Yargıtay-MİT- Çakıcı üçgeninde, davanın Çakıcı lehine sonuçlanması için her türlü yol kullanılmış

Haber Giriş : 16 Ağustos 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Başsavcılığı'nın Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdiği Alaattin Çakıcı dosyasındaki bilgilere göre, Yargıtay - MİT - Çakıcı üçgeninde, davanın Çakıcı lehine sonuçlanması için her türlü yol kullanılmış

İstanbul Başsavcılığı'nın Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdiği Alaattin Çakıcı'nın faaliyetlerine ilişkin dosyadaki detaylar, bugüne kadar yapılan ve MİT'le Yargıtay'ı karşı karşıya getiren birçok açıklamanın doğruyu yansıtmadığını ortaya koyuyor. Dosyaya yansıyan bilgiler, Yargıtay - MİT -Çakıcı üçgenindeki kilit isim Kaşif Kozinoğlu'nun bütün temaslarının Çakıcı için yapıldığını ve dosyanın zamanaşımına girmesi dahil mafya lideri lehine sonuçlanması için her türlü yolun kullanıldığını gösteriyor.
Milliyet'in edindiği bilgilere göre dosyadaki detayların ortaya koyduğu gerçekler şöyle:

Her şey Çakıcı için
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, Dış Operasyonlar Daire Başkan Yardımcısı Kaşif Kozinoğlu'nun İstanbul Başsavcılığı'nca sorgulanmasının nedenini, "Devletin birimlerinden birine imzasız bir ihbar mektubu geliyor. Bu mektupta önemli bir şahsiyetin ve valinin Nuriş'in adamlarınca öldürüleceği ifade ediliyor. Mektubu Çakıcı'nın yazdığını ortaya çıkardık. Sorgulama bununla ilgili" diye açıkladı. Ancak savcılık, Kozinoğlu'nu, Çakıcı ve adamlarıyla bazı tahsilat işleriyle, Yargıtay'daki dosyasına yönelik temaslar nedeniyle sorguladı. Kozinoğlu, MİT'e verdiği ifadenin aksine Yargıtay'daki tüm temaslarını da Çakıcı dosyası için yaptı.

Çakıcı'yı kurtarmaya yönelik Yargıtay'daki kulis faaliyeti, sadece mafya liderinin dosyasının geciktirilmesi için değil, dosyanın zamanaşımına girmesi dahil Çakıcı lehine herhangi bir biçimde sonuçlandırılmasına yönelikti. Bu amaçla, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'dan dosyanın safahatına ilişkin bilgi almaktan, alt kademedeki bazı isimler aracılığıyla dosyanın gün gün takibinin yapılmasına kadar her yol denendi. Dosya, karar düzeltme aşamasındayken bile Özkaya'dan yardım istendi. Dava sonuçlanmadan önce bozulması, sonuçlandıktan sonra karar düzeltmesi, bu da olmayınca son çare olarak geciktirilmesi için faaliyet yürütüldü.

Özkaya terslememiş
Özkaya, Çakıcı dosyasına yönelik kendisinden talepte bulunulduğunda, "devletin yüksek menfaatine olsa bile her kurumun ayrı bir çalışma biçimi olduğunu" söyleyerek bunları geri çevirdiğini açıklamıştı. Dosyadan edinilen bilgiler ise bunun doğru olmadığını ortaya koydu. Çakıcı'nın adamlarının birbirleriyle yaptıkları konuşmalarda Özkaya'dan bilgi alınacağı belirtilirken, Yargıtay Başkanı'nın dinlemeye düştüğü kayıtlarda buna ilişkin talepler karşısında "tersleyen" bir üslupla yanıt vermemesi dikkat çekiyor.

Kim yalan söylüyor?
Skandalın ortaya çıkmasının ardından Özkaya, kendisinden randevu talep eden Kozinoğlu'nun Çakıcı dosyasının geciktirilmesini istediğini, bunu kabul etmediğini söyledi. Atasagun ise Kozinoğlu'nun Yargıtay'a Özkaya'nın daveti üzerine gittiğini ve MİT'e Çakıcı dosyası için görüşme yapacağını bildirmediğini açıkladı. Dosyadaki ayrıntılar bugüne kadar yapılan "kritik" bazı açıklamaların doğru olmadığını ortaya koyuyor. Soruşturma ilerledikçe açıklamaları yapanların "zor durumda" kalacağı kaydediliyor. Emniyet ve yargı kulislerinde, MİT'le Yargıtay kastedilerek, "Dosya aydınlandıkça her iki taraf da mahcup olabilir" ifadesi kullanılıyor.

Özkaya'nın ödeme takvimi dikkat çekti

Özkaya'nın, Bodrum'a 90 kilometre uzaklıkta Kıyıkışlacık köyündeki yazlığının tadilatına ilişkin ödeme tarihleri de dikkat çekti. Kooperatif hissesini 19 Kasım 2003'te alan Özkaya, "Harap vaziyetteydi" diye nitelendirdiği yazlığın tadilatı için bankadan çektiği kredinin ilk ödemesini 28 Mayıs 2004'te yaptı. Özkaya, tadilatı yapan ve kendisini Kozinoğlu'yla tanıştıran müteahhit Hakkı Süha Şen'e ilk tadilat ödemesini ise 28 Nisan 2004'te gerçekleştirdi. Özkaya, daha sonra sırasıyla, 18 Mayıs, 10 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde toplam 25 milyar lirayı Şen'e gönderdi. Ödemelerin, dosyadaki isimler için dinleme kararının çıkartıldığı mart ayından sonra başlaması ve son iki ödemenin kısa aralıklarla, Şen'in İstanbul Başsavcılığı'nca gözaltına alınmasından sonraya denk gelmesi dikkat çekti.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber