Ankara'da su krizi kapıda

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Ekim 2007 13:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkanı Ali Çetin, Ankara'da yaşanan su kesintileri sonrasında Demetevler ve Gimat arası su borularının patlamasından, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görevden alınan ASKİ Genel Müdürü İhsan Fincan'ın sorumlu olduğunun, ASKİ'nin kendi belgeleriyle ortaya çıktığını savundu.

Sorunun, eskiyen ve çatlayan su borularından kaynaklandığını ve söz konusu bölgede daha önce aynı nedenle 137 kez arıza meydana geldiğini bildiren Çetin, TÜDEF olarak Gökçek ve Fincan hakkında, görevi ihmal iddiasıyla üçüncü kez suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Çetin, Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasında düzenlediği basın toplantısında daha önce Gökçek ve Fincan hakkında iki kez suç duyurusunda bulunduklarını hatırlattı ve yeni belgelere ulaşılması nedeniyle dün bu kişiler hakkında üçüncü kez suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

Ankara'daki su kesintileri sonrasında yüksek basınçla su verilince patlayan borular için Gökçek tarafından ''üzerinden iş makineleri geçtiği için patladı'' şeklinde açıklama yapıldığını belirten Çetin, şöyle konuştu:

''26 Temmuz 2006 tarihinde ASKİ yöneticileri tarafından hazırlanan tutanakta İvedik-P18 pompa istasyonu arası İvedik, GİMAT-Anadolu Bulvarı-DDY Behiçbey istasyonu arası hatta tekrar arıza meydana geldiği, video kamera ve fotoğraf çekimleri yapıldığı, boru içinde enine boyuna çatlaklar meydana geldiği, hatta su verildiğinde çatlakların daha da büyüyeceği, sızıntılar nedeniyle zeminde oturmaların devam edeceği ve daha da büyük arızalara yol açacağı, bu nedenle hattın bir an önce değiştirilmesi gerektiği rapor edilmiştir.''

Çetin, benzer içerikte 2 belge daha hazırlandığını ve bir yazı ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na tekrar resmen iletildiğini söyledi. En son 14 Kasım 2006 tarihinde sorunun tekrar bildirilerek acilen arızalı-çürümüş boru hattının çelik borularla değiştirilmesi gerektiğinin ifade edildiğini anlatan Çetin, ''Bütün bu acil çağrılara karşın hiçbir şey yapılmamıştır'' dedi.

''Gökçek, Ankaralıların parasıyla sadaka vererek, yaz ortasında kömür dağıtarak gösterilerini sürdürmüştür'' diye konuşan Çetin, ''Yazılan raporlar gerçeğe dönüp borular patlayınca da (ben o kadar zeki miyim nereden bileyim) diyerek büyük bir pişkinlik örneği sergilemiştir. Ancak gerçek ortaya çıkmıştır'' şeklinde konuştu.

-''GÖKÇEK DERHAL GÖREVDEN ALINSIN''

Çetin bu arada, ''DSİ raporlarına rağmen Ankara'nın suyunun biteceğini, ASKİ raporlarına rağmen boruların patlayacağını bilmeyen Gökçek''in, 2006 yılında su dağıtım şirketi kuran iki hanıma, kriz başlayınca Büyükşehir Belediye Şirketi ANFA'nun su taşeronluğunu vererek büyük bir ''basiret örneği gösterdiğini'' savundu.

Çetin, ''Belgeler ve gerçekler karşısında sadece yargıya görev düşmüyor, İçişleri Bakanlığı ve hükümeti göreve çağırıyoruz, Melih Gökçek derhal görevden alınsın'' dedi.

TÜKOBİR Başkan Yardımcısı Mehmet Altıparmak da su kesintisinin yaşandığı günlerde su bidonları satışının artmasına dikkati çekti ve başka şehirlerden tankerler getirilerek su satışı yapıldığını ifade etti. Altıparmak, ''Bu önceden organizasyonu yapılmış bir iştir'' dedi.

-SORULAR-

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çetin, Gerede suyu ile ilgili soruya karşılık, DSİ raporlarında Kızılırmak suyunun son derece kirli olduğu ve içme suyu olarak kullanılamayacağının ifade edildiğini belirtti.

Çetin, Gerede suyunun daha önce Ankara'ya getirilmiş olması gerektiğini, 2003'te birinci aşaması bitmesi gereken bir proje olduğunu, ancak başlatılmamış olduğuna dikkati çekti.

DSİ'nin ''sessiz kaldığı'' şeklindeki bir yorum üzerine Çetin, ''Aslında DSİ'nin tutumu çok açık. Kızılırmak suyunun çevreyle ilgili önlemler alınmadığı takdirde kullanılamayacağı, 2. derece su olduğu ifade ediliyor. DSİ'nin tavrı anlaşılabilir. Aile içinde bir çatışma var ve fertlerden biri şımarıkça yalan söylemeye devam ediyor. Sorun üslup farkından kaynaklanıyor yoksa DSİ gereken cevabı verdi'' diye konuştu.

Çetin, bir gazetecinin, ''Kırıkkaleli tüketiciler Kızılırmak suyunu yıllardır kullanıyor neden daha önce buna tepki göstermediniz'' şeklindeki sorusuna karşılık, ''Eğer bir sorun, sorunu yaşayanlar tarafından kamuoyu önüne getirilmiyorsa farklı değerlendirmeler olabiliyor. Kırıkkale içme suyu olarak bu suyu kullanmıyor. Sorun DSİ'nin raporlarına rağmen Ankaralı zehirlenmeye devam ettiği zaman kamuoyuna yansıdı'' dedi.

-''(SUDA) KRİZ KAPIDA''-

Çetin, önümüzdeki günlerde kesintilerin yeniden başlayıp başlamayacağı, bir kriz öngörülerinin bulunup bulunmadığı sorusu üzerine, yakın zamanda bir krizin kaçınılmaz olduğunu iddia etti.

Belediyenin kuyulardan su çekip İvedik'e bastığını savunan Çetin, ''Aralık ortasına kadar Kızılırmak suyu Ankara'ya ulaşmadığı ve ciddi yağmurlar yağmadığında hiç su kalmayacak. Ankara'nın işi biraz da Tanrı'ya kalmış, 30-45 gün içinde bu kriz kaçınılmaz'' dedi.

Çetin, 'çeşmelerden akan suyun hijyenik olup olmadığı'' sorusuna karşılık, numuneler aldıkları ve bunlar üzerindeki çalışmaların devam ettiğini söyledi.

Bu arada toplantıda, ASKİ'nin resmi yazışmalarıyla ASKİ personelince hazırlanan tutanaklar basına dağıtıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber