Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın malvarlığı 3.5 katrilyonu geçiyor

Haber Giriş : 02 Ağustos 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kamu vakıflarını inceleyen Meclis Komisyonu üyeleri, Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın malvarlığını duyunca şoke oldu. Vakfın serveti 3.5 katrilyonu geçmiş...

Hükümetin, denetim sağlayabilmek için yasa çıkarmak zorunda kaldığı kamu vakıfları, Meclis'te oluşturulan araştırma komisyonunda enine boyuna masaya yatırılıyor. Komisyona verilen bilgiler, başı boş kamu vakıflarının nasıl kontrolsüz şekilde büyüdüğünü ortaya koydu.

Şimdi Vakıflar Meclis Üyeliği'ne getirilen Ahmet Sıvacı'nın Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı sıfatı ile bilgi verirken, zaman zaman tartışma konusu olan Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın 3.5 katrilyonluk mal varlığına ulaştığını söylemesi, komisyon üyelerini bile şoke etti. Sıvacı, kamuda kurulan vakıflarla ilgili olumsuz örnekleri sıralarken, Merkez Bankası Vakfı'na dikkat çekti. Sıvacı'nın tutanaklara yansıyan ifadeleri şöyle:

ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI

'1997-1998 yıllarında bunun istismarı gelince, birtakım tebliğler çıkarma mecburiyetinde kaldık. Bu tebliğlerle işi götürmeye başladık. Ancak, her ne kadar, suç duyurusunda bulunmuşsak da, ilgili mahkemelere göndermişsek de, ekseriyetle sonuçsuz kaldı. Mesela, Başbakanlığa suç duyurusunda bulunuyoruz.

Başbakanlık, ilgili bakanlığa havale ediyor. İlgili bakanlık, kendi bünyesindeki vakfın mağdur olmaması veya oradaki yetkililerin zor duruma düşmemeleri için kendi müfettişlerine inceleme yaptırıyor. Tespitler yapılıyor, 'şunlar şunlar olmuştur' deniliyor.

Ancak, 'sonucunda şu faydası olduğundan yapılacak bir işlem yoktur' gibisinden bir rapor düzenleniyor, olura bağlanıyor. Dolayısıyla, netice alamadık.

BİZ BİR ŞEY YAPAMIYORUZ

Bu vakfa biz, 1996-1997 yıllarında kaynak aktarımı tespit ettik. Başbakanlığa intikal ettirdik. Başbakanlık müfettişleri ile bizim müfettişlerimiz birlikte inceleme yaptı. Aktarılan paraların istirdadı için dava açılması önerisi getirildi bankaya. Banka dava açtı ama davayı banka kaybetti. Vakfın şu anda bankanın bünyesinde 3.5 katrilyona yakın bir mal varlığı var. Bu, Merkez Bankası'nın katkı paylarıyla şişirilmiş, katkı paylarının değerlendirilmesiyle şişirilmiş bir para. Şu anda yine bir inceleme var, ama, bizim elimizde bir şey yok. Yani bir şey yapamıyoruz. Bir de kaybedilen bir dava var. Bu davanın neticesine de bağlı, ortada mahkeme ilamı olunca, bir şey yapamıyoruz.

VAKIFTAN 3-4 MİLYAR MAAŞ

Emekli Sandığından 1-1.5 milyar lira emekli maaşı alırken, burada da 3.5-4 milyar maaş alınıyor. Dediğim gibi 3.5 katrilyona ulaşmış mal varlığı. Buraya bir çare bulmak lazım. Bunlar aslında vakıf değil, personel vakıfları. Bu personel vakıflarını aslında kamu kuruluşları bünyesinde kurmak da yanlış. Mesela, ben, çok eski bir müfettiş olmama rağmen, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki vakfa üye olmamışımdır; çünkü, hem denetleyici olacaksın hem de denetim mekanizması içerisinde üye olduğun vakfı denetleyeceksin. Böyle şey olmaz, burada yanlışlık var. Bunları, aslında tamamen kaldırmak lazım.

İLK SERMAYESİ MERKEZ'DEN

Biz tespit ettik, geçmişte, kamu kaynağı aktarılmış. Merkez Bankasının yönetim kuruluyla, ilk defa sermayesi Merkez Bankasından karşılanmış, katkı payları oradan karşılanmış, hatta, kurulduktan geriye dönük 10 yıl, 1985 yılına kadar geriye dönük katkı paylarının ödenmesi yine bankadan karşılanmış; yani, vakıf, faraza 1988'de kurulduysa, 1978'den itibaren bankanın katkı payı. Biliyorsunuz iki pay alınıyor; Bir, üyelerden katkı payı alınıyor; bir de, bankanın katkı payı... Ben ürküyorum yani... 3 ,5 katrilyona yakın yani. Ne demek? Tabi?, parayı almış derhal devlet tahviline yatırmış nemalandırmayı da kolay halletmişler.' Usulsüzlük varsa üzerine gideceğiz

Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın mal varlığındaki artışın, diğerleri gibi Meclis Araştırma Komisyonu'nun gündeminde olduğunu ve konunun tüm yönleriyle incelendiğini söyleyerek şöyle devam etti: 'Komisyonda yapılacak olan şey, bu vakıfların mal varlığındaki artışın kamu kaynaklarının kullanımı ile mi, yoksa üyelerinden aldıkları aidatlarla mı oluştuğunun belirlenmesidir. Merkez Bankası Personeli Vakfı'nın 1996'ya kadar kamu kaynağı kullandığını biliyoruz. Mal varlığı artışı bu nedenle mi olmuş. Ayrıntılı incelemeyi TBMM Araştırma Komisyonu yapacak ve bir rapor haline getirecek. Vatandaş bir kamu hizmeti alırken, vakıf, kamu adına, vatandaşlardan ikinci kez, para alıyor mu? Komisyon tüm bu sorulara açıklık getirecek. Önümüze gelen raporda, hükümeti ilgilendiren öneriler olabileceği gibi, yargıyı ilgilendiren konular da olabilir. Biz de üzerimize düşen görevi yapacağız.

Kanunla kurulan Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve TSK Güçlendirme Vakfı dışındaki tüm vakıfların uymak zorunda olduğu kurallar var. Bunlara uyacaklar. Raporu bekleyelim. Usulsüzlükler saptanırsa, hangi kamu vakfı olursa olsun üzerine gideriz.'

aa

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber