7500 veteriner hekim ve ziraatçı alınacak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Aralık 2007 14:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, taşra teşkilatları ve köylerde istihdam edilmek üzere 2 bin 500 yeni veteriner hekim ve ziraat mühendisinin atamasını gerçekleştirdiklerini, tarım teşkilatına 7 bin 500 kişi daha alacaklarını bildirdi.

Hayvan Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Programı Yıllık Mücadele Toplantısı, Antalya'daki Club Hotel Sera'da yapıldı.

Toplantıda konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, tam üyelik için müzakere süreci yürütülen Avrupa Birliği'nde tarımla ilgili düzenlemelerin büyük bir yer tuttuğunu hatırlatarak, müzakere sürecinde tarım ve kırsal kalkınma, hayvan ve bitki sağlığı, gıda ve su ürünleri ve balıkçılık başlıklarında görüşmelerin sürdüğünü, gıda, veterinerlik, bitki sağlığı konularıyla ilgili bir paketin şu anda hazırlandığını söyledi. Eker, şöyle konuştu:

''Biz buna 4'lü paket diyoruz. O paket AB ile uyumu hedefliyor. Bu konuda taslak çalışması yapıldı. Kanun tasarısının taslağı hazırlandı. Görüşe açıldı. Bundan sonra tabi onu hızla yasalaştıracağız. Türkiye'de AB ile müzakerede belki de en zor başlıklardan biri olacak bu. Çünkü bu, sadece bir teknik altyapı veya bir düzenleme işi değil, aynı zamanda bir uygulama işidir. Uygulamanın tarım sektörü dışındaki alanlarla ilişkisi vardır. Yani sosyoekonomik, kültürel yapıyla, alışkanlıklarla ilişkisi vardır. Toplumsal ve bireysel alışkanlıklarla ilgili bir meseledir. Onun için gıda ve gıdaya ait ürünlerin, hizmetlerin, düzenlemelerin, takibi, kontrolü, denetimi, buna ait düzenlemelerin uygulanması, sosyokültürel, sosyoekonomik farklılıklar sebebiyle problemli bir alandır. Onun için bizim bir yandan AB standartlarında üretim yaparken, diğer yandan da sosyoekonomik yapımızla, sosyokültürel yapımızla ilişkili düzenlemeleri yapmamız lazım.''

-TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİ-

Bakan Eker, Türkiye'nin, sahip olduğu coğrafi imkanlarla, tarımsal ve hayvansal üretim potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu bildirdi. Son yıllarda gerek tarım sektörünün büyümesi, gerekse hayvansal üretim içinde önemli paya sahip hayvansal üretimin gelişme trendine bakıldığında önemli bir mesafe katedildiğinin görüleceğini belirten Eker, son birkaç yıl içinde Türkiye'nin süt üretiminin 8,5 milyon tondan 11,5 milyona, resmi olarak mezbahalarda kesilen et üretiminin 420 bin tondan 490 bin tona, yem bitkileri üretiminin 200 bin hektar alandan 800 bin hektara çıktığını söyledi. Eker, hayvancılığa yapılan desteklerde de 2002 yılında 82-83 milyon YTL olan destek miktarının bu yıl 720 milyon YTL'ye çıktığını ifade etti.

-''KADRO GENİŞLEDİ''-

Bakan Mehdi Eker, bakanlık olarak hayvan hastalıklarıyla mücadeleye büyük önem verdiklerini, bunda tarım teşkilatının sağlayacağı teknolojinin yanı sıra vatandaşlarla kurulacak sıcak ilişkinin de etkili olduğunu kaydetti. Vatandaşlarla yakın ilişki kurulabilmesi için taşra teşkilatları ve köylerde istihdam edilmek üzere 2 bin 500 yeni veteriner hekim ve ziraat mühendisinin atamasını gerçekleştirdiklerini vurgulayan Eker, tarım teşkilatına 7 bin 500 kişi daha alacaklarını belirtti.

Eker, ataması yapılacak personelle iletişim ağı kuracaklarını, bu kişilere sürekli hizmet içi eğitim vereceklerini anlattı.

-''ATAMADA TORPİL YOK''-

Eker, personel atamasında, tayin konusunda sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Bazı yerlerde ihtiyaç fazlası eleman olduğunu belirten Eker, ''40 kişinin bulunması gereken yerde 80 kişi var. Bazı yerde de 40 kişi bulunması gerekirken 20 kişi, 10 kişi çalışıyor'' dedi. Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İnsanlar maalesef, gelir işe girmek için çok uğraşır, rica minnet... Çok şükür orada bir standart geldi. Kimse artık ahbap çavuş ilişkisiyle değil, torpille değil ÖSS, KPSS'ye girerek yerleştiriliyor. Orada bir sorun yok. Ama ertesi gün efendim ya eş durumu, ya anne, ya baba durumu, ya evlat durumu bir yol bulup başka bir yere gitmeye uğraşıyor. Son birkaç yıldır, bazı müesseselere, laboratuvarlara, enstitülere yüksek talep var. Buna da bir düzen getireceğiz. Otomatiğe bağlayacağız. Verimliliği, kamu kaynaklarını optimum kullanımı esas alan kriterler ortaya koyacağız.''

-HAYVAN HASTALIKLARIYLA MÜCADELE-

Bakan Mehdi Eker, Türkiye'nin hayvan hastalıklarıyla mücadelede coğrafi şartları nedeniyle dezavantajı olduğuna işaret etti. Eker, Türkiye'nin dünyanın farklı sosyoekonomik, sosyokültürel ve coğrafyalarına sahip kıtaları arasında bir köprü durumunda olduğuna dikkati çekti. Sınır tanımayan hastalıklar arasında yer alan kuş gribi yüzünden geçen hafta Uzakdoğu'da iki kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yani hala bu tehlike, bu problem insanlığın gündeminden kalkmış değildir. Tabi bunu yine memnuniyetle ifade edebilirim; Türkiye kuş gribiyle mücadelede dünya ölçeğinde çok başarılı bir sınav vermiştir. Bunu Dünya Sağlık Örgütü söylüyor, AB söylüyor, BM Gıda Tarım Teşkilatı söylüyor, bu konuda sıkıntı yaşamış, bu hastalıktan muzdarip olmuş ülkelerin yöneticileri, resmi ve gayri resmi olarak söylüyorlar. Buradaki başarımız, Türkiye'de hiçbir ticari işletmede, hiçbir endüstriyel üretim yapan büyük veya orta ölçekli işletmede bu hastalığın tespit edilmemiş olmasıdır. Yani biz hastalığın oralara bulaşmasını önledik. Bu da yine tarım teşkilatının büyük fedakarlığı, çabası ve gayreti sayesinde oldu.''

Eker, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili olarak 36 ilde bilgilendirme çalışmalarına ağırlık verdiklerini, ''Deli dana'' olarak bilinen BSE hastalığı ile ilgili de tarama programı başlatacaklarını bildirdi. Eker, şöyle konuştu:

''Türkiye, ülkede BSE olup olmadığı konusunda uluslararası resmi literatürde 'belli olmayan ülkeler' grubuna dahil ediliyor. Biz de 'Yok' diyoruz. 'Şu ana kadar tespit edilmedi' diyoruz. Doğrudur. Hiç tespit edilmedi, gerçekte hiç görülmedi ama Avrupa ülkeleri kendi ülkelerinde kesilen bütün hayvanların mezbaha kesimlerinin tamamında örnekleme suretiyle belirli kontroller, muayeneler yapıyorlar ve ancak bu tarama programı yapılmışsa (Evet bu ülkede kesinlikle yoktur) diyorlar. Türkiye tabi bunun şartların gereğini yapmamış. Bütün kesimler mezbahalarda yapılmıyor. Mezbaha dışı kesimler var, altyapı eksiklikleri var ama bizim bu konuda çalışma yapmamız gerekiyor.''

Eker, Türkiye'de büyük ve küçük baş hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar konusunda kamuoyunun yeterli farkındalığa ulaşamadığını da vurguladı.

-KURBAN BAYRAMI-

Mehdi Eker, Kurban Bayramı'nda Türkiye'de yaklaşık 500 bin büyükbaş, birkaç milyon da küçükbaş hayvanın kesildiğini, bu dönemde hayvan hareketliliğine mutlaka dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.

Denetimde hayvanların kayıt altına alınmasının önemine işaret eden Eker, büyükbaş hayvanların ardından 2009 yılında da küçükbaş hayvanların kayıt altına alınması yönünde çalışmalara başlanacağını kaydetti.

Eker, Türkiye'de kayıtlı kırmızı et üretiminin 490 bin ton olduğunu, ancak kasaplık hayvan gücünün milyarlarca ton olması gerektiğini ifade etti.

Türkiye'de resmi olarak kesilen et miktarının ülkenin gerçek rakamlarını yansıtmadığını ifade eden Eker, ''Türkiye'nin et üretimi bunun en az üç katı daha fazladır. Burada kaçak hayvan kesimlerinin büyük rolü var. Hayvanlar kesiliyor, ama denetimi, kontrolü, takibi resmi kaydı, yapılmadığı için bu resmi istatistiklere yansımıyor'' dedi.

-''ATÇILIK SEKTÖRÜ KAN KAYBETTİ''-

Mehdi Eker, atçılık sektöründe de Türkiye'nin tarihi ve kültürel birikime sahip olmasına rağmen son 50-60 yılda kan kaybettiğini vurguladı. Dünyada bu işin yüz milyarlarca dolarlık bir pazarı olduğunu anlatan Eker, safkan yetiştiriciliği ve at hastalıkları konusunda enstitülerde eleman yetiştirilmesinin önemine işaret etti.

Türkiye'nin bu sektörden daha fazla pay alması gerektiğini söyleyen Eker, ''2-3 milyon nüfuslu İrlanda gibi bir ülke milyarlarca dolar para kazandırıyor, at yetiştiriyor ve dünyaya satıyor. Türkiye'nin bütün cirosu 1,5 milyar dolar. Bizim bakanlık olarak, enstitüler olarak bu alanı da dikkate almamız gerektiğini düşünüyorum'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber