Yaş grubuna göre neye yatırım yapılmalı?
İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, tasarruflarını BES fonlarında biriktiren vatandaşın risk profil anketi yaptırdıktan sonra fon tercihi yapması gerektiğini ancak yaşa göre tercihin de çok önemli olduğunu söyledi. Eraslan, "20-30 yaş aralığında gençlerin hisse senedi yatırımı yapmasını öneriyoruz. Bu kişiler yüzde 40 hisse senedi yüzde 30 kamu iç borçlanma senetleri geri kalan yüzde 30'la da kamu dış borçlanma senetlerini tercih edebilir" dedi. Eraslan orta yaş grubunda ise hisse senedi oranını yüzde 25 ve kamu dış borçlanma senedi yatırımının da aynı oranda olması önerisinde bulundu. 45 yaş üstüne yönelik ise portföyün yüzde 50'sinin likit fon gibi temkinli fonlarda tutulması gerektiğini vurguladı
Bireysel emeklilik fonlarında yaşa göre fon tercihinde bulunmanın en doğru davranış olacağını belirten İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan, "Uzun vadeli yatırım hedefini ıskalamamak için hem kendi yaş gurubumuza yönelik ürün almalıyız hem de risk beklentinize uygun ürünleri tercih etmeliyiz. Yatırımcı öncelikle iyi bir finans kurumuna gidip kendi risk grubu hangisi ise ona göre yatırım yapmalı. Ancak örneğin işe daha yeni başlamış 20-30 yaş aralığında gençlerin mümkün olduğu kadar hisse senedi yatırımı yapmasını öneriyoruz. Bu kişiler yüzde 40 hisse senedi yüzde 30 kamu iç borçlanma senetleri geri kalan yüzde 30'la da kamu dış borçlanma senetlerini tercih edebilir" dedi.
İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan BloombergHT Televizyonu'ndaki Varlık Yönetimi programında konuştu.
ORTA YAŞLININ PORTFÖYÜNDE YÜZDE 25 HİSSE OLMALI
Orta yaş sayılan 30-45 yaş grubunun ise yatırım tercihini yüzde 25 hisse senedi yüzde 25 kamu dış borçlanma senetleri ve geri kalan paranın ise sabit getirili Türk Lirası ürünlerde değerlendirilebileceğini ifade eden Eraslan, 45 yaş üstünde ise ağırlığın limit fonlar gibi temkinli fonlara olması gerektiğini bu yaş grubundaki BES katılımcılarının portföylerinin yüzde 40'ını Özel Sektör Tahvili ve yüzde 10'unu ise kamu dış borçlanma senetlerinde değerlendirebileceğini ifade etti.
TÜRK LİRASI VARLIKLARA YATIRIM DAHA CAZİP
Dünya ekonomisine bakmadan Türkiye'de finansal araç tercihinde bulunmanın çok doğru olmadığını ifade eden Eraslan, dünyanın nereye yöneldiği ve nerelere yatırım yapıldığının iyi izlenmesi gerektiğini belirterek "Geçtiğimiz yılın ana temalarından birisi dünyanın çok hızlı büyüyeceğiydi. Ancak yeni gelişmelerle birlikte dünyanın geçen yılki gibi çok hızlı gidemeyeceği görülüyor. Özellikle federal merkez bankaları önümüzdeki dönemde faiz artırımını belki hiç yapamayacak belki de faiz indirimi gündemde olacak. Türkiye yurtdışı piyasalardan fon temin eden bir ülke olduğu için buradaki maliyetin ucuz ve paranın bol olması Türkiye'nin işini kolaylaştırıyor. Yılın başından bu yana bu gidişattan yararlanmaya başladık. İçeride ise enflasyonda geçen yıl neredeyse en kötüyü yaşadık. Şimdi enflasyon ciddi bir şekilde gerilemeye başladı. Merkez Bankası enflasyonla mücadele açısından oldukça sert önlemler alıyor. Para politikasında oldukça sıkı duruyor. Diğer yandan hiç görmediğimiz kadar hükümetten Merkez Bankası'nın adımlarına destek var. Bu önümüzdeki dönemde devam ederse Türkiye'de faizlerin çok rahat aşağı geldiğini gözlemleyebiliriz. Eğer Merkez Bankası ve hükümet faiz indirimi ile ilgili şu andaki tutumunu mart ayından sonra da devam ettirirse enflasyon tahmin edilenden daha hızlı aşağı gelebilir. Bu da Türk Lirası cinsi yatırım enstrümanlarını olumlu etkileyecek unsurlardan birisi. Diğer yandan cari işlemler açığında da rakam aşağı geliyor. Döviz kuru üzerinden cari açık kaynaklı baskı çok yüksek olmayacak. Bütçe açığı konusunda görünen ise açığın programlandığı gibi gittiği. Eğer bu yönde gidilirse iç ve dış borç üzerinde bir baskının buradan da gelmeyeceği görülüyor. Türkiye ile ilgili enstrümanlara yatırım yapmak yurtdışı ile ilgili enstrümanlara yatırım yapmaktan daha cazip görünüyor" diye konuştu.
LİKİT FONLAR İYİ KAZANDIRIYOR
Eraslan, Merkez Bankası'nın politika faizinin yüzde 24 olması nedeniyle BES sisteminde likit fonlardan şu anda oldukça iyi getiri elde edildiğini ifade etti. Bireysel Emeklilik Sistemi'nin 16 yıldır çok iyi işleyen bir sistem olduğunu anlatan Eraslan, "Emeklilik şirketleri müşterilerinden tasarrufları toplayıp portföy yönetim şirketlerine yönlendirirken, portföy yönetim şirketleri bu fonları uzman çalışanları ile yöneterek yatırımcının tasarruflarını en iyi şekilde yönetilmesinin alt yapısı oluşturuldu. Portföy yönetim şirketleri bir kural setinin içinde varlık tercihi yaparak fon yönetiyor. Hisse senedi fonunun içine altın koyamıyoruz. Yatırımcıların hangi fon kendilerine uygunsa onu seçmeleri en önemli unsur. Bunu bir kez yaptıktan sonra artık getirilerin kendi beklentileri doğrultusunda oluşmasını bekleyebilirler" şeklinde konuştu.
Rahim AK