FETÖ'nün Fransa yapılanmasında yer alan sanığın 15 yıl hapsi istendi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün yurt dışı yapılanmasına yönelik soruşturma sonunda, Fransa'da örgütsel faaliyet yürüttüğü belirlenen sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Ağustos 2020 16:59, Son Güncelleme : 20 Ağustos 2020 17:01
FETÖ'nün Fransa yapılanmasında yer alan sanığın 15 yıl hapsi istendi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Fransa yapılanmasında yer alan sanık Ümmühan Tımar hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamede, örgütün yurt dışındaki eğitim-öğretim görünümlü faaliyetlerinin "o ulkelerin guvenlik ve istihbari bilgilerini temin ederek is birligi yaptıgı ulke ve devletlere aktarmak" amacı taşıdığı vurgulandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan ve İstanbul ağır ceza mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgütün yurt dışı yapılanmasına ilişkin tespitlere yer verilerek, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

İddianamede, FETO'nün Guney Amerika (Brezilya, Arjantin ), Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarındaki bazı ulkelerde bulunan okul, sirket ve kurum-kurulusları vasıtası ile orgutsel faaliyetler yürüttüğü anlatıldı.

Cumhuriyet Bassavcılıgınca FETO'nün tum yurt dısı okul yapılanması ve muzahir dernekleriyle ilgili olarak sorusturma emrinin verildiği anımsatılan iddianamede, örgutun yer edinmek istedigi farklı ulkelere uygun stratejiler benimseyerek oncelikle dısa acıldıgı ilk yer olan Orta Asya'dan baslayıp kazandıgı uluslararası deneyim kapsamında faaliyetlerini diger kıtalara da yaydığı aktarıldı. İddianamede, örgütün dunyanın yaklasık 160 ulkesinde okul, etut merkezi, kultur merkezi, dil kursu ile cesitli dernek ve sirketler kurarak bu ulkeleri orgut mensupları icin cazibe merkezleri haline getirerek faaliyetlerini surdürdüğüne değinildi.

İddianamede, 1990'lı yıllardan itibaren yurt dısına acılan orgutun "ser rehber" (örgut adına butun ulkeleri gezerek, tespitlerde bulunan sorumlu sahıs) tarafından denetlenen aralarında universitelerin de oldugu yaklasık 400 okulunun bulundugu belirtilen iddianamede, özellikle yurt dısındaki okullara kayıt yaptıran ogrencilerden ilk etapta ucret alınmadığı anlatıldı. İddianamede, örgutun okulları genellikle fakir ulkelerde veya bolgelerde actığı, buradaki insanların bu okulların kendi teknolojilerinden daha yuksek seviyede ve kalitede egitim verdigini fark etmesiyle talebin artmaya basladığı, bunun üzerine orgutün ogrenciler konusunda daha secici davranmaya basladığı ve okulların ucretli hale getirildiği kaydedildi.

Ayrıca örgütün yurt dısında "international school" isimli okullar açtığı, bu okulların acılabilmesi icin Ingiltere'nin izninin gerektiği, patentinin de Ingiltere'ye ait olduğu anlatılan iddianamede, resmi dilin Ingilizce oldugu bu okullarda, Turkcenin secmeli ders olarak okutulduğu, orgutün bu okullar vasıtasıyla bulundukları ulkelerin saygın ve etkin kisilerinin cocuklarını okuluna kabul edip popularitesini artırmaya calıştığı belirtildi.

- "Hristiyan ve Yahudi orgutlerlerle diyalog"

İddianamede, şu değerlendirmeye yer verildi:

"FETO'nun yurt dısındaki soylem ve stratejisi diger dini Turk gruplarla farklılık gostermektedir. Orgut ozel ya da kamu okullarında Avrupalı destekcilerinin hosuna gitmeyecek ve kırgınlık yaratacak hassas konularda sessiz kalmıs, cok sayıda Turk ve baska ulke kokenli Islami grup ve orgutleri gormezden gelmis, Musluman orgutlerden cok dusunce ve felsefesine uygun buldugu Hristiyan ve Yahudi orgutlerlerle diyalog kurmustur. Yerel secilmisler ve sivil toplum kuruluslarının sorumluları ile iyi iliskiler kurabilmek icin yogun caba sarf etmişlerdir. Örgut tarafından organize edilen programlara davet ettikleri isimlerden de anlasılacagı uzere orgutün iktidardakilerle, secilmislerle ve toplum uzerinde etkili entelektuellerle ilgilendiği anlaşılmıştır."

Her ne kadar orgut tarafından yurt dısında egitim-ogretim faaliyeti yurutuldugu algısı ulusal ve uluslararası kamuoyuna verilmeye calısılsa da asıl amacın; egitim-ogretim faaliyeti gorunumu altında o ulkelerin guvenlik ve istihbari bilgilerini temin ederek is birligi yaptıgı ulke ve devletlere aktarmak oldugu anlasılmaktadır."

- "Sahte iyilik hareketi algısı oluşturulmaya çalışılmış"

FETO'nün yurt dısında sozde egitim-ogretim kurumları vasıtası ile olusturdugu bu istismarcı algı ile faaliyette bulundugu cogu ulke yonetimlerinden destek gordüğü, bu alanda rahatlıkla lobi olusturduğu vurgulanan iddianamede, şu tespitlere yer verildi:

"Ozellikle ekonomik acıdan gelismemis olan Balkan ulkeleri, Afrika ulkeleri, Turki Cumhuriyetler ve diger ulkelerde orgutun asıl amacı; o ulkelerin yonetiminde etkin olan is adamları ile askeri, idari ve mulki yonetici konumundaki devlet yetkililerinin cocuklarına okullarda sozde egitim vererek kendi orgutsel ve ideolojik goruslerinin empoze edilmesidir. Ulke yonetimlerinde ileride soz sahibi olacak cocuklar ve gencler bu okullarda yetistirilip devlet yonetimlerine sokularak orgutun koydugu hedefler dogrultusunda ulke yonetimleri ve siyasetinin kontrol edilmesi amaclanmıstır.

Bu kapsamda bu faaliyetleri gerek ulusal duzeyde gerekse uluslararası alanda masum gostermek amacıyla 'Turkce dil olimpiyatları', kurban/zekat ve diger bagıs ve gezi organizasyonları yapılarak sahte iyilik hareketi algısı olusturulmaya calısılmıs, bunda da basarılı olunmustur. Baslangıcta yurt dısında egitim - ogretim faaliyetleri ile o ulkelerin kamuoyunda olumlu algı olusturan, faaliyet yuruten orgutun ulkelerin ekonomik ve burokratik alanlarında ulastıgı guc sayesinde ulkemiz aleyhine lobicilik faaliyetlerini acıkça yurutmeye baslamıs, o ulke idarelerini ulkemiz aleyhinde tavır almalarını saglamaya calısmıstır."

- FETÖ'nün ABD'deki konumu

Orgut elebaşısı Fetullah Gülen'in 1999'da, terör örgütü PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'ın, ABD tarafından Türkiye'ye iadesinden kısa bir sure sonra ABD'ye gittiği ve burada baska hicbir Batı ulkesinde rastlanamayacak kadar buyuk imkan ve olanaklara kavustuğu anlatılan iddianamede, Gülen'in, ABD istihbarat teskilatı CIA mensuplarının referansı ile ABD mahkemesince Green Card basvurusunun kabul edildiği ve ABD'de oturma hakkını elde ettiği hatırlatıldı. İddianamede, örgüt elebaşısı Gülen'in ABD'ye gider gitmez CIA'in destegi ile hızlı bir bicimde dinlerarası diyalog, hosgoru ve evrensel barıs temaları uzerine kurulu bir strateji izlemeye basladığı, ABD genelinde Turkish Amerikan Alliances isimli bir federasyonun bunyesinde yaklasık 165-170 sirket ve kurulusun ortaya cıkmasını sağladığı kaydedildi.

Orgutun ABD'de 135 kadar Charter okulu olduğu, bu okullarda yaklasık 45 bin ogrenci bulunduğu, farklı eyaletlerde 165 sivil toplum kurulusunun faaliyet gosterdiği anlatılan iddianamede, örgutun yurt dısında bulunan egitim kurumlarıyla ilgili Gulen'in konuşmalarına yer verildi.

- Sanığın etkin pişmanlıktan yararlanmaması istendi

İddianamede, sanık Ümmühan Tımar'ın Fransa'da örgüte ait farklı farklı evlerde kaldığı ve örgütün Fransa yapılanmasında aktif faaliyet yürüttüğü anlatıldı.

Sanık Tımar'ın 2015'te örgütün haberleşme ağı ByLock'u kişi listesinde ekli bulunan terör örgütü mensubu S.Y.'nin isteği üzerine telefonuna indirerek kendisinin kurduğu aktarılan iddianamede, sanığın, 2016'da Türkiye'ye dönmeden önce ByLock uygulamasını sildiği kaydedildi.

İddianamede, Tımar'ın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 2017 yılında evlenerek Fransa'ya yerleştiği ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini söyleyerek bazı örgüt mensuplarını fotoğraflarından teşhis ettiği belirtildi.

Sanık Tımar'ın kendisini terör örgütünün talimatı ile yurt dışına gönderen örgüt mensubunun açık kimlik bilgilerini vermekten kaçındığı, ByLock tutanağı ile kollukça tespit edilen örgüt mensupları dışında başka örgüt mensupları hakkında herhangi bir bilgi vermediği kaydedilen iddianamede, ByLock'un kişinin kendisinin indirerek kuracağı bir program olmamasına rağmen Tımar'ın ByLock'u kendisinin indirip kurduğunu söyleyerek yalan beyanda bulunduğu, örgütsel tavır geliştirerek ByLock uygulamasını telefonuna kuran örgüt mensuplarının kimlik bilgilerini açıklamaktan kaçındığı vurgulandı.

Bu nedenlerle sanığın etkin pismanlık hukumlerinden yararlanmaması gerektigi belirtilen iddianamede, sanık Ümmühan Tımar'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber