Üniversitelerdeki araştırmacıların yüzde 45'i kadın
TÜBA raporuna göre, son 20 yılda kadınların lisans, yüksek lisans, doktora öğrencileri ve araştırma görevlileri içindeki oranı yüzde 45 civarındayken, bu oran doktor öğretim üyeliğinde yüzde 36, doçentlikte yüzde 34 ve profesörlükte yüzde 28 seviyelerinde kaldı- Türkiye'de kadınların kitap ve dergi makaleleriyle konferans bildirilerinde payının artmasına rağmen konferans makalelerine katılımı yüzde 20 seviyelerinde gerçekleşti
- Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) raporuna göre son 20 yılda kadınların lisans, yüksek lisans, doktora öğrencileri ve araştırma görevlileri içindeki oranı yüzde 45 olarak belirlendi.
TÜBA tarafından yayımlanan Chicago Üniversitesinden Prof. Dr. Ufuk Akçiğit ve Dr. Elif Özcan Tok'un hazırladığı "Türkiye Bilim Raporu"nda Türkiye'deki üniversite ve akademisyenlere ilişkin veriler yer alırken, "bilimde kadınlar" başlığı altında da önemli veriler sunuldu.
AA muhabirinin söz konusu rapordan derlediği bilgilere göre, dünyada kadınların bilim dünyasına katılımı gün geçtikçe artmasına rağmen, birçok ülkede bu alanda erkeklerin egemenliği devam etti.
Üniversitelerdeki öğretim elemanlarına bakıldığında son 20 yılda Türkiye'de zaman içinde kadın araştırmacıların sayısı artarken, 2019'da paylarının yüzde 45'e ulaştığı görüldü.
Kadın araştırmacıların bilimsel çalışmalardaki payı da 2003 sonrasında istikrarlı bir şekilde yükseldi ve 2015'te yüzde 34'e çıktı. Bu artış temel olarak sağlık alanında yapılan çalışmalardan kaynaklandı.
Doğa, yaşam bilimleri ve sosyal bilimler alanlarında kadın araştırmacıların bilimsel çalışmalarının payı yıllar itibarıyla yüzde 35-45 aralığında seyrederken, temel bilimler, mühendislik alanında bir miktar yükseliş olmasına rağmen bu alandaki temsil yüzde 25 seviyelerinde kaldı.
Kadın araştırmacıların bilimsel çalışmalarda öne çıktığı alt disiplinler hemşirelik, psikoloji ve immünoloji olarak öne çıkarken, mühendislik, bilgisayar bilimleri ve fizik paylarının en düşük olduğu alanlar oldu.
- Kadın araştırmacılar konferanslarda daha az konuştu
Araştırmacıların tanınırlığını artırması ve çalışmalarına geri dönüş alabilmesi için en iyi platform olarak değerlendirilen konferanslarda kadınların konuşmacı olarak yeterince temsil edilmediği görüldü. Kadınlar erkeklerle aynı oranda konferanslara katılım göstermelerine rağmen konuşma süreleri daha kısa oldu.
Türkiye'de kadınların kitap ve dergi makaleleriyle konferans bildirilerinde payının artmasına rağmen konferans makalelerine katılımı yüzde 20 seviyelerinde gerçekleşti. Ayrıca baş yazarlıkta elde edilen pay sistematik olarak bilimsel çalışmalardaki payın altında kaldı.
- Akademik kariyer basamağı yükseldikçe kadınların temsili azaldı
Araştırmalarda akademide kadınların doçentlik, profesörlük gibi üst pozisyonlara yükselme ihtimali kendileriyle aynı verimliliğe sahip bir erkeğe göre daha düşük olduğu tespit edildi. Türkiye'de de akademik kariyer basamakları ilerledikçe kadınların temsilinin azaldığı görüldü.
Son 20 yılda kadınların lisans ve yüksek lisans öğrencileri içindeki payının yüzde 45'in, doktora öğrencileri ve araştırma görevlileri içindeki payının da yüzde 43'ün üstünde olduğu belirlendi.
Ancak, kadınların oranı doktor öğretim üyeliğinde yüzde 36, doçentlikte yüzde 34 ve profesörlükte yüzde 28 seviyelerinde kalması nedeniyle, üniversitelerde yükselme ve atama süreçlerinde kadınların karşılaştığı zorlukların sorgulanması istendi.