Sınav stresi ruh sağlığını etkiliyor

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 14 Aralık 2007 10:10, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

- Rehberlik ve Psikolojik Danışman Mehmet Menekşe, sınava hazırlık sürecinde yaşanan stres ve gerginliğin öğrencinin ruh sağlığı yanında aile içi ilişkilerini de olumsuz etkilediğini, bu nedenle anne babaların tutum ve davranışlarının son derece önemli olduğunu söyledi.

Anne ve babaların aile içinde ve sınava hazırlık sürecinde aldıkları önlemlerin ne kadar işe yarayıp yaramadığını sorgulamalarını isteyen Mehmet Menekşe, "Çocuğunuza destek olacağım derken köstek olmayın" diyerek anne ve babaları uyardı. Sonuç odaklı değil çaba odaklı hareket edilmesi gerektiğini, çocuğun olumlu çabaları üzerinde durulması gerektiğini belirten ve çocuğun ödüllendirilmesini isteyen Menekşe, "Bir dersten yapabildikleri üzerinde durun ve '5 matematik netiyle hiçbir yeri kazanamazsın' yerine, '5 matematiği yapan 8'i de yapar' diyerek çocuğunuzu yüreklendirin. Çocuğunuzun çalışma yöntemini, aldığı puanları hiç kimseyle karşılaştırıp, kıyaslamayın. Kıyaslanmak kendine güveni azaltır, kıyaslayana yönelik öfke uyandırır, kişinin kendisini zayıf ve güçsüz hissetmesine neden olur. Sürekli kıyaslanan çocuğun özgüveni düşer ve düşük özgüven akademik başarı önünde ciddi bir engeldir" dedi.

Anne ve baba olmanın bir okulunun olmadığını, geleneksel çocuk yetiştirme yöntemlerinin günümüzde yaşanan problemlere sağlıklı çözüm getirmediğini, anne ve babaların günümüzde daha bilgili ve ilgili olmaları gerektiğini belirten Menekşe, "Çocuk aileyi, gençler toplumu yansıtır. Çocukta bir problem varsa mutlaka ailede de vardır. Çocuğun bir ayağı anne, öteki babadır. Çocuğun uyumlu, dengeli bir kişilik özelliği geliştirmesinde bu iki ayağın yere sağlam ve dengeli basması gerekir" diye konuştu.

Günümüzde ailelerin daha çok korumacı ve çocuk merkezli olduğunu, korumacı ailede çocuğun kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenemediğini, sorunlarıyla baş edemediğini, sorumluluk bilinci ve özgüveninin gelişmediğini ifade eden Menekşe, "Herkes kendi çağını yaşar ve herkes kendi çağının sorunlarıyla baş etmeyi öğrenmek zorundadır. Baskı, yasak, zıtlaşma kesinlikle sorun çözmez, çatışmaları artırır, iletişim köprülerini yıkar. Yasak ve baskının olduğu yerde sorunların bastırılması vardır. Yasak yerine çocuğu doğru bilgiyle donatmak, sağlam ve sorumluluğunu bilen, kendine güvenen bir kişilik geliştirmesine katkıda bulunmak ve doğru model olmak gerekir" şeklinde konuştu.

Sınava hazırlanmaktan çok hayata hazırlanmanın çocuğun kişilik, özgüven ve sorumluluk gelişiminin çok daha önemli olduğunu açıklayan Menekşe, çocuklarıyla birlikte sınava hazırlanan anne ve babalara şu önerilerde bulundu:

"Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin. Kesinlikle başka çocuklarla kıyaslamayın. Bu onun kendine güvenini azaltır, size ve çevresindekilere karşı düşmanca duygular yaşamasına neden olur. Çocuğunuzun kişiliğini değil, davranışlarını eleştirin. Aldığı puanlarla onun kişilik değerini ölçmeyin. Onu tanıyın, içinde bulunduğu gelişimsel dönemi ve sorunları dikkate alarak onu değerlendirin. Zaman zaman kendinizi onun yerine koyun. Çocuğunuzun ilgi ve yetenekleri dışında onları bir şeyler yapması konusunda zorlamayın. Erik ağacında elma yetişmez, unutmayın. Ondan çok çalışmasını değil, düzenli, verimli çalışmasını isteyin. Çok düzenli ve verimli çalışmıyorsa, çocuğunuzla zıtlaşmak, ona baskı yapmak yerine rehberlik yardımı alın, ders öğretmenleriyle iletişime geçin. Zira ders çalışma ve sınava hazırlanma sorumluluğunun öncelikle öğrenciye ait olduğunu unutmayın. Yanlış yapmasına, kendi yanlışlarından ders almasına izin verin. Zira herkes kendi çağını yaşar. Kendi hayatınızdan çıkardığınız doğruları ona zorla kabul ettirmeye çalışmayın. Çocuğunuzun yaşı ve cinsiyeti doğrultusunda kendi sorumluluğunu kendisine bırakın. Küçük yanlışlar yapmasına ve kendi kendine bazı işleri yapmasına fırsat verin. Sürekli 'çalış çalış' diye uyarmayın. Bir planı olup olmadığını, ders çalışmaya başlama saatlerini kontrol edin. Bu konuda bir sorun varsa okul ve dershanedeki ilgili kişi ve birimlerle işbirliği yapın. Olumlu yaklaşım, olumsuzdan her zaman daha etkilidir. Çocuğunuzun hangi özelliği üzerinde durursanız onu geliştirir, onu pekiştirirsiniz. Sevginizi kesinlikle koşullu sunmayın. Çocuklarınız, 'Bu sınavda kaç puan alırsam alayım, eve döndüğümde beni kucaklayacak iki kişi her zaman var' diye düşünüyorlarsa, gerçekte yapabileceklerinden daha iyisini yapmak için çaba harcıyorlar, unutmayın."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber