Ekonomist Doç. Dr. Tatlıyer'den işsizliği azaltacak öneriler
Ekonomist Doç. Dr. Tatlıyer: Haftalık çalışma süresi 45'ten 40 saate düşürülmelidir. Çok değil, verimli çalışmaya odaklanılmalı
İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer, işsizliği azaltmak için "haftalık çalışma süresinin 45'ten 40 saate düşürülmesi, çok değil, verimli çalışmaya odaklanılması, iş-yaşam dengesine değer verilmesi, aşırı çalışmanın norm olmaktan çıkması" gerektiğini belirtti.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörlüğünde araştırmacı da olan Tatlıyer, "İstihdamı Paylaşmak İşsizliğin Nedenleri ve Çözümü" adlı kitabı kapsamında, söyleşiye katıldı.
SETA'da düzenlenen söyleşide Tatlıyer, Türkiye'deki işsizlik sorununa çözüm bulmak amacıyla yazdığı kitapta, ülkede işsizlik oranlarının neden yüksek olduğunu ve arzu edilen düzeylere düşmediğini masaya yatırdığını ve somut çözüm önerileri sunduğunu söyledi.
Türkiye'de istihdam paylaşılmadığı için işsizliğin artığını savunan Tatlıyer, şunları kaydetti:
"Türkiye'de beş kişinin yapması gereken işi üç veya dört kişi yapıyor. Türkiye'de işsizliğin yüksek olmasının temel nedeni bana göre budur. Dünyada son 150 yıllık sürece baktığımızda ülkelerin işsizlikle mücadelede kullandıkları en temel politikanın 'istihdamı paylaşmak' olduğunu görüyoruz. Kitabın ismi bu yüzden böyle. Sanayi devrimiyle birlikte verimlilikte ciddi bir artış yaşandı ve bu durum insanların çalışması için gereken süreyi gittikçe azalttı. Bu durumda gidilebilecek iki yol vardı. İlk yol daha az insanın çalışması ve işsizliğin yüksek olmasıydı. İkinci yol ise insanların daha az çalışması ve işsizliğin düşük olması. Birçok ülke ikinci yolu tercih etti ve 20. yüzyıl boyunca çalışma saatlerini gittikçe düşürdü. Onlarda işsizlik bu yüzden düşük. Türkiye ise genel olarak ilk yolu tercih etti, dünyadaki genel trendin dışında kaldı. Türkiye'de işsizlik bu yüzden yüksek."
İşsizlik kavramının modern dünyaya ait bir kavram olduğunu, geleneksel dünyada böyle bir durumun söz konusu olmadığını anlatan Tatlıyer, tarım ağırlıklı sektörde çalışanların azaldığını ve hizmetler sektöründe istihdamın arttığını, bunun da işsizliği beraberinde getirdiğini aktardı.
İşsizliğin artmasının diğer nedenini ise şehirleşmenin artmasına bağlayan Tatlıyer, şehirde yapılan iş vasfının değiştiğini anlattı.
Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) 2017 verilerine göre, dünyada haftalık çalışma oranı yaklaşık 40 saat iken, Türkiye'de bu oranın 48 saat olduğunu belirterek, dünyada aşırı çalışmanın en yaygın olan ülkeler arasında 6. sırada Türkiye'nin olduğuna dikkati çekti.
- "Türkiye'de çalışanlar büyük oranda mutsuz"
Fiili çalışma süresi bakımından durumun daha vahim olduğunu belirten Tatlıyer, şöyle devam etti:
"Haftalık fiili çalışma süresi birçok ülkede 35 saat civarında. Dünya ortalaması ise 39,8 saat. Türkiye'de ise bu rakam 48 saat civarında. AB ülkelerinde haftada 48 saatten fazla çalışan erkeklerin oranı yüzde 16, kadınlarınki ise yüzde 6. Türkiye'de ise bu oranlar erkeklerde yüzde 44, kadınlarda yüzde 30. AB ülkelerinde fazla mesaiye kalma oranı erkeklerde yüzde 20-30 düzeyinde. Kadınlarda daha az. Türkiye'de ise fazla mesaiye kalma erkeklerde yüzde 60'larda, kadınlarda yüzde 50 düzeyinde. Fazla mesaide ne kadar çalışıyorsunuz? İşte bu süre de Türkiye'de diğer ülkelere göre çok daha fazla. Peki fazla mesai ücreti ödeniyor mu? Diğer ülkelerde yüzde 80-90 düzeyinde ödenirken, Türkiye'de fazla mesailerin yarısı bile ödenmiyor."
Kısmi çalışma alanları çoğaldıkça kadınların ve gençlerin istihdama katılımının arttığını anlatan Tatlıyer, diğer taraftan kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe iş gücüne katılımın da gerçek anlamda arttığını söyledi.
Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer, Türkiye'de çalışanların büyük oranda mutsuz olduğuna ve erken emekli olmak istediğine vurgu yaparak, bunun sebebini çalışma saatlerinin fazla, koşullarının da çok kötü olmasına bağladı.
İş gücüne katılan kadınların fazla çalıştırıldığını, annelik izinlerinin az olduğunu, bunun da diğer kadınların istihdama katılımını engellediğini anlatan Tatlıyer, ücret seviyelerinin de olması gereken yerde olmadığını dile getirdi.
Tatlıyer, istihdamı artırıp işsizliği azaltmak için şu önerilerde bulundu:
"Haftalık çalışma süresi 45'ten 40 saate düşürülmelidir. Çok değil, verimli çalışmaya odaklanılmalı. İş-yaşam dengesine değer verilmeli. İş kutsanırken aile ikinci plana atılmamalıdır. Aşırı çalışma norm olmaktan çıkmalıdır. Ücretler aylık bazda değil, saatlik bazda hesaplanmaya ve ödenmeye başlanmalıdır. Para politikası nötr olmalıdır. Eğitim sisteminde kalite artırılmalıdır."