Sofraya tuzluk koymayın!

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 17 Mayıs 2007 13:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İSTANBUL- Hipertansiyondan korunmada sağlıklı beslenmenin önem taşıdığı bildirildi. Dünya Hipertansiyon Ligi, bugün kutlanacak Dünya Hipertansiyon Gününün temasını, sağlıklı beslenmenin önemine dikkati çekmek maksadıyla "Sağlıklı Yemek, Sağlıklı Kan Basıncı Demek" olarak belirledi. Dünya Hipertansiyon Ligi'nin üyesi olan, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğinin Başkanı Prof. Dr. Çetin Turgan, hipertansiyonun hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önlenebilir ölüm sebepleri arasında birinci sırada yer aldığını bildirdi.

> 3-4 gramdan fazlası zararlı

Kalp hastalığı, felç ve böbrek hastalıkları için en büyük risk faktörü olan hipertansiyonun, dünyada ve ülkede bir salgın hastalık halinde olduğunu ifade eden Turgan, dünyada 1 milyar, Türkiye'de ise 15 milyon civarında kişinin hipertansif olduğunu belirtti. Buna göre dünyada her 4, Türkiye'de ise 3 kişiden birinde yüksek tansiyon bulunduğunu anlatan Turgan, "Yani ülkemizde hipertansiyon görülme sıklığı dünya ortalamasının üstünde" dedi. Hipertansiyonun toplumda bu kadar sık görülmesinin en önemli sebeplerinin şişmanlık ve aşırı tuz tüketimi olduğuna dikkati çeken Turgan, "Dünya Hipertansiyon Ligi bu yıl sağlıklı beslenme konusuna dikkat çekmek istedi" diye konuştu. Çok fazla tuz içeren besinlerin kan basıncını yükselttiğine işaret eden Turgan, "Bu yüzden masaya tuzluk konulmamalı" dedi. Turgan, normal ve sağlıklı bir kişinin günde 3-4 gramdan fazla tuza ihtiyacı olmadığını, günlük 6 grama kadar tuz tüketiminin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

> Kan basıncında 12/8 normal

Yüksek kalorili besinlerin şişmanlığa, bunun da hipertansiyona yol açtığını anlatan Turgan, küçük yaşlardan itibaren aşırı miktarda tuz tüketiminin de ileri yaşlarda hipertansiyon gelişimini tetiklediğini bildirdi. Turşu, ev tarhanası ve ev makarnası gibi geleneksel gıdalarda ve fast-food denilen yiyeceklerde yüksek miktarda gizli tuz bulunduğuna işaret eden Turgan, bunlardan kaçınılmasını tavsiye etti. Turgan, düzenli fiziksel aktivitenin de hipertansiyondan korunmada gerekli olduğunu bildirdi. Türkiye'deki hipertansiflerin yüzde 60'ının tansiyonlarının yüksek olduğunun farkında olmadığını kaydeden Turgan, bu yüzden ideal kan basıncının bilinmesi gerektiğini söyledi. Kan basıncının 12/8'in altında olmasının iyi olduğunu belirten Turgan, hastane ölçümlerinde 14/9, ev ölçümlerinde 13.5/8.5, diyabet ve böbrek hastalığı olanlarda ise 13/8 ve üstünün hipertansiyon anlamına geleceğine dikkati çekti. 12-14/8-9 arası kan basıncının tehlikeye doğru gidiş anlamına geldiğini dile getiren Turgan, bu değerlere sahip kişilerin "Prehipertansif" olarak adlandırıldığını bildirdi. Ülkede bu kişilerin sayısının 19 milyon olduğunu belirten Turgan, gerekli tedbir alınmadığı takdirde bu kişilerin ileride hipertansif olacağını söyledi.

> Çalışmalar tam gaz sürüyor

Türk halkını kalp ve damar hastalıkları konusunda bilgilendirme çalışmalarını sistematik biçimde yürüten Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), Dünya Hipertansiyon Günü ve haftası sebebiyle dün İstanbul'da bir toplantı düzenledi. Toplantıda dünyayı etkisi altına alan hipertansiyon, bütün yönleriyle tartışıldı. TKD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Çetin Erol, "Kurum olarak hipertansiyona karşı ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Bu yıl özellikle 'sağlıklı beslenme, sağlıklı kan basıncı' sloganını halkımızla paylaşarak, insanlarımıza bu hastalıktan ve istenmeyen ağır sonuçlarından korumayı; onlara daha kaliteli bir hayat sürmeleri için gereken temel bilgileri vermeyi hedefliyoruz" dedi.

> Günlük hayatta hareket edin

TKD Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Aytaç Öncül sağlıklı beslenme ve sağlıklı kan basıncı arasındaki güçlü ilişki ve etkileşimi vurgulayarak, "Hipertansiyonun hayat boyu kontrol altında tutulması gerektiğinin" üzerinde durdu. Öncül, hipertansiyondan diyet, egzersiz gibi köklü hayat tarzı değişiklikleri ile korunabileceğini belirtip, teşhis ve tedavideki gelişmeleri anlattı. Doç. Dr. Bengi Yaymacı ise, "Her yere özel araçla gitmek yerine yürümenin; ağır yemekler yerine taze sebze ve meyve yemenin, kadınlarımızın hamur işleri yerine salata türlerinde birbirleriyle yarışmalarının faydasını kısa sürede göreceklerini insanımıza anlatmalıyız" dedi. Yaymacı, kalp ve damar hastalıklarında Avrupa birincisi olan kadınlarımıza pastalı, börekli kabul günleri yerine haftada birkaç defa eksoz kirliliğinden uzak parklarda buluşup sohbet ederek yürümelerini tavsiye etti.

> Sinsi ve öldürücü bir salgın

Bulaşıcı olmayan en yaygın ve en çok can kaybına yol açan bir hastalık türü olan hipertansiyonun, 18 yaş üzeri nüfusta görülme sıklığı yüzde 31,8. Yüksek tansiyon, erkeklerin yüzde 27,5'inde, kadınların ise yüzde 36,1'inde yaygın. Hipertansiyon kontrol altına alınmadığı takdirde kalp, böbrek, beyin ve gözler başta olmak üzere birçok organda geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açıyor. Uzmanlar, en büyük problemin ise hipertansiyon hastalarının çok önemli bir bölümünün hastalığını bilmemesi ve bu yüzden iyileştirici değil kötüleştirici tercihlerini sürdürmesi olduğunu belirtiyor. Yüksek kan basıncında hayat kalitesini korumanın tek yolunun, erken teşhis konabilmesi; bunun tek yolunun da zaman zaman, yaş ilerledikçe daha sık tansiyon ölçtürmekten geçtiğini hatırlatan uzmanlar, "Hipertansiyon seyrek olarak belirti veriyor; çoğu zaman kendini iş işten geçtikten sonra gösteriyor. Seyrek rastlanan belirtileri baş ve ense ağrısı, kulakta uğultu, çarpıntı hissi, sürekli yorgunluk duygusu olarak özetleniyor" diyerek insanları uyarıyor.

> Gelecek büyük risk altında

'Ailede başka tansiyon hastası varsa daha da dikkatli olunması gerekiyor' diyen uzmanlar, yüksek kan basıncından korunmak için ağır ve yağlı yemeklerden, tuzdan, sigaradan ve fazla kilolardan sakınmak; düzenli egzersiz yapmak, kan basıncını düzenli ölçtürüp kaydetmek, hekimin vereceği ilaçları düzenli olarak almak gerektiğini ısrarla vurguluyor. Dünya çapında öneme sahip 3 büyük akademik merkez tarafından hazırlanan ve önde gelen 14 sağlık grubu ile gönüllü sağlık organizasyonunun imzaladığı rapor, hasta sayısının 2025 yılında dünyada yüzde 60, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 80 oranında artacağını gösteriyor.

> Hayat tansiyona göre düzenlenmeli

Uzmanlar, hipertansiyon tedavisindeki başarı oranının ülkelerin kültürel düzeylerinin ölçütlerinden biri olduğunu belirterek, "Çünkü hipertansiyon hastalarının sigarayı bırakmak; tuz ve kafein tüketimlerini azaltmak; egzersiz sıklığını ve süresini artırmak gibi olumlu hayat tarzı değişikliklerini veya hipertansiyon tedavilerini kendilerini iyi hissederek yarım bırakmalarına gelişkinlik düzeyi düşük ülkelerde daha sık rastlanıyor. Asıl olan, hastalanmayı önlemek. Yüksek kan basıncı hastalığına yakalananların hayatlarını buna göre düzenlemelerini ve tedavilerini ömür boyu aksatmadan sürdürmelerini sağlaması lazım. Hipertansiyon kontrol altına alınmadığında kalp-damar hastalıkları, inme (felç), böbrek yetersizliği ve görme kaybı riskini artırıyor. Hastanın hayat kalitesi düşüyor, giderek özel bakım ihtiyacı ortaya çıkıyor" dedi.

> Sebze ve meyve sağlık dostu

Yüksek tansiyondan korunmak için her gün ölçülü miktarda aşağıdaki besinlerden tüketilmeli:

- Bol miktarda taze sebze ve meyve,

- Az yağlı süt, yoğurt ve peynir,

- Tahıl ve lif zengini yiyecekler,

- Çok az miktarda doymamış yağ.

Haftada bir kaç defa ise kuru fasülye, bezelye ve mercimek, kuruyemiş, yağsız et ve kümes hayvanları yenilebilir. Haftada en az 2 defa balık tüketilmesi de insan sağlığı için oldukça faydalı.

> Yemekte tuz yerine limon suyu tüketin

Daha az tuz tüketmek için şu hususlara dikkat edilmeli:

- Çoğunlukla taze yiyecekler yenilmeli.

- Hazır yiyecekler seçilirken beslenme ögeleri okunmalı.

- Hazır ve dondurulmuş gıdalar çok miktarda tuz içerir.

- Yemek pişirirken tuz azaltılmalı. Yemeklere tuz yerine limon suyu, sirke, taze sarımsak, nane, baharat eklenmeli.

- Turşu ve tuzlu kuruyemişlerden kaçınılmalı.

- Hazır ve restoran yapımı yiyecekler çok az tüketilmeli.

- Yiyeceklerin etiketleri okunarak daha az sodyum içeren markalar alınmalı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber