Takvim gazetesi 4/B'lilerin maillerini yayımladı

Faruk Erdem'in yazısı...

4B'liden mektup var

Kadroya geçme umudu doğan binlerce 4B'li çalışan, yıllardır yaşadıklarını anlatan mektuplar gönderiyor. Bu sıkıntılar hükümetin gündemine mutlaka alınacaktır

657 sayılı kanunun 4/B maddesine göre sözleşmeli olarak çalışan kamu personelinin memur kadrosuna alınacağı yolunda Ankara'da başlayan çalışmalarla ilgili haberlerimiz üzerine, mesaj yağmaya başladı. Konunun bizzat içinde olan kaynaklarımız, çalışmaların hızlandığını belirtiyor. 4B'liler ise konunun bir an önce netleşmesini bekliyor. Sanırım çok yakında resmi açıklama da yapılacaktır. Hükümet, aileleriyle birlikte 500 bin kişiye yaklaşan bu kesimin sesine kulak tıkamayacaktır.

'AYRIMCILIK YAPILIYOR'

Durumun netleşmesi için teknik çalışmaların bitmesi gerekiyor. Bu arada, 4C'liler ve 4924 sayılı kanuna tabi sözleşmeliler de kendilerinin de unutulmamasını istiyor. 4B'liler, mesajlarında yıllardır süregelen sıkıntılarını sıralıyor. Özellikle yer değiştirememe, sorumluluk olmasına rağmen yetki kullanamama ve iş güvencesinin sorunları. Sözleşmeli öğretmenlerin ise ayrımcılıktan şikayetleri var. Öğretmenler, velilerin gözünde bile ikinci sınıf muamelesi gördüklerini söylüyor. 4B'lilerin kadroya alınmaları hakkındaki çalışmalara şüpheyle yaklaşanlar da var. Fakat biz konunun takipçisi olmayı sürdüreceğimizi belirtelim. Bugün mektuplarınızdan bazılarını yerimiz nispetinde yayımlayarak, sesinizi yetkililere duyuracağız. İsimleri gizli tuttuk. Bazı arkadaşların mektupları ise rumuzlarla yayımlanacak.

'Herhangi bir hakkımız yok'

"4B'li olarak devlet memuru sayılmıyoruz. Dolayısıyla iş güvencesinden faydalanamıyoruz. İşçi de sayılmıyoruz. Bu sebeple; sendikaya üye olma ve toplu iş sözleşmesi yapma hakkımız da yok. Her an sözleşmemizin yenilenmemesi korkusuyla yaşıyoruz. Ücret konusunda Bakanlar Kurulu ne öngörürse onu almak zorundayız." (S.K.-Adana)

'Halimizi anlamıyorlar'

"BİZ 4B'li sağlık çalışanları olarak o kadar büyük sıkıntılar çektik ki inanın anlatmak çok zor. 2 yıldan beri eşimden ayrı yaşıyorum ve bunun ne demek olduğunu herkes bilemez. Bu sorunlarımızı gerek medya gerekse ilgili bürokratik girişimlerimizle dile getiriyoruz. Bu mesajı, birlikte görev yaptığım 15 4B'li sağlık çalışanı arkadaşımla birlikte yazıyoruz." (M.B.-İstanbul)

'Sürekli taciz var'

"TARIM Bakanlığı'nda 4B'li çalışan bir mühendisim. KPSS ile atandım, kendi branşımda önümde 18 kişi vardı; normal alım olmayınca mecburen sözleşmeli tercihimi kullandım. Şimdi bize diyorlar ki: 'İşsiz güçsüzdünüz sizleri kahve köşelerinden aldık buralara getirdik. Şartları bilerek geldiniz, gelmeseydiniz.' Bu yetmezmiş gibi müdürlerimizin, maalesef kadrolu ziraat mühendislerinin, kadrolu teknisyenlerin ve hatta hizmetli ve şoförlerin bizi aşağılamalarına, tacizlerine, hakaretlerine maruz kaldık, kalıyoruz. İmza yetkimiz bile yok." (A.Y.-ANKARA)

'Veliler aşağılıyor'

"BEN 4B'li bir öğretmenim. Görev yaptığımız kullarda ikinci sınıf muamelesi görüyoruz. Veliler bile bizim sözleşmeli olup olmadığımızı sorar oldu. Bir kimlik kartını bile çok görüyorlar. Kadrolulardan, yaptığımız iş ve eğitim bakımından hiçbir farkımız yok. Ama ne sosyal haklarımız ne de iş güvencemiz onlarınkiyle eşit." (İsmi saklı-Batman)

'3 yıldır çocuğumdan ayrı yaşıyorum'

Sözleşmelilerin tayin olamaması aileleri parçalıyor. Evinden uzak kalan bir baba feryat ediyor

Ben Bartın'da görev yapıyorum. Eşim ve çocuğum ise Çanakkale'de yaşıyor. Ben, tayin olamadığım için onların yanına gidemiyorum. Özür durumu da olmadığı için tayin olmuyor. Eşim de buraya gelemiyor. Çocuğum 3 yıldır babasız büyüyor. İşi bırakıp gitmemiz gerek. Ama bu zamanda işe de ihtiyacımız var. Bunu da yapamıyoruz. Durumumuzu kimse anlayamaz. Her gece gözyaşı döküyoruz. Sözleşmemiz feshedilmesin diye amirlerimize yalakalık yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü geleceğimiz onların iki dudağının arasında. Eşit işe eşit muamele istiyoruz. Bu yasa mutlaka çıkartılmalı. Bu çile artık bitmeli." (Ahmet U.)

'Durumumuz vahim'

"SAĞLIK memuruyum. 92 KPSS puanıyla atandım. Evli olmama rağmen eşimin yanına ne tayin isteyebilme hakkım var ne de kadrolu olan eşim benim yanıma gelebiliyor. Askere giden arkadaşların askerden sonra işe dönme garantileri yok. Doğum yapan personele ücretsiz izin hakkı yok. SSK'ya tabiyiz, 90 gün dolmadan tedavi olamıyoruz." (İsmi saklı-Kayseri)

'Ya iş ya eş deniliyor'

"BEN bir hastanede sosyal hizmet uzmanı olarak görev yapmaktayım. Tahmin edeceğiniz üzere 4B'liyim. 1.5 yıl önce sınavla atandım. Maalesef atandığımda bu şartları bilmiyordum. Şu anda bir memurla evliyim. 1 yıl sonra mecburen tayin olmak zorundayız. Bize resmen 'Ya eş ya iş' diyen bu zihniyetin değişmesi en büyük dileğim." (Mağdur bir personel)

Aradaki maaş farkı

"BEN 4B'ye tabi bir eczacıyım. Şu an maaşım bin 380 YTL. Kadrolu arkadaşımın maaşı 3 bin 250 YTL. Yeni mezun olan kadrolu arkadaşım hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen hem kadrolu hem yüksek maaş alıyor hem de girerken eczacı olması şartı yeterli oldu. Ben ve kurumda sözleşmeli çalışan diğer arkadaşım, eğer kadroya alınırsak birilerinin hakkını yemeyeceğimizi kesinlikle biliyoruz. Çünkü yıllardır emek veriyoruz. Artık bu yanlışlığa bir son verilmelidir." (SGK'lı bir eczacı)

'Boşanacağız...'

"BEN Van'ın bir ilçesinde sağlık memuruyum. Eşim Bolu'da hemşire. Tam 1.5 yıldır ayrıyız. Tayin ve eş durumu hakkımız yok. Boşanmayı bile düşünüyoruz. Lütfen bu çalışmalar bir an önce bitsin. Bu bir işkence." (İsmi saklı-Van)

'Tehdit ediliyoruz'

"İŞYERLERİNDE, 'Sen sözleşmelisin, bak sözleşmeni feshederim. Hiçbir hakkın yok, tayin olamazsın, istediğimi yaparım' diye tehdit ediliyoruz. Horlanıyoruz. Neden bu ayrımcılık? Hepimiz eşit şartlarda çalışmak istiyoruz." (Bir mühendis)

'Murat Başesgioğlu sesimizi duymalı'

"BİZLER yıllardır kadro umuduyla çalışıyoruz. Bu sözler yerine getirilmeli. Çalışmanın başlaması bile bizi sevindirdi. Sayın Bakanımız Murat Başesgioğlu'nun çalışmayı hızlandıracağını düşünüyoruz." (Salih Y.-Mardin)