Kamudaki işçi personelin hiyerarşi sorunu!

Kamu kurumlarında görev yapan sürekli işçilerin hiyerarşik sorunlarına yönelik tedbirler alınmalı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 22 Temmuz 2021 00:02, Son Güncelleme : 08 Temmuz 2021 14:12
Kamudaki işçi personelin hiyerarşi sorunu!

Bilindiği üzere 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname İle Kamuda taşeronlar aracılığıyla çalışan işçiler kadroya geçirilmiş ve öncelikli olarak işçilerin kadroya alınması amaç edinildiği için durumları ile ilgili başkaca bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Bu nedenle işçilerin diğer kamu personeli ile hiyerarşik durumları, disiplin süreçleri gibi hususlarda boşluk olmuş ve dahi geçtiğimiz aylarda her kurum, kadrosunda bulunan işçi temsilcisi sendikaları ile kendi toplu iş sözleşmelerini yaparak kurumlar arası ücret ve sosyal hak farklılıkları da oluşmuştur.

Bu yazımızda, Kamu Denetçiliği Kurumu'na (KDK) yapılan bir başvuru çerçevesinde işçi personelin Anayasa'nın 128 inci maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/A maddesinde tanımı yapılan memur statüsündeki personele amirlik yapıp yapamayacağı, onlar üzerinde birim, ekip, görev sorumluluğu gibi pozisyonlarla denetim yetkisinde bulunup bulunamayacağını değerlendirmeye çalışacağız.

Anayasa'nın 128 inci maddesinin birinci fıkrasında; "Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceği" hükme bağlanmış, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinde ise memur tanımına yer verilerek "Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılacağı" ifade edilmiştir.

Bir iş sözleşmesine dayanılarak çalıştırılan her bir gerçek kişi İş Kanunu'nun uygulanması bakımından işçi olarak ifade edilmiştir. Bu tanım, her ne kadar kamu kurumlarında istihdam edilse de farklı çalışma mevzuatına tabi olan işçi personelin asli ve sürekli kamu hizmetleri gören memurlar ile eşdeğer statüde mütalaa edilmemesi anlamını da taşımaktadır.

Kamu Denetçiliği Kurumu'na yapılan başvuruda (Başvuru No:2021/928, Karar T.: 26.05.2021), birimde memur statüsünde personel bulunmakta iken işçi personelin o birimin sorumluluğuna görevlendirilmesi ile, birimde çalışan memur statüsündeki personelinde amiri pozisyonunda olup olamayacağı konu edilmiştir.

Karar içerisinde yer verilen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (Mülga) yazısında; ".işçi ve sözleşmeli personel statüsünde olan personelin memur kadrolarına vekalet etmesinin mümkün olmadığı, .memur gibi istihdam edilmiş anlamına gelecek iş ve işlemlerin işçi ve sözleşmeli personele yaptırılmasının ve resmi yazışmalarda sorumluluk taşımak niteliğinde olan imza yetkisinin işçi ve sözleşmeli personel tarafından kullanılmasının genel olarak hukuka aykırı olacağı" belirtilmiştir.

Alıntısı yapılan ve bir ilçe belediyesi için düzenlenen 2017 Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporunda ise şu değerlendirmelere yer verilmiştir. "., gerek sözleşmeli personel gerekse 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi bir işçi personelin memur ve amiri arasında bir hiyerarşik kademeye konulması veya bir memurun amiri olması mevzuat hükümlerine aykırıdır. 657 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmeliklere göre memurca yürütülmesi gereken müdürlük görevi vekaleten de olsa işçi veya sözleşmeli personel statüsündeki personel eliyle yürütülemez."

Kamu Denetçiliği Kurumu'na yapılan başvurudan bağımsız olarak Mülga Devlet Personel Başkanlığınca verilen 03.10.2018 tarihli ve 6480 sayılı görüş yazısında da; "işçi statüsünde olanların memur kadrolarına vekalet etmesinin mümkün olmaması, memurlar tarafından görülmesi gereken ve memur gibi istihdam edilmiş olmak anlamına gelecek iş ve işlemlerin işçilere yaptırılmasının ve resmi yazışmalarda sorumluluk taşımak niteliğinde olan imza ve paraf yetkisinin işçiler tarafından kullanılmasının genel olarak hukuka aykırı olacağının değerlendirildiği" ifade edilmiştir.

Bir sendikanın işçi olarak istihdam edilen personelin memurlara disiplin amiri veya hiyerarşik bakımdan amir olarak tayin edilip dilemeyeceği konusundaki sorusuna Mülga Devlet Personel Başkanlığı 06.03.2015 tarihli başka bir görüşünde "... 657 sayılı Kanun kapsamına giren idarelerde ilgili mevzuatı uyarınca ihdas edilmiş kadrolara Devlet memuru statüsünde atama yapılması gerekmekte olup, amirlik yetkisi bulunan görevler de bu kapsamda olduğundan işçi statüsündeki personelin söz konusu görevlere atanması mümkün bulunmamaktadır." ifadesine yer verilmiştir.

Kamuda büro hizmetlerinde çalışan işçi personelin hiyerarşik durumları için fazlaca bir sorun ile karşılaşılmasa da özellikle koruma ve güvenlik hizmetleri, teknik hizmetler, bahçe/peyzaj hizmetleri, temizlik hizmetleri, sağlık hizmetleri birimlerindeki diğer yardımcı hizmetlerde istihdam edilen işçi personel arasından müdür, amir, şef, sorumlu gibi unvan ve pozisyonlara yapılan görevlendirmelerde o birim ya da alanda işçilerle beraber hizmet gören memur statüsünde ki personelin varlığı halinde, memur statüsünde olan personel için de amirlik ya da sorumluluk görevini icra etmektedir. Bu durum Anayasanın ve 657 sayılı DMK'nın ilgili hükümlerine aykırılık teşkil etmekle birlikte işçi personelin istihdam amacının dışına çıkılmasına da neden olmaktadır.

Özellikle işçi personelin memur statüsündeki personel üzerinde denetim gücünü kullanması hem hukuk açısından hem de çalışma barışı açısından büyük sorunları da beraberinde getireceği kuşkusuzdur.

Bu nedenle kamu kurumlarındaki idarecilerin personel görev tanımlarında ve personele vereceği ilave görevlerde personelin istihdam amacını göz önünde bulundurması, istihdam şekillerine ve tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre değerlendirme ve yönlendirme de bulunmasının ileride yaşanması muhtemel hukuki sorunların önüne geçeceğini, çalışma barışının sağlanmasına katkı sağlayacağını umuyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber