlikte çalışma saatleri ve günü dışında çalışmanın zorunlu bulunması,

hallerine münhasır olmak üzere, yaptırılacak fazla çalışmalar ücretle karşılanır.ukarıda sayılan hallerde yaptırılacak fazla çalışmanın süresi ve saat başına ödenecek ücret Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenir. "

hükmüne yer verilerek, Devlet memurlarına salgın hastalık ve tabii afetler gibi olağanüstü hallerin meydana gelmesi ve fabrika, atelye, şantiye, işletme gibi yerlerde İş Kanununa tabi olarak işçi çalıştıran kurumlarca hizmetin gereği olarak işçi ile birlikte çalışma saatleri ve günü dışında çalışmanın zorunlu bulunması durumlarında fazla çalışma yaptırabileceği ve bu kapsamda yapılan fazla çalışmanın ücretle karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, yukarıda belirtilen hallerde yapılan fazla çalışma karşılığında ücret ödenebilmesi için Bakanlar Kurulu Kararı gerekmektedir.

Ayrıca, maddenin (B) fıkrasında ise;

"Kurumlar gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışmaücreti verilmeksizin çalıştırabilirler. Bu durumda personele yaptırılacak fazla çalışmanın

her sekiz saati için bir gün hesabıyla izin verilir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlükkısmı yıllık izinle birleştirilerek yılı içinde kullandırılabilir....................................... "

denilmek suretiyle, Devlet memurlarının fazla çalışma ücreti ödenmeksizin çalıştırılmaları hali ve bu durumda yapılacak işlemler düzenlemiştir.

Buna göre, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde söz konusu personele fazla çalışma ücreti ödenmesine imkan bulunmamakta olup, normal mesai saatleri dışındaki çalışmaları karşılığında ilgililere yukarıda belirtilen maddenin (B) fıkrası uyarınca izin verilmesi, verilecek izinlerin en çok (10) gününün yıllık izinle birleştirilerek, diğerlerinin ise uygun görülen zamanlarda münferit olarak kullandırılması mümkün bulunmaktadır.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Cebrail YILMAZER
Bütçe ve Mali Kontrol
Genel Müdür Yardımcısı


EK ÖZEL HİZMET TAZMİNATI ÖDENMESİ 2

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.21-115521-88 28/02/2006*

Konu : Ek özel hizmet tazminatı

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : 26.12.2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/13930 sayılı yazınız.

İlgi yazınız ekinin incelenmesinden, Ankara İl Özel İdaresi Köye Yönelik Hizmetler Müdürü .. ile Müdür Yardımcısı ...'ın kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük yatırım projelerinde fiilen çalışmakla birlikte adlarına Valilik Onayı alınmaması nedeniyle vize cetvellerinde ödeme yapılacak unvanlar ve sayılar arasında gösterilmemesine rağmen bilahare Valilik Onayı prosedürünün tamamlanması üzerine 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci sırasına göre ek özel hizmet tazminatı ödenmesi hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmış bulunmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "zam ve tazminatlar" başlıklı 152 nci maddesinin "II.Tazminatlar" kısmının "A.Özel Hizmet Tazminatı" bölümünün (c ) bendinde, Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı kariyerlerini haiz olup (Bunlardan Müdür ve daha üst merkez ve taşra birim yöneticileri dahil) 1 -4 üncü derecelerden aylık alan ve kurumlarınca belirlenen büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara bu projelerde çalıştıkları sürece ayrıca % 30"una kadar, ilgili kurumların belirtilen kariyerleri haiz toplam personel sayısının % 10'unu geçmemek üzere, Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde ilave özel hizmet tazminatının ödeneceği hüküm altına alınmıştır.

657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi hükmü gereğince 2005 yılında ne miktarda zam ve tazminat verileceğinin belirlenmesine ilişkin 14.2.2005 tarihli ve 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Cetvelin (E ) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci maddesinde;

"Yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis, mimar ve şehir plancısı kariyerlerini haiz olup, 1-4 üncü derecelerden aylık alanlardan, kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara, ilgili Bakan, Rektör, Vali ve Belediye başkanından adlarına onay alınmak ve kadroları vize ettirilmek şartıyla, projelerde çalıştıkları sürece aşağıda gösterilen özel hizmet tazminatı oranları ek olarak ödenebilir.

a) Bölge Müdürü (Belediyeler hariç), Daire Başkanı ve daha üst idari görevlerde

bulunanlar a... 30

b) Diğerlerine...20

Ancak, bu hükme göre ilave ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının %10 unu geçemez (hesaplamalarda küsurlar tama iblağ edilir).

Bu tazminat mehil müddeti, her türlü izin, büyük yatırım projeleriyle ilgili olmayan geçici görev, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmet içi eğitim, kurs ve seminer gibi nedenlerle hizmete ara verenlere, ara verdikleri günler için ödenmez. "

hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, zam ve tazminatların uygulanmasına ilişkin 159 Seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nin "B-II Sayılı Cetvele İlişkin Açıklamalar" bölümünün 5 inci sırasının (c) ve (d) bendlerinde;

"c) Ödeme, kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara ilgili Bakan, Rektör, Vali ve Belediye Başkanından adlarına onay alınmak şartıyla yapılabilecektir.

d) Bu ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının %10'unu geçmeyecektir. Fiilen görev yapan personel sayısı 1/1/2005 tarihi itibarıyla tespit edilecek ve vize cetvellerinde ödeme yapılacak unvanlar ve sayıları gösterilecektir. Yıl içinde söz konusu personel sayısındaki artış ve eksilişler dikkate alınmayacak, diğer bir ifadeyle yıl içinde ödeme yapılacak personel sayısı vize edilen sayıyı geçmeyecektir. "

denilmek suretiyle konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Bu itibarla, Ankara İl Özel İdaresi personeli Münire ÇATAKÇI ile Ahmet AKAR'ın 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinin "II.Tazminatlar" kısmının "A.Özel Hizmet Tazminatı" bölümünün (c ) bendinde belirtilen kariyerlerden birisine sahip olmaları kaydıyla, kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük yatırım projelerinde fiilen çalışmakla birlikte adlarına Valilik Onayı alınmaması nedeniyle vize cetvellerinde ödeme yapılacak unvanlar ve sayılar arasında gösterilmemesine rağmen bilahare Valilik Onayı prosedürünün tamamlanması üzerine unvan ve sayı esas alınarak adlarına ek vize yapılması halinde 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararma ekli II sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci sırasına göre ek özel hizmet tazminatı ödenmesinin mümkün bulunduğu değerlendirilmektedir.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Cebrail YILMAZER

Bütçe ve Mali Kontrol

Genel Müdür Yardımcısı


TEFTİŞ KURULU MÜDÜRÜNE TAZMİNAT ÖDEMESİ

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.21.115521-83 28/02/2006* 3025

Konu : Özel hizmet tazminatı

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

İlgi: 9.12.2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01 /13356 sayılı yazınız.

İlgi yazınız ve eklerinin incelenmesinden, İzmir İli Karşıyaka Belediye Başkanlığında 1 inci dereceli kadroda "Teftiş Kurulu Müdürü" olarak görev yapan ...'e 14.2.2005 tarihli ve 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca hangi oranda özel hizmet tazminatı ödeneceği hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmış bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "zam ve tazminatlar" başlıklı 152 nci maddesi uyarınca yürürlüğe konulan 2005 yılına ilişkin 14.2.2005 tarihli ve 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Cetvelin (A) Üst Yönetim ve Genel İdare Hizmetleri Bölümünün 10 uncu grubunun beşinci sırasında 1 inci dereceli kadroda bulunan Müdürlere % 135 oranında özel hizmet tazminatının verileceği belirtilmiştir.

Öte yandan, 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli Kararın 3 üncü maddesinde, II sayılı Cetvelin (A), (B) ve (D) bölümlerinde yer alan özel hizmet tazminatı ödemelerinde işgal edilen kadro veya görev unvanının esas alınacağı hükme bağlanmış, anılan Kararın 6 ncı maddesinde ise "zam ve tazminatların ödenebilmesi için, Cetvellerde gösterilen personelin, kadro unvanı ile kariyer ve yürüttüğü görevin gerektirdiği hizmetleri kanunların öngördüğü durumlar saklı kalmak üzere fiilen yapması zorunludur" hükmü yer almıştır.

Bu itibarla, 1 inci dereceli "Teftiş Kurulu Müdürü" kadrosunda çalışan ilgiliye, Kararnameye ekli II sayılı Cetvelin (A) Üst Yönetim ve Genel İdare Hizmetleri Bölümünün 10 uncu grubunun beşinci sırasından, 1 nci dereceli kadroda bulunan Müdürler (Teftiş Kurulu Müdürleri dahil) için öngörülen % 135 oranında özel hizmet tazminatı ödenmesi gerekmektedir.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Cebrail YILMAZER

Bütçe ve Mali Kontrol


BELEDİYELERDE DANIŞMAN GÖREVLENDİRİLMESİ

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı :B.07.0.BMK.0.16/l 15601-5 20/02/2006* 2363

Konu : Danışmanların sosyal güvenliği

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : 25/01/2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/607 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazıda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 20 nci maddesine göre görevlendirilecek danışmanların herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olup olmayacağı, sosyal güvenlik açısından hangi mevzuatın uygulanacağı hususlarında görüşümüzün bildirilmesi istenilmektedir.

Bilindiği üzere, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 20 nci maddesinde;

"Nüfusu ikimilyonu aşan büyükşehir belediyelerinde on, diğer büyükşehir belediyelerinde beşi geçmemek üzere başkan danışmanı görevlendirilebilir. Danışman olarak görevlendirileceklerin en az dört yıllık yüksek öğrenim kurumlarından mezun olması şarttır. Danışman olarak görevlendirilme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil, ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez. Danışmanların görev süreleri sözleşme süresi ile sınırlıdır. Ancak bu süre belediye başkanının görev süresini aşamaz.

Danışmanlara, her türlü ödemeler dâhil, büyükşehir belediyesi genel sekreterine ödenen brüt aylık miktarının % 75'ini aşmamak üzere belediye meclisinin belirlediği miktarda brüt ücret ödenir."

hükmü düzenlenmiştir. Bu hükme göre, büyükşehir belediyelerinde danışman olarak görevlendirilecek kişilerle, belediye başkanının görev süresini aşmamak üzere bir sözleşme yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında ise "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar." hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 20 nci maddesine göre görevlendirilecek danışmanların sigortalılık açısından 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile ilişkilendirilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmektedir.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Dr. Hasan GÜL

Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü


İŞÇİLERİN ASKERLİK SÜRELERİNİ BORÇLANMA YOLUYLA SAYDIRMASI

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.GEL.0.42/4214-2570 30/01/2006*004835

Konu :

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA (Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

İlgi: 29.12.2005 tarih ve B. 13.1.SGK.0.13.00.01/0-192-9601/78329 sayılı yazınız.

Yazınızda, Belediyenizde İş Kanunu hükümlerine göre istihdam edilen işçilerin askerlikte geçen sürelerini borçlanma yoluyla hizmetlerine saydıklarını belirterek, bu borçlanma tutarlarını ücretin safı tutarının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 63/2 nci maddesinde. ''Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20"nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler;" in ücretin safı tutarının tespitinde gayrisafi ücret tutarından indirileceği hükmüne yer verilmiştir.

Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar Kurumuna ödenen borçlanma aidat ve primlerinin ücretin safı tutarının tespitinde, gayrisafi ücret tutarından ne şekilde indirileceği 111 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Bu açıklamalara göre, anılan personelin Sosyal Sigortalar Kurumuna defaten veya taksitler halinde ödenen borçlanma primlerinin tutar ve oranına bakılmaksızın anılan Kuruma ödendiği tarihten sonraki dönemlerde elde edilecek ücretin safî tutarının tespitinde indirim olarak dikkate alınarak uygulanacak olup iade şeklinde ödenmeyecektir.

Bilgi edinilmesini arz ederim.

Başkan a.

Ünal TAYYAN

GELİR İDARESİ GRUP BAŞKANI


GEÇİCİ İŞÇİNİN EMEKLİ OLMASI HALİ

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı : B.07.0.BMK.0.17-522-2012/21309 17/10/2005

Konu : Tazminat

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : 15/06/2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/4828 sayılı yazınız.

İlgi yazı ile, Hatay İli Subaşı Belediyesinde geçici işçi olarak istihdam edilen personele, emekli olmaları halinde 31/07/2003 tarihli ve 4969 sayılı Kanuna istinaden beşyüz YTL. tutarındaki tazminatın ödenip ödenmeyeceği hususundaki Bakanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 4969 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesine (D) bendi eklenmiştir.

Sözkonusu (D) bendinde, anılan Kararnamenin (A) bendi kapsamına giren personel ile 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı cetvelde yer alan personel ve kamu kurumlarında işçi olarak istihdam edilenlerden; emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunanlara, haklarında toptan ödeme hükümleri uygulananlara, emekli iken yeniden hizmete alındıktan sonra cezaen olmamak üzere görevlerine son verilenlere ve terhis olan yedek subaylara ve bunlardan görevde iken ölenlerin kanuni mirasçılarına damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaksızın beşyüz YTL. tutarında tazminat ödeneceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, anılan bentte sürekli veya geçici işçi ayrımı yapılmaksızın "kamu kurumlarında işçi olarak istihdam edilenler" ibaresi kullanıldığından, geçici işçi olarak istihdam edilenlerden emekli olanlara beşyüz YTL. tutarındaki tazminatın ödenebilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Hayati GÖKÇE

Bütçe ve Mali Kontrol

Genel Müdür Yardımcısı


T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

SAYI :B.07.1.GIB.0.42/4213-2009 08/07/2005

KONU :

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

İLGİ : 10.05.2005 tarih ve B050MAH0710001/2320-30189 sayılı yazınız.

Yazınız ekinde yer alan Belediye-İş Sendikasının 08.04.2005 tarih ve 2005/1242 sayılı yazısında; Sendika ile Samsun İlkadım Belediye Başkanlığı arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi uyarınca çalışanlara aile yardımı adı altında yapılacak ödemelerin ne şekilde vergilendirileceği konusunda duraksamaya düşüldüğü belirtilerek, yapılacak işlemin bildirilmesi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 "inci maddesinde. "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve aynılar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminaiı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez..."" hükmü yer almıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun ücretlerde istisnalarını düzenleyen bölümünde çalışanlara aile yardımı veya benzer adlarla yapılan ödemelerin, Gelir Vergisinden istisna edilmesini düzenleyen bir hükme yer verilmemiştir. Ancak. 657, 926 ve 2914 sayılı Kanunlarda, bu Kanunlara tabi hizmet erbabına ödenen aile yardımlarının vergiden istisna edilmesi hükme bağlanmıştır. Bu istisnanın ne şekilde uygulanacağı 9.3.1985 tarih ve 18689 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 145 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Bu açıklamalara göre. 657. 926 ve 2914 sayılı Kanunlara tabi olarak çalışanlara ödenen aile yardımlarının vergiden istisna edilmesi, söz konusu Kanunlar dışında ödenen aile yardımlarının ise ücret kabul edilerek vergiye 'abı tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini arz ederim.

Ünal TAYLAN

Gelir İdaresi Grup Başkanı


T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

Sayı :B.07.0.BMK.0.19.115719-183/6124 08/04/2005

Konu : Hizmet Alımı

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

İlgi : 21.03.2005 tarihli ve B050MAH0710001/982-30202 sayılı yazı.

İlgi yazının incelenmesinden, Kocaeli İl Özel İdare Müdürlüğünün merkez ve ilçe teşkilatlarında "Avukat" kadrosunda çalışanların emeklilik sebebiyle görevlerinden ayrılmaları veya naklen diğer kamu kurum ve kuruluşlarına geçmeleri sebebiyle "Avukat" kadrolarının boşaldığı, Bakanlar Kurulu kararı ile 1999 yılında ihdas edilen kadrolar arasında "Avukat" kadrosu da bulunmakla birlikte 1999 yılından beri bu kadroya atama yapılamadığı belirtilmek suretiyle, mahkeme ve icra dairelerinde devam eden davaların etkin bir şekilde takibinin sağlanabilmesi için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesine göre hizmet alımı yoluyla avukat çalıştırılıp çalıştırılamayacağı konusunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, boş bulunan "Avukat" kadrolarına yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde naklen veya açıktan personel atanabilmektedir.

Öte yandan, dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde, boş bulunan avukat kadrolarına atama yapılmayarak ihtiyacın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre sözleşmeli olarak çalıştırılacak avukatlar ile giderilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 36 nci maddesinin üçüncü fıkrasında,

"İl özel idareleri, norm kadro unvan ve sayıları dahilinde olmak kaydıyla, çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, sosyal ve ekonomi, kültür ve sanat, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında; tabip, uzman tabip, veteriner, avukat, mühendis, çözümleyici ve programcı, mimar, ebe, hemşire, teknisyen ve tekniker gibi ihtiyaç duydukları uzman ve teknik personeli, sözleşme ile çalıştırabilir. Bu şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacakların, yürütecekleri hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz."

hükmü yer almaktadır. Buna göre, il özel idarelerinde norm kadro unvan ve sayılarının tespitini müteakip sözkonusu hükme istinaden yine sözleşmeli olarak avukat çalıştırılabilecektir.

Ayrıca. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesinde, ihtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabileceği durumlar sayılmış olup, anılan maddenin (h) bendinde de, 4353 sayılı Kanunun 22 nci ve 36 nci

maddeleri uyarınca Türk veya yabancı uyruklu avukatlardan yapılacak hizmet alımları bunlar arasında belirtilmiştir.

4353 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde, ihtisas gerektiren ve ihtiyaç duyulan hallerde; ilgili Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesinin (h) bendine göre serbest avukatlardan veya avukatlık ortaklıklarından hizmet satın alınabileceği hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 36 nci maddesinin birinci fıkrasında ise, ihtisas gerektiren ve ihtiyaç duyulan hallerde; Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesinin (h) bendine göre serbest avukatlardan veya avukatlık ortaklıklarından hizmet satın alınabileceği belirtilmiştir.

Bu itibarla, Kocaeli İl Özel İdare Müdürlüğünün mahkeme ve icra dairelerinde devam eden davalarının mali boyutu ile avukatlık hizmeti satın alınması halinde ödenecek ücretlerin birlikte değerlendirilerek, avukatlık hizmeti satın alınmasının gerekli ve yararlı olacağının tespit edilmesi halinde, 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde belirtilen esas ve usullere uyulmak suretiyle doğrudan avukatlık hizmeti satın alınmasının mümkün olduğu mütalaa edilmektedir.

Bilgilerini arz ederim.

Bakan a.

Dr. Hasan GÜL

Bütçe ve Mali Kontrol

Genel Müdürlüğü

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber