Bekçilerle geçirilen bir gece

Bekçilerle, yapılan eleştirilerden şikayetlerine önceki işlerinden kişisel hayatlarına kadar birçok konuda konuştuk.

Haber Giriş : 05 Şubat 2020 08:37, Son Güncelleme : 05 Şubat 2020 08:39
Bekçilerle geçirilen bir gece

Mahalle bekçilerinin tiz sesli uzun düdüğü ile bozacıların "Bozaaa" diye uzun uzun bağrışları, İstanbul'da kış gecelerinin içinden geçen iki sesti. Bekçinin düdüğü de, bozacının bağrışı da yıllar içinde kayboldu. 2016'da ise bekçiler tekrar sokaklara döndü, düdüklerinin sesi yine gecenin içindeydi. Ancak bu kez, "Kimlik sorma ve silah kullanma" yetkilerinin kanunlaşması ile yeni çıkan bu kanuna tepkiler arttı. Eleştiriler ve suçlamalar bir anda geldi. "Alınan bekçiler AK Parti üyesi, parti için yeni bir silahlı güç kuruluyor." "Kimlik sordukları kadınları sosyal medya üzerinden takibe başlıyor." "İlkokul mezunu bekçileri, 15 günlük eğitimin ardından sokağa çıkardılar. 4 bin 500 lira maaş veriyorlar." "Vatandaşa karşı sokakta zor kullanıp, şiddet uyguluyorlar." Eski zamanlarda sevilen, "Bekçi Baba" diye tanımlanan bekçiler günümüzde ise hedefti. İddialar, suçlamalar gerçek miydi? İstanbul sokaklarının güvenliği için geceleri emanet ettiğimiz bekçiler kimdi? Çalışma saatleri nasıl geçiyordu? Son günlerdeki eleştirilere, iddialara onlar ne diyordu? Bekçilerin bir gecesine tanıklık ettik.

GÖREV ÖNCESİ BRİFİNG

Milliyet'ten Toygun Atilla'nın haberine göre: Foto muhabiri arkadaşım Levent Kulu ile birlikte Kozyatağı'ndaki Kadıköy İlçe Ekipler Amirliği'ndeyiz. Ekipler amiri Başkomiser Mustafa ve baş polis memuru Özer Bey, bekçilere, bölgede bir gece öncesinde olaylara ilişkin brif veriyor. Öncelikli olarak hedeflenen bölgelerde, suçu önlemeye karşı alınması gereken tedbirleri sıralıyor. Kadıköy'de görev yapan 170 bekçi, 2 grup halinde vardiyalı olarak çalışıyor. O gece görev yapacak olan 85 bekçi, amirlerinden, sokağa çıkmadan önce son talimatları alıyor.


Bekçilerle bir gece

HASSAS NOKTALAR

Cuma ve cumartesi geceleri eğlencenin kalbinin attığı Kadıköy'deki Kadife Sokak, yani barlar sokağının bulunduğu bölge ile Caddebostan gecenin en hassas 2 noktası. Amirleri, o gece görev yapacak olan bekçileri bu noktalarda özellikle kavga ve uyuşturucu konularında hassas olmaları konusunda uyarıyor. Bir diğer uyarı ise hırsızlığa karşı. Hafta sonu olmasından dolayı insanların dışarıda olduğu cumartesi gecelerinin, hırsızların da en yoğun mesai yaptığı gün olduğunu öğreniyoruz. Bu yüzden bekçilerin özellikle sokaklarda sürekli düdük çalarak dolaşmaları isteniyor. İstanbul Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan'ın "Gece Kartalları" ismini verdiği bekçiler artık göreve hazırlar. 6.5 kilo ağırlığındaki çelik yeleklerini giyerek sokaklara dağılıyorlar.

GECE KARTALLARI

Saat 01:30 sıralarında Kadıköy Göztepe Merdivenköy civarında devriye atan iki "Gece Kartalı" Hayrettin Parlak ile Onur Sakaoğlu'na rastlıyoruz. Hayrettin Parlak 2 yıllık bekçi, 30 yaşında. Onur Sakaoğlu ise 1 yıldır çalışıyor, henüz 26'sında. Parlak, 2 yıl öncesine kadar 'barista' (kahve hazırlayan ve sunan kişi) olarak bir kafede çalışıyormuş. Bekçi alımlarının başladığını duyunca hemen başvurmuş. Sınavları ve mülakatı geçince 40 günlük bir eğitimin ardından bekçi olmuş. Sakaoğlu ise geçen yıla kadar ambulans şoförlüğü yapıyormuş. Sırtlarındaki 6.5 kiloluk çelik yelek ile gece boyunca 15 ile 20 kilometre yürüyorlarmış.
BARLAR SOKAĞININ GİRİŞİNDE

Bir sonraki durağımız Kadıköy'de barlar sokağının olduğu Kadife Sokak. Saat 02:20'yi gösteriyor. Sokak hınca hınç dolu. Sokağın girişinde ise polis ekipleri ile birlikte bekçiler de uygulama yapıyor. Amaç hem alkolün su gibi tüketildiği gecede olası kavga olaylarına karşı önleyici tedbir olmak hem de uyuşturucu satıcılarını bölgeden uzak tutmak. Bu yüzden polis ve bekçi sokağın girişinde görünür bir şekilde görevlerini sürdürüyor. Burada da bekçiler, Osman Akgün ve Yasin İşler ile tanışıyoruz. Caferağa Mahallesi'ndeki yaya devriye görevlerinin ardından kimlik uygulaması yapmak için barlar sokağı olarak bilinen sokağın girişine gelmişler. 1 yıl öncesine kadar Osman Akgün güvenlik görevlisi, Yasin İşler ise bir markette satış elemanı olarak çalışıyormuş. İkisinin de çocukluktan beri hayalleri polis veya asker olmakmış. Üniforma hayallerine bekçi olunca kavuşmuşlar. Her ikisi de 20'li yaşlarının henüz ortasında. Yaşıtları gece eğlenmek için dışarıda onlar ise görevlerinin başında.

MUHASEBECİ DE VAR ELEKTRONİKÇİ DE

Gece ilerledikçe Moda'ya doğru ilerliyoruz. Sahilde devriye atan Mehmet Kalaycı, Emrah Koçyiğit, İsmail Özer ve Enes Kına ile karşılaşıyoruz. Hemen eski mesleklerini soruyorum. Mehmet Kalaycı'nın muhasebeci, Emrah Koçyiğit zemin etütçüsü, Enes Kınas hediyelik eşya satıcısı, İsmail Özer ise elektronikçi. Hem sohbet ediyor hem de birlikte yürüyoruz. Bu sırada karşımıza 5-6 genç çıkıyor. Kimlik soruyorlar. Gençler itiraz etmeden kimlik gösteriyorlar. Bu sırada ben söze giriyorum. Gençlere soruyorum, "Bekçilerin kimlik sorması sizi rahatsız ediyor mu?" Yanıtlıyorlar: "Asla rahatsız olmuyoruz. Bilakis onların bizlerin güvenliği için görev yaptıklarını biliyoruz" diyorlar. Gençlerin bu sözleri beraberimizdeki bekçilerin de hoşlarına gidiyor. Yüzlerindeki tebessümden bunu anlıyoruz.

PARTİLERİN DEĞİL MİLLETİN BEKÇİSİYİZ

* Hemen son günlerdeki tartışmalardan lafa giriyoruz. Bir dokunuyorum bin ah işitiyorum:

"İlkokul mezunlarına '4 bin 500, 5 bin lira maaş veriyorlar' diyorlar. Ez az lise mezunu olmak zorunluluk. Aramızda üniversite mezunları da birkaç yabancı dil bilen de var."

"AK Parti Gençlik Kolları'na üye değiliz. Bekçi adayı herhangi bir siyasi partiye üye olamaz. Siyasi partilerin değil, devletin, milletin bekçisiyiz."

"Bizler kimlik sorduğumuz kadınlara asla sosyal medyadan arkadaşlık teklif etmedik. Ancak bunu yapanlar olabilir. Hepimizin annesi, eşi, kız kardeşi var. Bu tip davranışları eleştiriyoruz."

"Kimlik sorarken, hanımefendi veya beyefendi diye hitap ediyoruz. Ancak 'dayı, abi, kardeş, abla' gibi hitap edenlerin olduğunu duyuyoruz. Bu arkadaşlar uyarılıyor."

"Sıradan vatandaşlarla kimlik sorma konusunda sorun yaşamıyoruz. Ancak suçla ilişkili ve provokatif kişiler bu konularda zorluk çıkarıyor."

GÖZLEMLERİM

Gecenin sonunda edindiğim izlenim şu: "İstanbul gecelerinde bekçiler polislerin iş yükünü önemli ölçüde hafiflettiği gibi kentin güvenlik sorununa da önemli bir hizmet sunmuş durumda. Özellikle sokak aralarında dolaşmaları hırsızlık vb. suçların önleyiciliği adına önemli bir kazanç. Yaya olarak sokaklarda ve vatandaşla iç içeler. Bu yüzden hem sokağı hem de vatandaşı tanıyorlar. Bölgelerindeki olayları, olay çıkaracak insan profillerine hakimler. Bekçilerle geçirdiğimiz saatler boyunca vatandaşlara karşı oldukça kibarlardı."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber