Kamu hizmetlerinin sunumuna dair yönetmelik güncellenmeli!

11 yıl önce yürürlüğe giren Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik, pandemi süreci ve gelişen teknolojilere bağlı olarak güncellenmeli.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Haziran 2020 13:05, Son Güncelleme : 09 Haziran 2020 10:14
Kamu hizmetlerinin sunumuna dair yönetmelik güncellenmeli!

Hatırlanacağı üzere, etkin, verimli, hesap verebilir, vatandaş beyanına güvenen ve şeffaf bir kamu yönetimi oluşturmak; kamu hizmetlerinin hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli bir şekilde yerine getirilmesini sağlamak üzere, idarelerin uyması gereken usul ve esasları düzenlemek amacıyla, "Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" hükümleri yürürlüğe konuldu.

Söz konusu yönetmelikte, "kamu hizmetlerinin ilk kademede ve vatandaşa en yakın yerde sunulması, kamu hizmetlerinin elektronik ortamda sunulması, vatandaşın bilgilendirilmesi, hizmet standartları oluşturma, engellilerle ilgili tedbirler, başvuru sahibinden bilgi ve belge istenmesine ilişkin esaslar, başvuru sahiplerine mali yükümlülüklerinin bildirilmesi, kurum içi ve kurum dışı yazışma ile başvurunun kabulü ve sonuçlandırılması" gibi hususlar düzenlendi.

Yönetmeliğin yayım tarihi olan 2009 yılı itibarıyla değerlendirildiğinde; kamu hizmetlerinde başta kırtasiyeciliğin azaltılması olmak üzere vatandaşa sunulacak hizmetlerinin etkin ve verimli olmasını sağlaması amacıyla oldukça önemli bir yönetmelik olarak düşünülebilir. Fakat, kimse üstüne alınmasın "eski kafa memurlarca" ya da "memuriyeti evrak üretmekten sanan kişilerce" o yıllarda bu yönetmelik pek dikkate alınmadı. Diğer taraftan, kamudan hizmet alan vatandaşlar da bu yönetmeliğin gerekleri konusunda hiç ısrarcı olmadı; çünkü memurdan görülecek işte sorun çıkaran taraf olmak istemedi.

Ancak, aradan geçen 11 yıllık süre zarfında pandemi sonrası yeni dünya düzeni, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte sürekli bir değişime ve yeniliklere ihtiyacı olan kamu işleyişi içerisinde söz konusu yönetmeliğin mutlaka değerlendirilmesi elzem olmuştur.

Şöyle ki, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sürecinden sonra 11 Ekim 2018 tarihinde yayımlanan 2018/13 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin ikinci paragrafında; "Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan tüm başvurularda, talebin sonuçlandırılması başka bir idari makamın görev alanında kalsa dahi, başvurular anında incelenerek takip edilecek, talebin ilk başvuru yerinde neticelendirilmesine özen gösterilecek, başvuru sahibine yapılan işlemler hakkında gecikmeksizin nihai ve kesin bilgi verilecek, başvuruların süratli ve doğru sonuçlandırılması amacıyla gerekli tüm tedbirler alınacaktır." ifadesi yer almaktadır. Dolayısıyla, idarelerin kamu hizmetinin sunumunda genelge hükümlerine hareket etmelerini sağlamaları için ilgili yönetmelikte de düzenleme yapılmalıdır.

Bununla birlikte, tüm kamu idareleri tarafından her geçen gün e-devlet hizmetleri yaygınlaştırılmakta, idarelerin birçok hizmetine bu sistem aracılığıyla çok kısa sürede erişim sağlanmaktadır. Ancak, halen e-devletten alınan karekodlu belgeleri kabul etmemekte ısrar eden, noter onaylı belge almaya direnen idarelerde bulunmaktadır. Bu kurumların gereksiz bürokrasilerine son vermek amacıyla mezkür yönetmelikte düzenleme yapılarak başvurularda e-devlette yer alan bir belge istenmesi halinde, bu belgelerin geçerli olacağı, ayrıca noter onaylı veya ıslak imzalı/mühürlü belge talep edilmemesine yönelik açıkça hükümler konulmalıdır.

Öte yandan, hayatımıza giren COVID-19 pandemisiyle birlikte kamu hizmetlerinin sunumu da haliyle değişmiştir/değişmek zorundadır. Sosyal mesafe ve maske kurallarından dolayı, idarelerin özellikle bireysel başvuruları artık bütünüyle elektronik ortama taşımaları, şahsen veya posta yoluyla müracaatları mümkün olduğunca kaldırmaları gerekmektedir. Bu konuda genel yönetmeliğe hüküm eklenerek idarelerin her türlü bireysel başvuruyu mümkün olduğunca elektronik ortama taşımaları sağlanmalıdır.

Ayrıca, her kurumun kamu hizmetlerinin sunumu sonrası vatandaşların görüş, öneri ve şikayetlerini alabileceği elektronik sistemlerini idare bazlı faaliyete geçmesi de düşünülmelidir. CİMER mevcudiyetini korumakla birlikte; sorunların yerinde çözümü için idareler kendi bünyelerinde bu mekanizmaları kurmalıdırlar. Haliyle, CİMER'e yapılan bir başvuru da doğrudan ilgili idareye gönderilmektedir. İdareler, sorunun adresi olabileceği gibi çözümün de ilk yeri olmalıdır!

Sonuç olarak, yeni hükümet sistemine geçiş, e-devlet kullanımının oldukça yaygınlaşması, yayımlanan yeni genelgeler, malum pandemi koşulları sonrası normalleşme adımları bir bütün olarak düşünüldüğünde kamu hizmetlerinin sunulmasına dair tüm düzenlemelerin günümüz işleyişine uygun olarak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı tarafından mutlaka ele alınmalı ve kurumlara öncülük yapılmalıdır!

Yavuz Selim KAPLAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber