Zilsiz Okul, dakik öğrenciler

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 23 Kasım 2007 15:43, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Samsun İbrahim Tanrıverdi Sosyal Bilimler Lisesi'nde zil çalmıyor, öğrenciler ve öğretmenler saatlerine bakarak derse girip-çıkıyor.

2005 yılında eğitim-öğretime başlayan İbrahim Tanrıverdi, Sosyal Bilimler Lisesi, örnek oluşturacak çalışmalara imza atıyor. 140 öğrencisi bulunan okulda törenlerde okul yöneticisi yerine öğrenci başkanın konuşması, beyin fırtınası ve araştırma projeleri, biliş danışma grubu haftalık söyleşiler, okul öncesi meclis, aylık eğitim değerlendirme toplantıları, dost öğretmen projesi, ayın öğrencisi uygulaması hobi kursları gibi bir çok uygulama yapılırken, aralarında örnek gösterilecek 'zil çalmama' uygulaması

dikkat çekiyor. 'Zil sesinin şartlı refleksle algılamayı durduracağı' anlayışından hareketle, 3 yıldır okulda zil çalmıyor, öğrenciler saatlerine bakarak zamanı kullanıyor. Zil sesinin eğitimi bıçak gibi kestiğini savunan öğrenci ve öğretmenler, zil uygulamasının zihni algılamayı kapattığını, saat uygulamasının bireylerin kendi oto kontrolünü sağlamasına katkı verdiği, komut değil bilinçle hareket etme, özgüveni geliştirdiğini dile getiriyor. Uygulamaya ilk başlarda zorluk çeken öğrenci ve öğretmenler artık

zil sesinden rahatsız oluyor, saatlerine bakarak dakikasında derse girip çıkıyorlar. Ders sırasında öğrenci veya öğretmen çok önemli bir konu anlatırken ise konuşmaları zil sesiyle kesilmiyor. Öğretmenlerin ise 2.5 dakika öğrencileri dersten erken çıkarma veya başlama opsiyonu da bulunuyor. Sadece üniversitelerde uygulanan sistem, lisede benimsendi. Öğrencilerin konuları daha iyi anlaması ve kişiliklerini geliştirmesi için her yolu deneyen okul idaresi, karar mekanizmasında önceliği öğrencilere vererek

ortak nokta oluşturuyor.

İlkokuldan itibaren hep zille bir şeyler yapmayı öğrendiklerini belirten 10. sınıf öğrencisi İskender Cüre, ilk zamanlar zorluk çektiklerini, kişinin kendi gelişimi ve otokontrol sistemini geliştirdiğini fark edince uygulamanın önemini anladığını kaydetti. Artık zillerden rahatsız olduklarını, zil seni uygulamasının yanlışlığını belirten Handan Altuntaş ise "Derslerin bitmesi, zil çalması gibi bir problemimiz yok. Devlet memurları bile zilin çalmasını bekliyor. 25-30 yaşındaki kişi zile odaklanıyor.

Öğrenci ise ders boyu zili düşünüyor. Bana bunlar yanlış geliyor. Bizim böyle bir sorunum yok ve uygulama çok iyi. Saatimize bakarak derslere girip-çıkıyoruz" dedi.

Zil alışkanlığının temelden halledilmesi gerektiğini savunan Kübra Özdemir da uygulamanın Türkiye geneline yaygınlaştırılmasının önemini belirterek, "Bu sistem şartlanma duygusunu ortadan kaldırıyor. Zamanın değerini bilmemizi ve sorumluluğumuzu artırıyor. Derste öğrenci ve öğretmenin dikkati dağılmıyor, konu bölünmüyor" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber