Erdoğan: Bu işin aslı başörtüsüdür, ama olay türban ifadesiyle siyasallaştırıldı

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 30 Mayıs 2007 10:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Başörtüsü bir oy zemini olmamalı, bir özgürlük meselesi olarak görmeli, ben asla bir oy zemini olarak görmüyorum, ben 3 Kasım seçimlerinde de açın bütün televizyonlardaki söyleşilerime bakın, böyle bir vaatle gelmiyorum dedim" dedi.

NTV canlı yayınında soruları yanıtlayan Erdoğan, "Türban modernleşir mi modernleşmez mi? şeklinde bir tartışma var. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Doğrusu ben o şekilde bir ifadeyi zaten doğru bulmuyorum, bu işin aslı başörtüsüdür. Türban ifadesini yanlış buluyorum, bu işin aslı başörtüsüdür, ama olay, öyle bir noktaya getirildi ki türban ifadesiyle siyasallaştırıldı, işin aslı bu. Temelinde ne var? Temeli başörtüsü.

Başörtüsü nereden geliyor? İnançtan geliyor, yani bu dinimizin bir gereği olduğu için, yani yapan bunu bundan dolayı yapıyor.

Modernleşme olayı farklı bir olay, yani şimdi siz burada diyelim ki moda noktasında, kalkıp buna çeşitli şekiller getirebilirsiniz, bunu sıkma baş şeklinde yapanlar olmuş, bunların hepsi bu tür çizim çalışmaları neticesinde ortaya çıkmış, bunu kalkar boyunun altından bağlarsınız.

Burada kimin estetik anlayışı neyse buna saygı duymak gerekir diye düşünüyorum. Ama yerellik burada öne çıkar, nedir bu yerellik?

Bakarsınız bizim doğu bölgelerinde farklı bir şekilde başını örter benim kadınım, kızım. Gelirsiniz, batı bölgelerine batıda farklı örter."

BAŞINI ÖRTENE DE ÖRTMEYENE DE SAYGI...

Dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan, Müslümanların veyahut da Avrupa'da yaşayan Müslümanların da başlarını farklı farklı örtüklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nereden geliyor, diye baktığınız zaman kendi o inancının... Ölçü var, İslam burada ölçüyü koymuş, bu ölçüyü o değişik şekilde uygulamaya koyar. Bunu her yapan 'ben zaten en modern şekilde yapıyorum' diyor, 'benimki daha estetik' yapıyorum diyor. Bakıyorsunuz bazıları düz kumaş kullanıyor, bazıları şekli kumaşlar kullanıyor. Hatta, tanınmış bir çok marka firmaları bunlara yönelik ürünler üretiyorlar, bu ürünlerden de hanımlarımız, hanımlar istifade ediyorlar. Burada ölçü vardır, yoksa şöyle mi olsun, böyle mi olsun... Ki burada bence örtmek, örtmemek...

Niye örtüyorsun, niye örtmüyorsun bunun hesabını sormak, sormamak bunlar bizim görevimiz değil. Bizim tek istediğimiz şey şudur; Bu ülkede başörtüsüne de başını örtmeyene de saygı duymaktır ve halkımızın da böyle bir sıkıntısı yok. Onlar zaten el ele, omuz omuza dolaşıyorlar.

Yani din ve vicdan özgürlüğü diyorsak, bireysel tercihi burada başını örtmekten yana kullanıyorsa bizim bir hanım kardeşimiz, kızımız, ona biz saygı duymak durumundayız, ha bireysel tercihini başını örtmemekten yana kullanıyorsa ona da saygı duymaktan yanayız."

"TÜRKİYE BUNLARI AŞMALI"

Her siyasi partinin mensupları içerisinde başörtülü olanın da başı açık olanın da bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Parlamento'da CHP'nin grup toplantılarına başörtülüler geldiği zaman kıyamet kopmuyor ama AK Partiye geldiği zaman kıyamet kopuyor bu nasıl iş? Diğer siyasi partilerin çatısı altında var, yönetimlerinde var.

bunlara artık takılıp kalmamalıyız, Türkiye bunları aşmalı, eğer bunları aşamazsak yazık olur. Bu ülkenin evlatlarına ayrımcılık yapmamamız lazım, ne kadar el ele, omuz omuza dolaşırsak..."

"KURU SIKI KONUŞUYORLAR"

70 milyon vatandaşa hizmet verdiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan,

sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başbakan olarak benim görevim bu. Ben kalkıp, bir ayrım yapamam, 'bunun niye başı açık, bunun niye başı örtülü' bunu yapamam. Buna hakkım yok. Bu ülkenin imkanları neyse, bundan hepsini istifade ettirebilmemiz lazım. Ama maalesef bu ülkede bir çok çıkmazlar eğer meydana getirildiyse bunları da tarih af etmeyecektir. Biz hem toplumsal mutabakatı aradık hem kurumsal mutabakatı aradık. bu ülkede bu konuda toplumsal mutabakat var, ama maalesef kurumsal mutabakatta sıkıntımız var. Biz toplumun gerilmemesi adına bir çok şeyleri sabırla sürdürdük.

Şimdi bazıları yine seçimler yaklaştığı için kuru sıkı konuşuyorlar, ama geçmişte mensubu bulundukları partilerde bu konularda adımlar atılmadı, atmadılar. Onun için önümüzdeki sürece bu konuda tabi bir çok şeyleri aşarak girmemiz ki bu ülkemizin huzuru refahı için çok çok önemli.

İnanıyorum ki Türkiye'nin sıçramasına bunlar vesile olacaktır." "Bunu hiç bir siyasi parti bir oy zemini olarak görmemeli, başörtüsü bir oy zemini olmamalı, bir özgürlük meselesi olarak görmeli" diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ben asla bir oy zemini olarak görmüyorum. Ben 3 Kasım seçimlerinde de açın bütün televizyonlardaki söyleşilerime bakın, 'böyle bir vaatle gelmiyorum' dedim. Çünkü 'toplumsal mutabakat kurumsal mutabakat, sağlandığında bu zaten çözülecektir' hep bunu söyledim, böyle geldim.

Ama benim eşimin de çocuklarımın da tercihleri ortadadır ve bireysel tercihleriyle yaşamlarını sürdürürler. Asla yavrularıma da bu noktada müdahale edemem, böyle bir hakkım yok, kimsenin de buna hakkı yoktur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber