Başkent fena halde kokuyor!
Bir yarısı pazar, diğer yarısı salı gününden beri su alamayan Ankara'da dün vanalar açıldı. Barajlardan İvedik Arıtma Tesisi'ne gelen sular başkentin altındaki şebekeye ağır ağır dağılmaya başladı. Şebekenin üzerindeyse 'Bu mu 21'inci yüzyıl Avrupa başkenti' denilen bir keşmekeş sürüyordu.
Şebeke tamamen dolunca, yani en erken bu akşam, o da sadece kentin görece düşük yüksekliklerindeki semtlerde su akacağı için 4.5 milyonluk kentte dün de 'Herkes başının çaresine baksın' havası hakimdi.
Kurtuluş Parkı'ndan geçerken, ASKİ'nin sulama araçlarından birinin önündeki kuyruk dikkat çekiyordu. Şoför çaresiz: "Vatandaşa su vermek istiyoruz. Ama emir kuluyuz. Kaç kişi taş, sopalarla kovaladı beni. Allah'tan emir geldi de su vermeye başladık."
'Verdiğim oy param olsun'
Sırada bekleyen türbanlı Bağdagül Şebahat gazeteci olduğumuzu anlayınca başladı sıralamaya: "Melih Gökçek rahat yatabiliyor mu acaba? Eminim evine tankerle su geliyordur. Üç seçimdir Gökçek'e oy veriyorum, verdiğim oylar haram olsun. Beyim hastanede yatıyor, çok kötü ishal olmuş. Buradan bulduğum bidonları dolduracağım ve eve taksiyle götüreceğim. 600 lira maaş alıyorum."
Sorunu nasıl çözdüğünü merak ettiğimiz tarihi Karacabey Hamamı'na uğradık. Hamamın işletme müdürü Erdal İnanır, önceki gün saat 20.00'den beri kapalı olduklarını söyleyerek, "Su yok çünkü" dedi. "Kesintilerden önce 70-75 YTL olan bir tanker su, şimdi çıktı 300-400 YTL'ye. O da bulabilirsen tabii. Ankaralı koktu, hamamlara koştu, ama hamamlarda su yok. Tam komedi!"
Su için silahlar patlamış
Yenidoğan ve Çinçin Mahallesi, Ankara'nın en fakir bölgesi. Yaşlı bir kadının yolun kenarına, boş bidonlarla oturduğunu görüyoruz. Teyze "Su tunne (Kürtçe'de 'yok' )" diyor. Der demez hemen etrafı doluyor.
Hep bir ağızdan konuşuyorlar: "Su yok. Belediye bir kez olsun gelip sormadı. Para yok, su da yok. Dün (önceki gün) akşam kavga çıktı su yüzünden. Silahlar patladı."
Başkent kokuyor
Ankara'yı sıcak ve susuzluğun ardından koku da bayılttı. Çevre Mühendisleri Odası'nın verdiği bilgiye göre lavabo ve tuvaletlere dökecek su olmayınca atıklar seyreltilemedi, kanalizasyonda biriken 'dip madde'ler arttı, bu da kokuya neden oldu. Binlerce personelin çalıştığı resmi dairelerde su yok. Kimilerinde tuvaletler kapalı, kimileri muslukları sökmüş. Hemen hepsinde bitmiş veya bitmek üzere olan su bidonları var.
Sadece ameliyathane ve laborotuvarda su var
Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre özel tıp ve diyaliz merkezlerine tankerlerle, 24 saat içilebilir kalitede su takviyesinde bulunuldu. Ama kimi günde 175 ton su tüketen hastanelerde, 1.5 saatte dolan depolar yarım saatte boşalıyor.
Ankara Numune'de ameliyatlara giren doktorlar, hasta yakınlarından ilaç, ameliyat malzemesi vesaire yerine marketten şişe suyu aldırıp ellerini yıkamaya başladı!
Cihazlar bozuldu, diş tedavisi bitti
Hacettepe başta, büyük hastanelerde bazı poliklinikler kapatıldı. Kentte diş poliklinikleri hizmet vermemeye başladı. Bazı hastanelerde acil ameliyatlar dışındaki ameliyatlar ertelenirken, sadece ameliyathane ve laboratuvarlara su verilme uygulaması başlatıldı. Büyük hastanelerde yatan hastalardan durumu ağır olmayanlar evlerine gönderildi.
Hastanelere tankerle taşınan suların çamurlu olması nedeniyle de bazı cihazlar bozuldu, 15 günde bir değiştirilen filtreler günde üç kez değiştirilmeye başlandı.
Dokunmatik köy çeşmesi
Ankara'da özellikle akşam saatlerinde Çubuk, Gölbaşı, Kazan ve Kızılcahamam ilçelerine bidonlu otomobillerle akın oluyor. İlçede su tüketiminin günde 10 bin metreküpe fırladığını söyleyen Çubuk Belediye Başkanı Adem Tuğluca, "Çeşmelerdeki musluklarımız 'dokunmatik'. Tek damla
suyu israf etmiyoruz" diye konuştu.
Çeşme başlarında sabah erken saatte oluşup gece geç saate kadar dağılmayan kuyruklarda sıra kavgaları patlak veriyor.
Sıkışan evine koşsun
Benzinliklerde, bazı lokanta, kafe ve pastanelerin yanı sıra Ankara'nın en kalabalık alışveriş merkezlerinden AnkaMall'da da tuvaletler kapatıldı. Bazı lokantalarda plastik çatal, bıçak ve tabaklarla servise başlandı.
'Ankara'nın afeti Gökçek'
Ankara Girişimi Platformu üyeleriyse Büyükşehir Belediyesi Binası önünde 'Ankara'nın Afeti İ. Melih Gökçek' pankartı açarak Başkan Melih Gökçek'in belediye anlayışının ihalecilikten öteye gitmediğini savundu.