Kılıç: Kıdem tazminatına dokundurtmayız

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Aralık 2007 15:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, kıdem tazminatına dokunulması halinde Türk-İş için genel grevin yolunun açılacağını belirtti.

Türk-İş'in dört gün sürecek 20. Olağan Genel Kurulu başladı. Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonunda gerçekleştirilen genel kurulun açılışına, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile çok sayıda davetli katıldı.

Türk-İş Genel Başkanı Kılıç, açış konuşmasında, işçi hak ve özgürlükleri bakımından Avrupa Birliği (AB) standartlarında bir Türkiye istediklerini söyledi. Yapılan değişikliklere rağmen Anayasa ve çalışma mevzuatında temel sendikal hak ve özgürlükleri sınırlayan çok sayıda düzenleme bulunduğunu vurgulayan Kılıç, Türk-İş'in Türkiye'nin AB'ye üyeliğini çalışma hayatına, sosyal yaşama ve ülkenin demokratikleşme sürecine getireceği katkılar nedeniyle desteklediğini kaydetti.

Kılıç, son dönemde yaşanan terör olaylarına da değinerek Türkiye'nin siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri önlemler bütünü içerisinde terörü bitirmeye yönelik çabalarını açıkça ortaya koyması gerektiğini, Türk halkının devletinden bunu beklediğini belirtti.

''12 Eylül döneminin ürünü antidemokratik anayasanın toplumun örgütlü kesimlerinin katılacağı demokratik bir tartışma sürecinde evrensel demokrasi ilkelerine, onaylanmış uluslararası sözleşmelere uygun bir biçimde değiştirilmesi gerektiğini'' ifade eden Kılıç, ''Türk-İş, üzerinde toplumsal bir mutabakat sağlanan bir anayasa değişikliği yapılmasını ve anayasanın toplumun ortak bir uzlaşma zemini haline getirilmesini savunmaktadır'' diye konuştu.

-''IMF İLE GELİNEN NOKTA BELLİ''-

Kılıç, Türkiye'nin IMF politikalarıyla geldiği noktanın belli olduğunu kaydederek, ekonomide sıcak paranın yol açtığı riskler, yüksek cari açık, ağır borç yükü, kronik işsizlik gibi çözüme kavuşturulmamış bir çok temel sorun bulunduğunu söyledi. Kılıç, ''Karşılaşılacak olası risklere göre Türkiye ekonomisinin IMF programından çıkış için yeni bir programı ortaya koyması kaçınılmazdır'' dedi.

Ekonomik büyümenin iç tasarruflara ve yatırımlara dayanmadığını ifade eden Kılıç, özellikle sıcak paranın ani çıkışı durumunda ülkede yeni bir ekonomik riskin gündeme gelebileceğini dile getirdi.

Kılıç, gayrimenkul alımı ve özelleştirmelerden pay almak biçiminde gelen doğrudan küresel sermaye yatırımlarının ülkenin sermaye stokuna ve istihdamına katkısının yok denecek kadar az olduğunu işaret ederek, 75 Türk şirketi ve fabrikasının yatırımlarını Mısır'a kaydırdıklarını ve daha bir çok Türk şirketinin ülkeyi terketmeye hazırlandıklarını savundu.

Ücretlerin vergi baskısı altında bulunduğunu vurgulayan Kılıç, vergi gelirlerinin yüzde 52'sinin işçi ve memurlar tarafından karşılandığına dikkati çekti. Kılıç, özelleştirmelerin ağırlıklı olarak blok satış yöntemiyle gerçekleştirilmesinin başlangıçta ileri sürülen sermayenin tabana yayılacağı iddiasının doğru olmadığını çok açık bir şekilde ortaya koyduğunu savundu.

Stratejik özelliği nedeniyle ulusal savunma ile doğrudan ilgili sanayiler, önemli doğal kaynaklar, kıyılar, limanlar, enerji üretimi ve dağıtımı, haberleşme hizmetleri, petrokimya sektörü ve demiryolu taşımacılığı gibi önemli alanda kamu mülkiyetinin kalması gerektiğini de ifade eden Kılıç, kamu bankalarının yüksek oranda el değiştirmesinin önlenmesi talebinde de bulundu.

Kılıç, ''Türk-İş özelleştirmelerin iptaline ilişkin yargı kararlarının uygulanmasını istemektedir'' dedi.

-''İŞSİZLİK ÜRKÜTÜCÜ BOYUTLARDA''-

Başta kadınlar ve gençler olmak üzere işsizlik oranının yüksekliğinin ''ürkütücü boyutlara vardığını'' kaydeden Kılıç, ''Türkiye'de yaşayan yaklaşık her üç kişiden biri, iktisaden çalışabilir durumdaki her iki kişiden biri istihdam edilebilmektir'' diye konuştu.

Kılıç, Türkiye'deki ağır işsizlik sorunu çözülmeye çalışılırken işsizliği yoksulluk yaratarak çözme yaklaşımının benimsenmemesi gerektiğini kaydetti. Kayıt dışı istihdam konusunda acil önlemler alınmasının bir zorunluluk haline geldiğini belirten Kılıç, sosyal güvenlik sistemindeki yanlış uygulamalar sonucu artan sağlık giderlerinin faturasının sigortalılara çıkarılmasının haksızlık olduğunu kaydetti.

Salih Kılıç, emekli dul ve yetimlerin yüzde 70'inin açlık sınırının altında, diğer yüzde 30'nun ise yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verdiklerine işaret etti.

-''İŞÇİLER AĞIR BEDELLER ÖDEDİ''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk-İş'in bir önceki genel kurulunda yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Kılıç, şunları söyledi:

''Sayın Başbakan 4 yıl önceki genel kurulumuzda bu kürsüden sendikalara örgütlenme çağrısında bulunmuştu. Bu açıklama bize şevk vermişti. Sizin bu çağrınızla birlikte örgütlenme çalışması yapan sendikalarımız ve işçilerimiz ağır bedeller ödemiştir. En temel insan haklarından biri olan örgütlenme hakkını kullandıkları gerekçesiyle binlerce işçi işten atılmıştır. Çalışma Bakanlığı'nın istatistikleri ve Yargıtay'daki dosyalar bunlarla doludur. Sendikal yasalardaki yetersizlikler, bürokratik engeller ve bazı işverenlerin olumsuz tutumu sendikal örgütlenmenin imkansız hale gelmesine neden olmaktadır. İş güvencesi mevzuatı kapsamında açılan davalar sonucunda alınan işe iade kararları uygulanmamakta, tazminatlar genellikle ödenmemekte, açılan davalar uzamaktadır. 2003-2007 yıllarında Türk-İş üyesi sendikalarca yapılan örgütlenme faaliyetleri sonucunda yalnızca sendikalara üye oldukları için 20-25 binden fazla işçimiz işten atılmıştır. Bu konuda gerekli yasal ve idari düzenlemelerin yapılması örgütlü demokratik bir toplum için zorunluluktur. İşten atılmalarla ilgili davaların yüzde 17'sinde işe iade kararı alınmış, bunlardan yalnızca yüzde 3'ünde yargı kararları uygulanmıştır. Hukukun üstünlüğü herkes için olmalıdır. İşçilerin bu mağduriyeti giderilmelidir.''

Türkiye'nin Avrupa Sosyal Şartı'nın sendikal haklara ilişkin maddelerine koyduğu çekincelerle ilgili ısrarını sürdürdüğünü belirten Kılıç, bu çekincelerin kaldırılmasının sendikalaşma ve toplu pazarlık haklarının yaygın kullanımının önünü açacağını vurguladı.

Kılıç, işverenlerin büyük törenlerle imzaladıkları küresel işbirliği sözleşmelerine bağlı kalmalarını, hüküm altına alınmış sendikalaşma ve toplu pazarlık haklarına saygılı olmalarını da istedi.

-GENEL GREV UYARISI-

İşsizlik Sigortası Fonu'nda biriken paranın başka amaçlarla kullanılacağı yönündeki spekülasyonların çalışanları tedirgin ettiğini söyleyen Kılıç, fonda birikmiş paranın başka amaçlarla kullanılmasının mümkün olmaması gerektiğini belirtti. Kılıç, ''Fon'dan yararlanma koşullarının geliştirilmesi ve ödenek miktarlarının yükseltilmesini'' talep etti. Kılıç, ayrıca Fon'daki kaynaktan yılda 3-4 ay süreyle çalışabilen yaklaşık 40 bin ''kampanya işçisi''nin yararlandırılarak emeklilik haklarına kavuşmalarının sağlanmasını istedi.

Kıdem tazminatı konusunda kazanılmış hakkı geriye götürecek bir düzenlemeyi Türk-İş'in kabul etmesinin beklenmemesi gerektiğini ifade eden Kılıç, ''Türk-İş'in kıdem tazminatının korunması amacıyla 19. genel kurulda aldığı karar bellidir. Bu hakka dokunulması halinde Türk-İş için genel grevin yolu açılacaktır'' dedi.

Salih Kılıç, çalışma hayatını düzenleyen yasaların gelecek yıl uluslararası sözleşmelere uygun olarak ve sosyal tarafların beklentileri doğrultusunda değiştirilmesi gerektiğini belirterek, taşeronlaşmayı getiren düzenlemelerin ortadan kaldırılmasını, bu konuda işçiler lehine düzenlemelere gidilmesini, iş güvencesi yasasının kapsamının genişletilip etkinliğinin artırılmasını ve kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmasını istedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber