Bu FETÖ taktiğini kullanmayan Rektör var mı?
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün üniversiteleri örümcek ağı gibi nasıl ele geçirdiğini gün yüzüne çıkarmak için örgüt kullanmış olduğu taktikleri, 'örgütsel çember yöntemi' adı altında topladı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün üniversiteleri adeta bir örümcek ağı gibi nasıl ele geçirdiğini çarpıcı detaylarla ortaya koydu.
Ancak ortaya konulan FETÖ taktikleri, FETÖ gitmiş olsa da Rektörlüklerce aynen kullanılmaya devam edilmektedir.
4 ADIMDA ÖRGÜTSEL ÇEMBER
Sabah Gazetesinde yer alan habere göre; Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı İddianamesine göre, örgüt tüm Türkiye'de uyguladığı uygulamayla ele geçirmek istediği üniversitenin ilk etapta rektörünü kendi üyelerinden yada da rahatça kullanabileceği kişilerden seçtiriyor. Ardından da tüm üniversiteyi kontrol altına alabilmek için de akademisyen alımlarında 'Üniversitede Göreve Başlamaya ilişkin Örgütsel Çember' sistemini devreye sokuyor. Savcı'ya göre FETÖ, NKÜ'de hakimiyetini kurarken şu 4 adımı takip etti:
* Rektör, ilk etapta şahsa özel, şahsı tarif eden, spesifik ilan çıkarıyor.
* Bu ilana sadece FETÖ iltisaklı, hedeflenen şahıs başvurabiliyor. Yani bu ilan kişiye özel.
* İlana başvuran örgüt üyesi akademisyen adayı için yine örgüt üyesi akademisyenlerden oluşan jüri oluşturuluyor.
* Son adımda ise, jüri değerlendirmesi sonucu sözde başarılı bulunan akademisyen için kadrosuna atanmasına ilişkin durumunu inceleyecek ve bilimsel niteliklerini tespit edecek üniversiteler arası kurul öğretim üyeleri, rektör tarafından FETÖ'cülerden oluşturuluyor. Bu kurul akademisyen adayı için olumlu görüş belirtir rapor düzenliyor. Böylece birçoğu FETÖ üyesi olan ilgili fakülte yönetim kurulunca akademisyenin NKÜ'ye kabulü yapılıyor.
Örgütsel Çember yöntemiyle alınan FETÖ'cü akademisyenlere örnekler:
* NKÜ'de Volkan E.'ün Yardımcı Doçentlik başvurusu:
Rektörlük, 'Yardımcı Doçent' kadrosu için "Osmanlı'da şehir tarihi konusunda çalışmış olmak" ilanı çıkardı. Yalnızca bir kişi başvuru yapabildi. O da FETÖ üyesi V. E.'tü. Üniversiteler arası kurula Prof. Dr. A. A., Doç.Dr. E. K. ve Doç. Dr. İ. M. üye olarak atandı. E.k hakkında hakkında , 'Yardımcı doçent kadrosuna atanmasının uygun olacağı' yönünde kişisel rapor düzenleyen bu 3 isim FETÖ ile ilişkiliydi ve İstanbul'da haklarında soruşturma yürütülüyordu.
* NKÜ'de 'akil abi' olduğu saptanan FETÖ'cü Mustafa K.'ın profesörlüğe başvurusu:
Rektörlük, 'dermatoloji' kadrosu için, 'Yara iyileşmesinde curcumin'in etkisi üzerinde çalışmış olmak'' ilanı çıkardı. Yalnızca Mustafa K. başvurabildi. Rektörün atadığı Prof. Dr. T. E., Prof. Dr. S. Ş., Prof. Dr. M. A., Prof. Dr. Ö. Ç. ve Prof. Dr. C. A.'dan oluşan heyet, 'kadroya atanması yerinde, isabetli olur' raporu düzenledi. Tüm bu isimlerin FETÖ'yle ilişkisi tespit edildi.
* Hakkında halen FETÖ'den soruşturma devam eden Hatip A.'ın Yardımcı Doçent kadrosuna alınması:
Rektörlük, 'tıbbi genetik alanında uzmanlık yapmış, Array CGH dizaynı ve uygulaması konusunda deneyim sahibi olmak' ilanı çıkardı. Yalnızca Hatip A. başvurdu. Jürisinde FETÖ ile ilişkisi bulunan Prof. Dr. M. D., Doç. Dr. C. A. ve Yrd. Doç. Dr. B.Z. yer aldı. Rektörün atadığı komisyonda ise FETÖ bağı tespit edilen Prof. Dr. O. A. Ö., Prof. Dr. T. Y. ve Prof. Dr. İ. P. görev aldı. Heyet olumlu rapor düzenledi. Yine A.'ın NKÜ'ye alımına ilişkin yönetim kurulunda Prof. Dr. O. A. Ö., Prof. Dr. A. G., Prof. Dr. M. K., Prof. Dr. B. T., Doç. Dr. C. A., Doç. Dr. R. A. ve Doç. Dr. A. O. vardı. Bu isimlerin de FETÖ bağlantısı saptandı.
* Askeri mahrem abi olduğu tespit edilen Mustafa .'nın Yardımcı Doçent kadrosuna alınması:
Rektörlük, 'Yrd. Doç. Kadrosu' için 'Tıp Histoloji ve Embriyoloji alanında doktora yapmış, Plesenta gelişimi üzerinde çalışma yapmış olmak' ilanı çıkardı. İki kişi başvurdu, biri sınava girmedi. Mahrem abi E. için oluşturulan jüride O. A. Ö. (Mahrem Asker Abisi), R. U. ve C. A. adlı akademisyenler yer aldı. Üniversiteler arası kurulda ise T. K., C. A. ve M. K. (Enes Kanter'in babası) yer aldı. Erboğa'nın dosyası da 'uygun' görüldü.