Türkiye'de yılda bin 200 ila bin 500 çocuğa lösemi teşhisi konuyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 07 Kasım 2007 18:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Başkanı Dr. Üstün Ezer, Türkiye'de lösemi hastalığına yakalanan çocuk sayısının her geçen gün arttığını belirterek yılda bin 200 ila bin 500 çocuğa lösemi teşhisi konduğunu söyledi.

Ezer, CİHAN muhabirine yaptığı açıklamada, lösemi tedavisinin 3 -3,5 yıl sürede tamamlanan, masraflı bir hastalık olduğunu belirtti. Lösemi teşhisi konan çocuğun ve ailesinin hayatında önemli değişiklikler yaşandığını anlatan Ezer, lösemi hastalığının kendi gibi sosyal sorunları da ansızın ortaya çıkardığını vurguladı. Lösemi hastalarının karşılaştıkları en büyük sorunlarından birinin tedavi için hastane bulmak olduğunu ifade eden Ezer, hastalar ve yakınlarının yabancı oldukları bir şehirde, tanıdık kimseleri olmadan, bilmedikleri bir hastalıkla mücadeleye başladığını kaydetti.

Ezer,şöyle devam etti: "Hastalar genelde bilmedikleri, görmedikleri, tanımadıkları büyük şehirlere gitmek zorunda kalıyorlar. Çünkü kendi köylerinde kasabalarında bu hastalığın tedavisi yok. Hastane hastane dolaşıp uygun ve boş yer arıyorlar. Maalesef kısa sürede acı gerçekle yüzleşiyorlar, yatak yok. Yer bulduklarında bu sefer aile çok büyük bir maddi yükün altında kalıyor. İçine girdikleri maddi bocalamada çocuklarının sağlığı ve para arasında kalıyorlar ki bu onlara çok büyük bir vicdani yük getiriyor. Taktıkları maskeler, dışarıdan gelen mikroplara karşı onları korumak amaçlı olsa da bu maskeler lösemili çocukları hem koruyor hem diğer çocukların arasında öteki çocuk yapıyor. Sonuç olarak yüzde 91 oranında tedavi edilebilen lösemi kendisiyle birlikte birçok sorunu da beraberinde getiriyor ve psikolojik açıdan desteği zorunlu kılıyor."

İLİK BANKALARININ VE NAKİL ÜNİTELERİNİN YETERSİZLİĞİ NEDENİYLE ÇOCUKLAR GÖZ GÖRE GÖRE ÖLÜYOR

Lösemi hastalığının tedavisinde hijyenin, iyi beslenmenin hayati önemi olduğunu söyleyen Ezer, nadir durumlarda kemik iliği nakline ihtiyaç duyulduğunu, bu naklin de hayati önem taşıdığını belirtti. İlik bankalarının ve nakil ünitelerinin yetersizliği nedeniyle ilik bulunamadığını ya da uygun ilik bulunmasına rağmen aylar sonrasına randevu alınabildiğini anlatan Ezer, çocukların göz göre göre kaybedildiğini ifade etti.

Ezer şunları söyledi: "Lösemi, tedavisi 3 yıl süren ve yıllık tedavi masrafı yaklaşık 100 ila 150 bin YTL'yi bulan bir hastalıktır. Maddi zorluklar yaşayan aileye nefes alabilmesi için maddi destekte bulunmak, tedavi olabileceği bir hastane sağlamak gerekiyor. Koridorlarda yatan babayı çalışabilmek için evine göndermek ve onun yerine kan ve ilaç bulabilmek lazım. Lösemili çocuklar ve ailelerinin sorunlarına kalıcı çözümler üretmeye çalışmak durumundayız."

LÖSEV'e kayıtlı ailelerin yüzde 87'sinin aylık gelir düzeyinin asgari ücretin altında olduğunu vurgulayan Ezer, sosyal güvencesi olmayan ya da lösemi gibi pahalı bir tedaviyi karşılayamayacak kadar yoksul olan hasta çocuklara ulaşarak, onlara tamamen ücretsiz tedavi ve eğitim hizmeti verdiklerini açıkladı. Eker, bu çocukların ailelerinede gıdadan yakacağa, pijamadan bilgisayara maddi yardımların yanı sıra psikolojik destekte sağladıklarını dile getirdi.

Lösemi hastalığına yakalanan çocuk sayısının her geçen gün arttığını söyleyen Eker, Türkiye'de yılda bin 200 ila bin 500 çocuğa lösemi teşhisi konduğuna dikkati çekti. LÖSEV olarak bazı bilimsel çalışmalarda yürüttüklerine işaret eden Eker sözlerini şöyle sürdürdü: "Lösemi tedavisinde alınan kemoterapi sürecinde enfeksiyon riskini azaltmaya ilişkin çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca genetik araştırmalar, tedavi esnasında alınan kemoterapi sonucu meydana gelen komplikasyonların önlenebilmesi amaçlı ve kemik iliğine yönelik araştırma ve çalışmalar yürütüyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber