Bakan Çelik'ten dobra dobra

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 16 Temmuz 2007 06:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Çelik, MHP'nin CHP'ye koltuk değneği yapılmak istendiğini kaydetti.

Seçim faaliyetlerine katılmak üzere memleketi Van'da bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, BUGÜN'ün sorularını cevapladı. Yaklaşan seçimlerle ilgili samimi düşüncelerini aktaran Çelik, olası MHP-CHP koalisyonun değerlendirmesini yaptı. Öncelikli olarak MHP'nin barajı aşamayacağını belirten Bakan Çelik, "Geçen dönem MHP'yi DSP'ye koltuk değneği yaparak, DSP'yi iktidar yaptılar. Bu dönemde bu senaryoyu CHP için yapıyorlar. İstanbul'da bir CHP milletvekili 'CHP=MHP' diye bir tabela asmış. Biz aynıyız. Buna çok itiraz da edilmiyor. Bakıyorum buna MHP'den itiraz eden de yok. İlhan Selçuk'tan buna övgüler geldi. Bu bir şeyin ifadesidir" diye konuştu.

HEDEF EN AZ 367 SANDALYE

Statükocuların bir araya geldiğini anlatan Çelik, şöyle devam etti: "CHP ile MHP statükoculukta birbiriyle yarışıyor. Bunların dış politikası da ipek böceği politikasıdır. İpek böceği kozayı örer ve içinde ölür. Malumunuz eğer dünyadaki küreselleşme olgusunu anlayamamışsanız hiçbir şeyi anlamamışsınız demektir. Türkiye bu saatten sonra dünyadan kopamaz." MHP'nin barajı aşması durumunda bile AK Parti'nin tek başına iktidarının kesin olduğunu belirten Çelik, "Tek başına iktidar bize yetmez. Biz 367 ve üzerinde milletvekili almalıyız ki Türkiye'de ciddi anlamda bir anayasa reformu yapalım. Cumhurbaşkanımızı seçelim" dedi.

YÖK DOKUNULMAZ DEĞİL

AKParti'nin seçim vaatleri arasında yer alan YÖK reformunu açıklığa kavuşturan Milli Eğitim Bakan Hüseyin Çelik, YÖK'ün 12 Eylül bakiyesi bir kuruluş olduğunu söyledi. "Türkiye'de her alanda demokratikleşme yaşanırken, bir ara rejim ürünü olarak nitelediği YÖK'ün eski yetkileriyle kalması kabul edilebilir bir şey değildir" diyen Bakan Çelik şöyle devam etti: "Dolayısıyla YÖK dokunulmaz, ellenmez, asla değiştirilmesi teklif dahi edilemez, -Hani Anayasa'nın bazı maddeleri vardır ya onun gibi- bir şey değildir. Sonuçta YÖK kurulduğu zaman yani 1981'li yıllarda üniversiteler 10'lu rakamlarla ifade ediliyordu. Şimdi 115 tane üniversite var. Yani bu elbise bu vücuda uymuyor. Elbise vücuda uymadığı zaman elbiseyi yeniden vücuda göre tanzim etmemiz lazım. Bazıları, 'elbise vücuda uymuyorsa vücudu rendelememiz lazım' diyorlar. Vücudu elbiseye uydurmak demokratik, insani bir tavır değil. Bunu herkesin kavraması lazım.?

115 ÜNİVERSİTENİN KADERİNE 8 KİŞİ KARAR VERİYOR

YÖK'ün üniversitelerin yapısına uymaması ve ihtiyaca cevap vermemesinin kabul edilebilir bir şey olmadığını kaydeden Bakan Çelik, "YÖK kurulduğu zaman 23 üyesi vardı. Bunların iki tanesi Milli Eğitim Bakanlığı'nın kontenjanıydı. Sonra bunlar kalktı. Şu anda 21 tam zamanlı YÖK üyesi var. Esas YÖK Yürütme Kurulu Başkan ve başkan yardımcılarından oluşan 8 kişi. Türkiye'deki 115 üniversitenin kaderine bu kurul karar veriyor. Böyle bir şey olabilir mi" diye konuştu.

SONDAJA DEVAM

YÖK'ün bir koordinasyon kurulu haline getirileceğini ifade eden Çelik, "YÖK'ün standart belirleyen, diploma denklikleriyle ilgilenen, akademik kariyer basamaklarının nasıl elde edileceğini tayin eden bir koordinasyon kurulu haline gelmesi lazım" dedi. Dünyada benzeri kurumların üstlendiği işlevin aynısını YÖK'ün de üstlenmesi gerektiğini açıklayan Bakan Çelik, partilerinin ?Demokratik Anayasa' taahhütlerinin içinde mutlaka 130 ve 131. maddelerinin de yer alacağını bildirdi. YÖK reformunu gerçekleştirmek konusunda kararlı olduklarını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Çelik, "Her sondajdan petrol çıkmaz ama bu petrol aramayacağımız anlamına gelmez. Petrol çıkana kadar sondaja devam. İktidarların görevleri kronik sorunları çözmektir" diye konuştu.

SAYIN BAYKAL DEĞİŞİM DENEN ŞEYİ TANIMIYOR

"Şunu samimiyetle söylüyorum Sayın Baykal ve partisi fildişi kulelerinde yaşıyor" diyen Bakan Çelik şunları kaydetti: "Ben bunlara Eshab-ı Keyf mi desem, yedi uyurlar mı desem? Çünkü eğer yedi uyurlar olmasaydı çıkıp ta bu ülkede mesleki yeterlilikler kurumu olması lazım demezdi. Bunun anlamı bu ülkede bir Danıştay olması lazım demek aynı şey. Mesleki yeterlilikler kurumu kuruldu. Çalışmaya başladı. Yine Baykal 'Müfredat tepeden tırnağa yenilendi' diyor. Peki yenilenmemesi mi gerekiyordu? 40 yıl önce hazırlanan müfredatı mı sürdürmeliyiz? Değişen her şeye karşı çıkarsanız, kendinizi orta çağda bulursunuz. CHP ve Baykal, değişim denen şeyi tanıyamamış."

GÖREV ALINMAZ, VERİLİR

İktidara gelmeleri halinde tekrar Milli Eğitim Bakanı olup olmama konusuna açıklık getiren Bakan Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 70 milyonu ilgilendiren bir kurum olduğunu söyleyerek, "Bunun benim şahsımla hiç alakası yok. Kaldı ki, görev alınmaz, verilir. Bize nerde görev düşürse biz orda oluruz" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber