MHP: Türban için AKP kapatılmamalı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 18 Ocak 2008 23:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, türbandan dolayı geçmişte iki defa siyasi parti kapatıldığını ve demokrasinin kesintiye uğradığını belirterek, "Türban konusu ile ilgili olarak AK Parti kapatılmamalı. Türkiye'de hiçbir parti kapatılmasın. Parti kapatarak, demokrasiyi de yaşatamayız, Türkiye'ye de hizmet edemeyiz. Başörtüsü meselesinin çözümü artık toplumsal bir talep olarak reddedilemeyecek bir noktaya gelmiştir" dedi.

Şandır, Mersin Gazeteciler Cemiyeti ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, türban konusunda MHP'nin türbanı siyasi sembol olarak değil, bir inanç değeri olarak gördüğünü söyledi. Siyasetçi olarak bu topluma karşı sorumlulukları olduğunu ifade eden Şandır, "Eğer kendimize saygı duyuyorsak, yaptığımız işi adam gibi yapmamız gerekir. Biz bu toplum adına siyaset yapıyoruz. Kabul edelim ki türban meselesinden dolayı bu toplum rahatsız. Bir kısmı özgürlüğünün kısıtlanmasından dolayı rahatsız, bir kısmı da başörtüsünün bir tehdit teşkil ettiğinden dolayı rahatsız. Bir kısmı başörtüsünün laikliği kaldıracağını, cumhuriyeti yıkacağını ve İran'a döneceğimizi öne sürerek rahatsız oluyor; diğer bir grupta 'benim inancımdır' diyerek başörtüsünü çıkartmıyor. Türkiye'ye yakışmayan, çağa yakışmayan bir sonuç var ortada" diye konuştu.

"Türban sorunu, nasıl çözülecekse bir an önce çözülmeli" diyen Şandır, bunun çözümünün öncelikle siyasi iktidarın, sonra siyasetçilerin sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Bu meselenin kanunla çözüleceğini ve bu yüzden TBMM'de tartışılması ve orada çözüme kavuşturulması gerektiğine işaret eden Şandır, "Bu sorun sokakta veya başka bir yerde, başka bir şekilde de çözülemez. Başörtüsünden dolayı geçmişte iki defa siyasi parti kapatıldı ve demokrasi kesintiye uğradı. Her demokrasinin kesintiye uğraması da Türkiye'yi 10 yıl geriye götürdü. Bunları hep yaşadık" ifadelerini kullandı.

Başbakanın açıklamalarının, AK Parti'yi kapatılmaya kadar götüreceği söylemleri üzerine ise Şandır, şu cevabı verdi:

"AK Parti kapatılmasın. Türkiye'de hiçbir parti kapatılmasın. Parti kapatarak, demokrasiyi de yaşatamayız, Türkiye'ye de hizmet edemeyiz. Parti kapatılması ile ilgili ayrı bir kural var ki; herkes sorumluluğunu bilmeli. Türkiye kurallar ve kurumlar ülkesidir. Herkes de kanunların, anayasanın belirlediği kurallar çerçevesinde görevini yapmalıdır. Geçmişte yaşanan talihsiz hadiselerdir. İyi niyet varsa, samimiyet varsa, toplumu geren olaylar çözülmeli."

"Sokakta gördüğümüz türbanlıyı siyasi sembol olarak görürsek toplumu parçalamış oluruz" diyen Şandır, bu görüşün toplumda inanç kavgası çıkarabileceğini savundu. 'Kanun önünde eşitlik' maddesinin anayasanın en temel başlığı olduğuna dikkat çeken Şandır, "Bunun netleşmesi için bizim teklifimiz, kamu hizmetlerinden yararlanmada ve kamu hizmetlerinin sunumunda kanun önünde vatandaşlar eşittir. Her vatandaş kamu hizmetlerinden faydalanmada birbiriyle eşittir. Kamu hizmeti sunan devlet görevlileri de kamu hizmeti sunarken eşit davranmak mecburiyetindedir. Kamu hizmeti sunulması da eşit yapılacaktır. Başörtülü olana ayrı, başörtülü olmayana ayrı sunulmayacaktır. Hangi hizmet varsa o hizmetten herkes eşit oranda faydalanacaktır, o hizmeti sunan da herkese eşit mantıkta sunacaktır. İşin özü bu. Maksadımız başörtüsü gibi bir inanç değeri üzerinden artık siyaset yapılmasını engellemektir. Biz bunu teklif olarak TBMM'ye sunduk, takdir ve sorumluluk başbakanındır. Çünkü Türkiye'yi Türk milleti adına AK Parti yönetmektedir ve bunun sorumluluğu da başbakanındır" diye konuştu.

"Bu karar laikliğe aykırı mıdır? Bu kanuna aykırımıdır? Anayasaya aykırı mıdır?" tartışmalarına da girmek istemediklerinin altını çizen Şandır, ortada varolan sorunun anayasa zemininde çözüme kavuşturulmasını önerdiklerini söyledi. Şandır, türbana izin verildiği takdirde önümüzdeki süreçte suistimal edilip edilmeyeceği sorusunu ise, şöyle yanıtladı:

"Bizim bir kamu düzenimiz var. Bu kamu düzeni toplumsal bir hak olarak birileri tarafından ihlal edilmemelidir, edilmesine müsaade edilmemelidir. Bu da şu demek oluyor ki; herkes eğitim özgürlüğünden faydalanacaktır ama o özgürlüklerin faydalanmanın bir kuralı vardır ve o kurala da uyacaktır. Türbana izin verilmesi, ileride bugünkü sonucu getirmez ve bugünkü sonucu daha da derinleştirip ilkokula kadar indirir mi diye sorarsanız, hayır, indirmez. Kurallar da doğru uygulanırsa, özgürlükten faydalanmak isteyen o kuralın içerisinde kalır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber