Memur ve emekli maaşlarının artırılması kabul edilmedi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, CHP ve MHP'li milletvekillerinin, memur ve emekli maaşlarının artırılmasına yönelik verdikleri önergeler kabul edilmedi.

Komisyonda söz alan MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Hükümet ile memur sendikaları arasında gerçekleştirilen toplu görüşmelere değinerek, ''Bu görüşmede memurlar uçuk rakam istemedi.

Memura gelince kılı kırk yarıyorsunuz, cebinizde adeta akrep var'' dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek ise geçmiş dönemlerde memur ve emeklilerin TBMM'de yapılan bütçe görüşmelerini dikkatle izlediğini, son zamanlarda ise TBMM'nin umut kapısı olmaktan çıkartıldığını söyledi. Artım memur ve emeklilerin Hükümetin veya Başbakan'ın iki dudağı arasına baktığını ileri süren Özyürek, ''Biz güzel evlerde oturup lüks arabalara bindiğimiz için bu insanların dramlarını hissetmiyoruz'' diye konuştu.

Bunun üzerine AK parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, partilerin hangi semtlerden ne kadar oy aldığına bakılmasını istedi. ''Fakir, fukaranın oyunu alan AK parti'dir. Bizim orijinimiz oradan geliyor'' diyen Kabakçı, bu konuyu ajite etmek için ''güzel evlerde oturup, lüks otolara binmeyi'' söylemenin şık olmadığını bildirdi.

ÖNERGE VERMEK ADET HALİNE GELDİ

Bakanı Kemal Unakıtan da bütçe görüşmelerinde ''Memura zam yapılması konusunda önerge vermenin'' adet haline geldiğini, 5 yıldır aynı şeylerin yapıldığını anlatarak, muhalefet partilerinin ''Memurların süründüğü'' yolundaki sözlerini eleştirdi. İktidarın memurları koruduğunu vurgulayan Unakıtan, göreve geldikleri dönemdeki memur maaşları ile 2008 yılının 1. yarısında alacakları maaşları karşılaştırdı. Unakıtan, ''İktidar olduğumuzda ortalama memur maaşları 578 YTL. 2008 yılının ilk yarısında ise bu rakam bin 135 YTL. 2002 yılında en düşük memur maaşı 392 YTL, 2008 yılının ilk yarısında ise 887 YTL. Göreve geldiğimizde personele ayrılan 21 milyar 950 milyon YTL'den bugün 55 milyon YTL'ye çıktı'' diye konuştu.

Rakam ve grafiklerin sürekli arttığını ifade eden Unakıtan, ''Buna rağmen 'Ya bütçeye açık verdirelim, bütçe açık olsun. Enflasyon düşüyor, düşmüyor, onun şeylerine bakmayalım, ama memura verelim...' O zaman memura en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Çünkü 1990'lı yıllardaki yüksek enflasyonun nedeni bütçe açıklarıdır. Enflasyon yüzde 100'leri geçti. Şimdi, buradan buralara geldik. İnşallah bütçe açıklarını bu millet bir daha görmez. Pahalılıktan bu millet yılmıştır kardeşim. Ne kadar artırırsan, karın güneşi gördüğü gibi eriyip gidiyordu. Şimdi herkes cebindeki paranın değerini anlamaya başladı. Mesele halkın deyimi ile pahalılığı önlemektir. Şimdi zammı veriyoruz. Rakamlar küçüldü ama pahalılık kalktı. memurlarla ilgili bir istatistik yaptırıyorum. Memurların kaçının evi, kaçının arabası var. Kaçının evine çift maaş giriyor. Memurları en iyi koruyan iktidar biziz.''

''MEMURLARA ZAM YAPILMAMASI ACİZLİK''

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Bakan Unakıtan'ın ''Bütçe açık olsun, ama memura verelim. o zaman memura en büyük kötülüğü yapmış oluruz'' sözlerini acizlik olarak nitelendirdi. Bunun üzerine Bakan Unakıtan, bu ifadeyi bütçe açıklarından bahsederken dile getirdiğini belirterek, ''(Bütçe açıkları bu ülkeye verilecek en büyük zarardır. memura da değil, tüm ülkeye) dedim. 2002 yılındaki kriz bunun için çıkmış. Hiç kimse başka türlü konuşmasın. Yani 'Memura yapılacak zam, memura yapılacak zam...' Böyle bir şey diyebilir miyim? Memura sanki hiç zam yapmıyoruz. Daha fazla yapılabilir. Gönül isterdi ki daha fazla yapalım. Eldeki imkanlar bu. Bütçe açıklarına sebep olmayalım'' diye konuştu.

UNAKITAN'DAN KAPLAN'A: ''TÜRKİYE'Yİ BİLMİYORSUN''

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın yargı mensuplarının özlük haklarına ilişkin Avrupa ülkelerinden örnek vermesi üzerine de Bakan Unakıtan, Kaplan'ın konuşmalarında, çok gittiği AİHM'den sürekli örnekler verdiğini, İspanya yargısını anlattığını, buna karşılık Türkiye'yi bilmediğini söyledi.

AK Parti hükümetinin yargı mensuplarına tarihte olmayan zamlar yaptığını ifade eden Unakıtan, şöyle devam etti:

''Ondan dolayı Yüksek Mahkemelerin başkanları beni arayıp teşekkür ettiler. Biz Türk mahkemelerine önem veriyoruz. Sayın Kaplan, sizinle daha çok bu konuları konuşacağız. Bizim şimdi en önemli sorunumuz ne biliyor musunuz? Terör, terör... Yargıya elimizden geleni, bütçe büyüklükleri içinde yapıyoruz. Bundan az memnun olan, çok memnun olan, hiç memnun olmayan olur. Bunlar normal. Bütçe görüşmeleri gösteriyor ki Türkiye'nin daha güzel günler görmesi icap ediyor.

Türkiye'nin daha güzel günler görmesi ve Türk milletinin refah seviyesinin yükselmesi icap ediyor. Bunun için bazı sorunları halletmemiz lazım. Ben yine bu çatı altında halledileceğine inanıyorum. Bir numaralı sorun terör... Bu konuda da fikirlerinizi söyleyerek, el birliği ile 'Şu terörü şöyle, hallederiz, böyle bitiririz, bu ölümlere, acılara çilelere son veririz' deyin. İnsanlar cebine çok para girmesiyle mutlu olmaz. Acılarını dindirmekle olur. İçimiz kan ağlıyor, çok üzüntülüyüz. Terör sorunu el birliği ile Türk milletinden koparmamız lazım.''

''HÜKÜMETİN PROJESİ YOK''

DTP'li Kaplan, terör nedeniyle acıları en yakın yaşayan insanlardan biri olduğunu savunarak, bu ülkede herkesin bu olaylardan acı duyduğunu söyledi. Herkesin isyanının bitsin noktasında olduğunu dile getiren Kaplan, Türkiye çok ciddi kayıp ve risklere girmeden, sorunu çözme konusunda atılacak iyi niyetli adımların çözüme büyük katkı sunacağını bildirdi.

Kaplan, şöyle devam etti: ''Kimimiz doğrudan, kimimiz batıdanız. Bu olayın bitmesine imzamızı attığımız an, 23. Dönem TBMM'si tarihe geçecektir. Bu rahatlıkla sağlanır. Bu sorun uzlaşı ve diyalogla çözülür. Yarın 3 bin kişi silahının namlusunu ters çevirdi, omuzuna taktı, Zaho'ya geldi, Hükümete 'Buyurun biz geldik' dedi.

Hiçbir projeniz yok. Bunları alıp 'Buyurun 30 sene yatın mı?' diyeceksiniz. Bunları tasnif edip, 'Hiçbir eyleme katılmayanlar ceza almasın, katılanlar tecrit edilsin mi?' diyeceksiniz. Hükümet olarak sizin projeniz olması lazım. Biz muhalefetiz. Bu konuda bir adım atılsın, biz beş adım atmaya hazırız. Aynı duyguları sizinle paylaşıyorum. Tüm bu yaşananlara rağmen aynı apartmanda yaşayan aynı katta, iki komşu, biri Türk, biri Kürt, biri Çerkez... Bu yurttaşlarımız hiçbir zaman birbirine ters bakar duruma gelmedi.''

Bakan Unakıtan, bunun üzerine Kaplan'a TBMM'nin bir üyesi olduğunu hatırlatarak, ''Bu üyeliğin getirmiş olduğu siz, biz yok. Biz biriz, hepimiz Türk milletiyiz'' dedi. CHP'li milletvekillerinin ''Siz ve bizi muhalefet-iktidar'' anlamında kullandığını söylemesi üzerine Unakıtan, ''Peki'' diyerek konuşmasını tamamladı.

AA