'100 işçiye ihtiyacım var onu bile bulamıyorum'

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Tekstil Sektör Kurulu Başkanlığı ve İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri (İTHİB) Başkan Yardımcısı İsmail Gülle, kendi fabrikasında 100 kişilik eksik üretim yaptığını ve çalıştıracak işçi bulamadığını söyledi. Gülle, 'eskiden nitelikli elemanda sorunumuz vardı, şimdi niteliksiz eleman da bulamıyoruz" diye konuştu.

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 29 Mayıs 2018 14:23, Son Güncelleme : 29 Mayıs 2018 17:21
'100 işçiye ihtiyacım var onu bile bulamıyorum'

Ekonomi basını ile bir sohbet toplantısı düzenleyen Gülle, ekonomideki gelişmeleri ve ihracatı değerlendirdi.

Türkiye ekonomisinin artık inşaattan üretime ve ihracata döndüğünü ve iş dünyasının en önemli gündeminin üretim olduğunu anlatan Gülle, bunun özellikle 2008 yılında yaşanan küresel krizden sonra daha iyi anlaşıldığını söyledi.

Bir dönem üretimden para kazanan çok sayıda işadamının inşaata girdiğini ancak artık trendin terse döndüğünü ifade eden Gülle, "Üretim olmadan bir ülkeyi ileri götürmek mümkün değil. İnşaat iç piyasayı canlandırdı ama inşaat bitince iş de bitiyor. Oysa üretim öyle değil, sürekliliği var. İnşaattaki kazanç tek seferde büyük gibi görünse de geri dönüş uzun yıllar alabiliyor. Oysa üretim ve ihracatta az da olsa sürekli olarak kazanç elde edilebiliyor. İhracat, inşattan daha karlı aslında. Herkesin inşaattçı olduğu devir bitti. İhracatçılık devri başladı" dedi.


'46 DEĞİL 146 KİŞİ BİLE ALIRDIM AMA'

Ekonomide son dönemde ciddi bir eleman bulma sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Gülle, bu problemin özellikle son 3 yıldır hızla yayıldığını ifade etti. Konunun artık ekonomi yönetimi tarafından yakından takip edildiğini kaydeden Gülle, kendi firmasında 100 kişilik açığı bir türlü dolduramadıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TOBB'da yaptığı istihdam seferberliği çağrısından bugüne kadar şirketlerinde 46 yeni kişiye istihdam sağladıklarını belirten Gülle, şöyle devam etti:

Çalışacak insan bulabilsek 46 değil 146 kişi daha alırız. İnanın fabrikada malı indirip içeri sokacak adam bile bulamıyoruz. Düşünün, mal indirip kaldırma en önemli iş haline geldi. Eskiden nitelikli eleman konusunda sorun yaşardık, şimdi niteliksiz elemanda da aynı sorun var. Türkiye'de işsizler var ama iş ile işgücü arasında bir uyumsuzluk söz konusu. Bu sıkıntı sadece bizim sektörde değil diğer sektörlerde de yaşanıyor.

İnsanlar üretimde çalışmak istemiyor. Mesela geçen yıl tekstil fabrikaları öğrencisiz kaldı, gelmiyorlar

Gülle sözlerine, "Artık işgücü ithal etme durumuyla karşı karşıyayız. Bu yasadışı olarak da yapılıyor zaten. Siz asgari ücretle çalışacak birini bulamayınca daha ucuza çalışan birileri gelip bu boşluğu dolduruyor. 60 yıl önce Avrupa'ya işgücü ihraç ettik ama belki de artık ithal etmeye başlayacağız." diyerek devam etti.

"Ücretler düşük olduğu için mi sanayide çalışmak istemiyorlar?" şeklindeki soruya Gülle şu yanıtı verdi:

"Bizim sektörde asgari ücret geçerli değil, o zaten dip fiyat. 4-5 yıllık işçinin maaşı 2-3 bin liraya kadar çıkabiliyor. Ben de herkese 5 bin TL maaş vereyim isterim ama dünyada rekabet var. İnsanımız çalışmak istemiyor. Bakıyorsun köyden gelen erzakla geçiniyor. Ama bizim artık insanımızı eğiterek teknik eleman sayımızı artırmamız lazım."

Bu soruna bir çözüm bulabilmek için üniversitelerle anlaşmalar yaptıklarını ve hem burs hem de iş garantili bir model sunduklarını anlatan Gülle, üretim konusunda iş dünyasındaki heyecanın toplumun tümünde olmadığını belirtti.

Gülle, "Çok fazla TV izliyoruz, çok okumuyoruz. Mesela televizyonda diziler var ama orada çalışma yok, ailesini geçindirmek için mücadele eden bir baba modeli yok. Eğer ihracat için bir hedef varsa, 250 veya 500 milyar dolara gidecekse bunu üretimle yapacağız. Sanayicimizdeki bu heyecanın sokaktaki insanda da olması lazım" dedi.

"İTALYANLAR MARKA TEKLİF ETTİ AMA ALAMADIK"

Türkiye'de sanayideki cironun üçte birinin vergiye gittiğini kaydeden İsmail Gülle, karlılığın artırılması gerektiğini vurguladı. Avrupa'nın birçok yerinde birçok sektörde üretimden çıkış süreci yaşandığını belirten Gülle, "İtalyanlar bize Cerruti'yi teklif ettiler ama alamıyoruz, sermaye derinliği yok" dedi.

TEKSTİLDE KİLOGRAM DEĞERİ ARTIYOR

Avrupalıların 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başka yerlere kaydırdıkları siparişlerin tekrar geri dönmeye başladığını ifade eden Gülle, aynı zamanda tekstildeki katma değerli ürünlerin de arttığına dikkat çekti.

2016 yılında Türkiye'nin tekstilin kilogramını 4.5 euroya ihraç ederken bu rakamın şimdilerde 5 euroya çıktığı bilgisini veren Gülle, "Geçen süreçte yaşanan kur artışına rağmen fiyat düşmedi çünkü ürüne değer kattık. İplik üretsen tüm dünyada aynı fiyat ama farklı bir kumaş yaptın mı muadili olmadığından fiyatı da yüksek oluyor." diye konuştu.

Eren Güler

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber