Gelişmiş ülkeler, küresel ısınmayı tetikliyor
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halil Kumbur, küresel ısınmanın kaynağının karbondioksit olduğunu belirterek, fosil enerji kullanımının fazla olduğu gelişmiş ülke sanayilerinin küresel ısınmayı tetiklediğini söyledi.
Çevre sorunları gündeme geldiğinde ilk konuşulan konulardan birinin küresel ısınma olduğuna dikkat çeken Kumbur, küresel ısınmanın atmosferdeki karbondioksit erişiminin artması sonucu ortaya çıktığını kaydetti. Karbondioksidin kaynağının fosil yakıtlar olduğunu ifade eden Kumbur, fosil yakıtların kullanımı oranında havadaki karbondioksit oranının da artacağını söyledi. Atmosferdeki karbondioksit miktarı arttığında güneşten dünyaya gelen ışınların tekrar geriye yansıyan kısımlarının karbondioksit ve su
buharları tarafından havada tutulması sonucu dünyanın ısındığını ve çevre sorunlarının ortaya çıktığını anlatan Kumbur, bu soruna "Sera etkisi veya küresel ısınma" dendiğini belirtti.
Küresel ısınmanın önlenmesi konusunda dünyada çeşitli adımlar atıldığını dile getiren Kumbur, bunlardan birinin de 1997 yılında birçok ülke tarafından imzalanan Kyoto Protokolü olduğunu kaydetti. Bu protokolün bütün dünya ülkelerinin birçoğu tarafından imzalandığını belirten Kumbur, "Ancak ABD, Rusya ve Çin o yıllarda bunu imzalamadı. ABD hakikaten bu protokolün iyi birşey olduğunu söylüyor, ama bugünkü ve gelecekteki kısa ve orta vadeli çıkarları gereği imzalamayacağını belirtiyor. Sebebi de ABD'nin
bütün enerji kaynaklarının fosil yakıtlara bağlı olması. Ayrıca, geleceğe yönelik büyüme arzusu var. Dünyaya hükmetmek istiyor. Nerede enerji kaynağı varsa, nerede stratejik yerler varsa oraya gidiyor. Ortadoğu'daki savaşların nedeni de bu zaten. ABD, bu protokole imza atarsa fosil yakıt kullanımını azaltması gerekecek. Bunu yapmayacağı için imzalamıyor. Kyoto Protokolü'ne imza atarsa kendi kendini bağlamış olacak. Rusya da imzalamıyordu, ancak AB ile ticari ilişkilere girmek istediği için AB şart
koşunca mecbur kaldı. Çin de bu işi yavaş yavaş benimsiyor. Dikkat edilirse gelişmiş ve gelişmekte olan büyük ülkeler bu işe karşı çıkıyor" dedi.
Kyoto Protokolü'ne imza atan ülkelerin, ülkelerindeki havaya verilen karbondioksidi 1997 yılındaki değerlere düşürmesinin benimsendiğini belirten Kumbur, "Türkiye de bu protokole 1997 yılında imza atmamıştı. Çünkü Türkiye o dönemde protokole göre gelişmiş ülkeler listesinde yer almıştı ve bu durumda sanayisinin yüzde 50'sini kapatmak zorunda kalacaktı. Bunun üzerine Türkiye buna itiraz etti ve itiraz kabul edildi. Türkiye, 16 Şubat 2005 yılında Kyoto Protokolü'ne imza attı. Şu anda protokole imza atan
ülke sayısı 180 civarında. Demek ki, dünya ülkeleri bu konuda çok hassas bir duruma geldi. Türkiye de bu konunun hazırlığını yapıyor, hükümet yetkililerimiz bu konunun önemini biliyor" diye konuştu.