Rekabet Kurumu Başkanı: İşletmeler fırsatçılık yapıyor

Dövizi bahane ederek fırsatçılık yapanlarla ilgili konuşan Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Torlak, "Bazı işletmeler tabiri caizse fırsatçılık yapabiliyor. Fiyat artışında çok enerjik olan aktörler, fiyat düşüşünde istekli olmayabiliyor" dedi

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 08 Ekim 2018 07:05, Son Güncelleme : 08 Ekim 2018 06:03
Rekabet Kurumu Başkanı: İşletmeler fırsatçılık yapıyor

Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, SABAH'a konuştu. Kur artışı, ekmek zammı gibi konularda sorularımızı yanıtlayan Prof. Dr. Ömer Torlak dövizi bahane ederek fırsatçılık yapanlarla ilgili olarak, "Ürünlerin sağlayıcıları olan bazı işletmeler tabiri caizse fırsatçılık yapabiliyorlar. Bunların yanında, fiyat artışında çok enerjik olan aktörler, fiyat düşüşünde pek istekli olmayabiliyor" diye konuştu.

Ömer Bey, bu günlerde önemi bir kez daha anlaşılan Rekabet Kurumu'nun görevleri hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Rekabet Kurumu, mal ve hizmet piyasalarının serbest ve sağlıklı bir rekabet ortamı içinde teşekkülünün ve gelişmesinin temini ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un uygulanmasını gözetmek ve kanunun kendisine verdiği görevleri yerine getirmek üzere teşkil edilmiştir. Temel olarak rakiplerin birbiriyle anlaşarak mal veya hizmetlerin fiyat ya da üretim miktarını tespit etmesini, arz ya da talep miktarını kontrol etmesini, pazar/bölge paylaşımı yapmalarını, teşebbüslerin yani ekonomik aktörlerin rakiplerine pazarı kapamalarını, suni giriş engelleri yaratmalarını, piyasalarda aşırı konsolidasyon (yoğunlaşma) olmasını önlemeye çalışıyoruz. Şayet bu arzu edilmeyen davranışlar ortaya çıkarsa idari yaptırımlar uyguluyoruz.

Döviz artışı ile ilgisi olmayan bazı ürünlerde yüzde 50'yi aşan fiyat artışları görüyoruz. Bununla ilgili neler yapılabilir?

Ülkemizde çok sayıda pazarda ithalata olan bağımlılık sebebiyle yurtdışından girdi temin edilmekte ve pek çok emtianın fiyatlaması döviz üzerinden yapılmaktadır. Bununla beraber fiyat yansımaları bir günde olmuyor yani kurdaki artış veya azalış kapsamında fiyatlar kademeli olarak uyarlanıyor. Şirketlerimizin kur riskini her zaman iyi yönetiyor olması beklenen bir olgu. Diğer taraftan ana ya da ara girdisinde dışa bağımlılığın olmadığı ya da görece düşük olduğu ürünlerin sağlayıcıları olan bazı işletmeler de bu tür zamanlarda tabiri caizse fırsatçılık yapabiliyorlar. Bunların yanında fiyat artışında çok enerjik olan aktörler fiyat düşüşünde pek istekli olmayabiliyor. Son yıllarda iş ahlakına yönelik değerlerimizdeki yozlaşmayla doğrudan ilişkili.

Halkımızın temel ihtiyaç maddelerinin başında ekmek geliyor. Bununla ilgili de bir kafa karışıklığı var. Ekmek fiyatlarını da takip ediyor musunuz?

Tüketicilerimizden ya da bakanlığımızdan bir talep geldiğinde veya re'sen ekmek pazarı ve bu pazarla ilgili diğer pazarlarda incelemeler gerçekleştiriyoruz. Şu hususun altını önemle çizmekte fayda görüyoruz. Ekmek ve temel gıda maddelerinde olduğu gibi üretimi, arzı ve talebi konjonktüre bağlı olarak dalgalanma eğiliminde olan pek çok gıda ve tarım ürününde girdi bakımından arzın yetersizliği ve ithalata bağlı durumları göz ardı etmemek gerekir. Son dönemde kamuoyuna yansıyan ekmek ve temel girdisi olarak un pazarları için de bu durumlara bakılması gerekir. Rekabeti bozan durumların tespiti halinde kurum olarak tabii ki devreye girilir. Ancak, tüm sektörlerde olduğu gibi ekmek ve un pazarında da işleyen serbest piyasaya müdahil olma anlamında değil. Varsa rekabeti bozucu eylemler için Rekabet Kurumu devrede olur. Bizler piyasada fiyat denetimi yapmakla yükümlü değiliz. Fiyatın piyasa şartları dışında rekabeti bozucu şekilde oluşmasına yol açan sebepler var ise devreye gireriz.

YATIRIMCI TEREDDÜT ETMESİN

Türkiye'ye gelecekolan yatırımcıya da birmesajınız olacak mı?

Ülkemizin piyasalarailişkin mevzuatı oldukçasofistike ve kurumlarımızıngerek tecrübesi gerekse deentelektüel seviyesi yüksek.Piyasalarda tasarım yanioluşum son derece önemlidir.Burada, mimari anlamdasomut ve statik bir tasarımdanbahsetmiyoruz;işlem maliyetlerinin düşükolduğu, piyasaları destekleyen,yatırımcıya güvenveren hukukun ve kurumlarınvarlığı ve iyi işleyişindenbahsediyoruz. Yani kuralve kurumsal düzenlemelerbağlamında bütüncül birrekabetçi piyasa mimarisindenbahsediyoruz aslında.Fark etmişsinizdir piyasalariyi dizayn edilmişse,işlem maliyetleri azsa, iyikurallar hakimse hiçbirimizpiyasa hakkında düşünmeyiz,yani konuyu "hafife alırız."Ne zamanki piyasa iyiişlemez, o zaman bir şeylerineksik olduğunu anlayabiliriz.Türkiye'de ekonomiyleilgili kurumlar enileri ekonomilerdeki yeterliliğesahip. Piyasalarımızıniyi işlemesi, aksaklıklarınzamanında çözümü vepiyasaya duyulan güveninsarsılmaması içinvar gücümüzle çalışıyoruz.Bu bağlamda, ülkemizegelecek olan yatırımcıyakurumlarımız adına güvenbakımından tereddüt etmemesimesajını verebilirim.

DİJİTAL KARTEL KABUL EDİLEMEZ

ABD patentli Google,Facebook, Twitter gibi internetsiteleri Türkiye'dekihaber siteleri ve gazeteleriniçeriklerini kullanarakkendilerine trafiksağlıyor. Bildiğim kadarıylaTürkiye'de hiçbir maliyükümlülük altına girmedenbüyük gelirler elde ediyorlar.Türkiye'de dijital yayıncılığıngeleceğini tehdit edenve rekabet şartlarını ortadankaldıran bu kuruluşlarhakkında neler yapılabilir?

Bugün dünyada en çok tartışılankonuların başında,'platform' olarak tabir edilenbu şirketlerin nasıl kontroledileceği gibi konulargeliyor. Gerçekten de dijitalplatformlar yepyeni birörgütsel model ile piyasalaranüfuz ediyor, onlarıyeniden yapılandırıyor vemevzuat boşlukları ve teknikyöntemleri kullanarak çokciddi menfaatler sağlıyorlar.Dünyadaki hiçbir rekabetotoritesi bu firmaların dijitalkartel güçlerinden kaynaklanan"her istediğimiyaparım" gibi bir anlayışlapiyasada faaliyet sürdürmesineizin veremez/sessizkalamaz. Başka bir deyişle,sahip oldukları pazargücü dikkate alındığında butür devasa dijital şirketlerinpiyasayı kapatacak, satıcıkarşısında daha az veyetersiz bilgiye sahip olduğudüşünülen tüketicileri yada platformun diğer taraflarındakisağlayıcıları/reklamverenleri sömürecekşekilde kullanmalarıbugünde radarımızda,yarın da radarımızdaolacak.

ENFLASYONDAKİ ARTIŞ SUNİ DE OLABİLİR

Eylülde enflasyon rakamlarında kurdankaynaklanan bir yükseliş görüldü. Enflasyonlamücadelede kuruma ne gibi görevler düşüyor?

Enflasyon, fiyatlardaki genel ve kalıcı artışile satın alma gücündeki azalıştır. Ancak enflasyon,suni de olabilir. Burada kastettiğimiz,pazar gücünü kötüye kullanan, verimlilik/etkinlik dışı yollarla pazar gücü eldeeden -örneğin rakiplerini satın alarak ya darakipleriyle birlikte rekabet parametrelerini(fiyat, çıktı miktarı, kalite gibi) piyasanındışında belirleyerek- aktörlerin davranışları,belli alanlarda mevzuatın eksik olması yada kurumsal yapının ekonominin dinamizmineayak uyduramaması gibi sebeplerle de ortayaçıkabilir. Biz de ilgili kurumlarla işbirliğihalinde bir taraftan hukuki yaptırımlar uygularkenbir yandan da enflasyon-sanayi-rekabetpolitikası ilişkilerini araştırıyoruz.

AMACIMIZ TÜKETİCİ FAYDASINI ARTIRMAK

Türkiye serbest piyasa ekonomisiniiyi uygulayan ülkelerden biri. RekabetKurumu serbest piyasa ekonomisi ve tüketicininhaklarının korunması konusundakidengeyi nasıl sağlıyor?

Piyasa, iyi dizayn edilirse ve iyi kurallarve kurumlarla desteklenirse en iyi sonuçlarıverecektir. Tüketicilerin iyi işleyen piyasalardanfayda sağlaması, mümkün olduğuncayeterli ve ayrıntılı bilgi sahibi olmaları veonların ödedikleri para dışındaki zaman gibialternatif maliyetlerinin azaltılması yoluylapiyasadaki rollerinin daha etkin olması içinçaba harcıyoruz. Diğer taraftan, Bakanlığımızile tüketici faydasını artıracak şekilde her ikihukuk dalının nasıl işbirliğine gidebileceğineyönelik de çalışıyoruz.

İSA TATLICAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber