Bakan Varank'tan, CHP'li Şener'e 'Viva Zapata' tepkisi

Bakan Varank'ın sözlerine bazı CHP milletvekilleri, "Bizim değerlerimiz derken CHP'yi ne olarak nitelendiriyorsunuz?" diyip masalara vurarak tepki gösterdi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Kasım 2021 22:26, Son Güncelleme : 04 Kasım 2021 08:25

AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, "Geçmişte krizler hep sanayi sektörlerinden patlak verirdi. Bugün hamdolsun sanayi, en güçlü yanımız olarak yer almaktadır." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2022 yılı bütçesi görüşmeleri sürüyor.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Türkiye'de ne büyüme rakamlarının ne enflasyonun ne de döviz kurunun tahmin edildiği seviyede olduğunu öne sürdü.

Türkiye'de demokrasinin, 1950'li yıllardan itibaren öne geçme, kapma, ele geçirme gibi algılandığını savunan Bekaroğlu, "Böyle bir ortamda sanayi, teknoloji, Ar-Ge olmaz. Nitekim verilen rakamlar da bunu gösteriyor. Uygulanan ekonomi teorileri yanlıştır. Faiz düşünce enflasyonun da düşeceği teorisi... Yok böyle bir teori, artık kabul edin. Gerçekleri kabul edelim ve buradan nasıl çıkacağımızı birlikte konuşalım." dedi.

CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, iktidar partisinin milletvekillerinin, Cumhurbaşkanının ne kadar yanlışı varsa onlar üzerine methiyeler dizdiğini söyledi.

Bu söylemlerden vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Şener, şunları kaydetti:

"Yasama organı yürütmeden bağımsızdır. Sayın Cumhurbaşkanının ne kadar yanlışı varsa o yanlışların üzerine bir destan yazıyorsunuz. Öğrencilik yıllarımda bir film izlemiştim Viva Zapata. Meksika'da köylü ayaklanmalarını anlatıyor. Despot bir yönetim var. Zapata köylülere önder oluyor, yönetimi devralıyor. Aynı o despot liderler gibi kardeşinin köylülere zulmettiğini görünce onu köylülerin önünde öldürüyor ve bir efsane, bir kahraman haline geliyor. Sonunda pusu kurularak kurşuna diziyorlar. Cesedi tanınmayacak şekle geliyor, köy meydanına atıyorlar. Herkes tartışmaya başlıyor. Bazıları 'Zapata ölmüş.' derken, bazıları 'Zapata ölümsüzdür, ölür mü hiç, ölmemiştir, yaşıyordur, bu ceset de onun değildir.' diyor. Bu tartışmalar arasında film şu cümle ile bitiyor, 'Güçlü lider zayıf toplumun eseridir. Güçlü toplum, güçlü lideri ne yapsın.' Demokratik kültür, toplumun güçlü olduğu, vekillerin güçlü olduğu, kendi kimliği ve kişiliğinin önemli olduğuna inanan bir rejimdir. Herkes kendisini birisinde birleştirmeye çalışıyor. Olur olmadık destanlar yazıyor. Bunlardan vazgeçin arkadaşlar. Toplum ve bu parlamento güçlü olduğu takdirde ülke düzelir."

HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu da teknolojinin özgür düşünce gerektiren bir iş olduğunu, yeni şeyler söylemenin kolay olmadığını dile getirdi.

Türkiye'de "barış akademisyenleri" diye adlandırılan bir grubun attığı imzalardan dolayı işlerinden olduğunu ileri süren Katırcıoğlu, "Bu insanlar ya başka ülkelere gitti ya da başka işlere yöneldi." diye konuştu.

- "Geçmişte krizler hep sanayi sektörlerinden patlak verirdi"

AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, AK Parti'nin 19 yıl önce milletin teveccühü ile iktidara geldiğini, yapılamaz denilen birçok icraata imza attığını söyledi.

AK Parti'nin devlet ile milleti birleştirdiğini, devleti milletin emrine amade eden bir yaklaşım ortaya koyduğunu anlatan Cora, "Bu değişim ve dönüşümde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının da büyük pratikleri vardır. Özellikle sanayi ve teknoloji alanında attığımız adımlar milletimiz tarafından büyük bir takdir görmektedir." dedi.

Cora, Türkiye'de bugün bin 255 Ar-Ge merkezi, 346 tasarım merkezi, 89 teknoloji geliştirme bölgesi, bilişim vadileri, modern fabrikalar, açık kaynak platformları, ulusal yapay zeka stratejileri, teknoparklar, kuluçka merkezleri, yazalım akademileri ve nihayetinde TEKNOFEST'lerle taçlanan bir sürecin yaşandığını ifade etti.

Bu gelişin, bu atılımın görmezden gelinemeyeceğine işaret eden Cora, şöyle konuştu:

"Her ülkenin gurur duyduğu bir teknolojisi ve bir markası vardır. Yıllarca bu konuda hayıflandık. Bu iktidar bu ülkenin gençlerine güvendi ve mucitlerin icada giden yollarını açtı. İHA ve SİHA'larımızla destanlar yazıyoruz. Yerli ve milli otomobilimiz TOGG'un heyecanını yaşıyoruz. Gökbey'i bekliyoruz. Yerli ve milli sondaj gemilerimizle yeni keşifler peşindeyiz. Tüm bunlar teşviklerle oldu. Cesur bir liderin siyasi iradesi ve kararlı duruşuyla birlikte oldu. Milletimizle beraber oldu. Geçmişte krizler hep sanayi sektörlerinden patlak verirdi. Bugün hamdolsun sanayi, en güçlü yanımız olarak yer almaktadır. Bugün dünya salgınla boğuşurken, üretim çarkları tahrip olmuşken, arz talep dengesi bozulmuşken, seyahat kısıtlamalarının söz konusu olduğu bir dönemde Türkiye adeta dünyanın birçok sorununa, birçok ihtiyacına cevap verebilecek bir durum oluşturmaktadır."

- "Sanayileşmeye önem vermemiz gerekiyor"

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin içine düştüğü orta gelir tuzağından kurtulması için hızla bilgi çağını yakalayıp gereken sanayi dönüşümünü tamamlayacak çok iyi tasarlanmış ekonomik ve sosyal kalkınma hamlesine ihtiyacının olduğunu söyledi.

Bütçedeki faiz yükünün artmasının ana nedenlerden birinin enflasyon, diğerinin de yabancı para cinsinden yapılan iç borçlanma oranının yüzde 30 seviyesine çıkarılması oluğunu belirten Yılmaz, "Bu durum mali alanı önemli ölçüde kısıtlıyor. 2003 ve 2020 döneminde inşaat ve gayrimenkul dışındaki sektörlerin milli gelirden aldığı paylar azaldı. İçinde bulunduğumuz durumdan çıkmak için sanayileşmeye önem vermemiz gerekiyor. Bunu yapamadığımız zaman orta gelir tuzağından çıkmamız mümkün değil. Çünkü bizim uluslararası piyasaya satacak mal ve hizmetimizin olması, dolayısıyla döviz girdilerimizi, tasarruflarımızı, yatırımlarımızı hızlandırmamız lazım." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'de salgınla mücadelede bilimsel alanda önemli gelişmeler kaydedilmiştir"

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ise dünyanın 2020'yi yeni tip koronavirüs tehdidi altında geçirdiğini, 2021 yılında ise aşılamadaki keşif ve uygulama sırasındaki ilerlemeler sayesinde riskin azaldığını ancak tehdidin tamamen ortadan kalkmadığını belirtti.

Küresel ekonomide görülen tüm zorluklara ve olumsuz etkenlere rağmen Türkiye'nin salgın sürecini güçlü sağlık ve sanayi altyapısı ile uyguladığı yerinde ve dengeli politikalar sayesinde başarıyla yönettiğini vurgulayan Aksu, şöyle devam etti:

"Ekonomide uzun dönemde istikrarlı bir büyümenin sağlanması sürdürülebilir sanayi üretiminden geçmektedir. Büyüme oranlarında görülen başarının arkasındaki asıl itici güç de kuşkusuz güçlü sanayi ve altyapımızın olmasıdır. Sanayi üretimindeki güçlü seyir sürerken 12 aylık ihracat rakamımız ise ekim ayı itibarıyla 215 milyar doları aşmıştır. 2021 yılındaki küresel toparlanmaya en fazla katkı sağlayan faktör aşılama programlarının küresel düzeyde yaygınlaşması olmuştur. Aşıya erişim dengeli olmasa bile dünya genelinde 2021 yılının ikinci yarısı itibarıyla hızlanmıştır. Bu süreçte Türkiye'de salgınla mücadelede bilimsel alanda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Yerli aşı TURKOVAK'ın üretim sürecini tamamlama noktasına gelmiştir."

Aksu, 2021'in ilk 9 ayında yeni faaliyete geçen işletme sayısının önceki yıla göre yüzde 20 arttığını kaydetti.

Yeni faaliyete geçen 4 işletmeden birisinin orta-yüksek ve yüksek teknoloji grubunda yer aldığına işaret eden Aksu, komisyonda söz alan bazı konuşmacıların salgın sürecinde kapanan işletmelerin sayısını dile getirirken açılanlardan bahsetmediğini, bu durumun ise etik olmadığını söyledi.

Sanayi ve teknoloji alanında stratejik hedeflere ulaşmak için atılan adımlarla küresel piyasada adından söz ettirecek yeni Türk markaları çıkarmak için yenilikçi fikirlerin desteklenmeye devam edilmesinin "Lider Türkiye" hedefinin gerçekleşmesi için son derece önemli olduğunu vurgulayan Aksu, "Türkiye'den çıkan girişimcilerin uluslararası mecrada gündeme gelmesi hepimizin gurur duyduğu adımlar olmaktadır." diye konuştu.

- Bakan Varank'tan, Şener'e "Viva Zapata" tepkisi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

CHP Konya Milletvekili Şener'in konuşmasında "AK Parti milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kutsallaştırdıklarını ifade ettiğini" anımsatan Varank, şunları kaydetti:

"Çok çirkin kampanyanın döndüğü şu iki günde Cumhurbaşkanımızla ilgili çok çirkin hashtaglar açıldı. Öldüğüyle ilgili ifadeler, hasta olduğuyla ilgili ifadeler kullanıldı. Sayın Abdüllatif Şener, böyle bir ortamda Viva Zapata diye bir filmden bahsetti ve oradaki karakterin kasabanın ortasında öldürülmesinden bahsetti. Sayın Şener'in bu ifadesinin özellikle seçildiğini düşünüyorum. Bizim inanç anlayışımızda hiçbir yaratılmış kutsallaştırılmaz. Sayın Şener, siyaset arenasındaki yelpazede yer değiştirirken kendi medeniyet değerlerine de başkalaşmış. Keşke Peygamber Efendimiz öldükten sonra Hazreti Ömer ile Ebubekir arasındaki hikayeyi anlatsaydı. Bizim kimseyi kutsallaştırmadığımızı hatırlardı."

Bakan Varank'ın sözlerine bazı CHP milletvekilleri, "Bizim değerlerimiz derken CHP'yi ne olarak nitelendiriyorsunuz?" diyip masalara vurarak tepki gösterdi.

Bunun üzerine Bakan Varank, "Sayın Şener bizim medeniyet değerlerimize uzaklaşmış, bunu söylüyorum. Biz Cumhurbaşkanımızla siyaset yapıyoruz. Onun bu ülke için harcadığı emeğin farkındayız. Kendisi CHP'de siyaset yaptığı için Sayın Kılıçdaroğlu ile adının anılmasını istemiyor olabilir. Ben de CHP'de siyaset yapsaydım asla Kılıçdaroğlu ile anılmak istemezdim." diye konuştu.

Tepkilerini tekrar masalara vurarak devam ettiren CHP'li milletvekilleri bu defa da Bakan Varank'ın konuşma yaptığı masanın önüne giderek, Varank'tan özür dilemesini istedi. Yaşanan kargaşa, AK Parti milletvekillerinin araya girmesiyle bir süre daha devam etti. Tartışmalar sonrası CHP'li milletvekillerinin yerine oturmasıyla görüşmelere kaldığı yerden devam edildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, haberleşme teknolojileri kümelenmesinin 140 milyon liralık yerli ve milli 5G donanım yazılım geliştirme projesine TÜBİTAK olarak katkı sağladıklarını söyledi.

Varank, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

Yerli aşıya ilişkin yöneltilen sorular üzerine Varank, Türkiye'de sadece inaktif aşı bulunmadığını, yeni bir teknoloji olan VLP temelli bir aşı çalışması olduğunu da belirtti.

Varank, kendisinin de söz konusu aşı çalışmasında faz 1'de gönüllü olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yani deney hayvanları çalışmasından sonra ben bu aşıda gönüllü oldum. Bilim insanlarımızı desteklemek için, bilime katkı sağlamak için. Bu riskli bir durum ama biz yaptığımız işlerde canımızı ortaya koymasını biliyoruz. Gönüllüye ihtiyacımız var. Siz aşıyı geliştirebilirsiniz ama faz 1, faz 2 ve faz 3'te yeterli gönüllüye sahip olamazsanız, yeterli gönüllüyü bulamazsanız bu aşıların neticeye ulaşma şansı olmaz."

TURKOVAC'a da yıl sonu gelmeden Sağlık Bakanlığının acil kullanım onayını vereceğini dile getiren Varank, gönüllülerin yerli aşının etkinliğine yönelik bilgileri paylaşmasının etik olmayacağını ifade etti.

Varank, kendisinin aşıya ilişkin antikor seviyesini ölçtürdüğünü işaret ederek, talep edenlerle paylaşabileceğini söyledi.

Bakanlık ve bağlı kuruluşlarda çalışan kadın sayısına ilişkin bir soru üzerine Varank, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarda çalışanların yüzde 28'inin kadın olduğunu dile getirdi.

Varank, bu yıl Bakanlık tarafından atanan 24 yöneticinin 8'inin kadın olduğuna işaret ederek, bu rakamın yükselmesini istediklerini anlattı.

CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkelin'in kalkınma ajansları destek programları için etki analizlerinin yapılmadığı iddiası üzerine Varank, sunumun başında etki analizlerini gösterdiğini ve bütün çalışmalarla ilgili söz konusu çalışmayı yaptıklarını ifade etti.

Varank, kalkınma ajanslarının da mevzuat gereği en geç 3 yıl içerisinde etki analizlerini yapmak zorunda olduklarına dikkati çekerek, "189 destek programına dair değerlendirme çalışması gerçekleştirildi. 17 kalkınma ajansımızın 80 programına ilişkin değerlendirme çalışmaları ise sürüyor." dedi.

Açıkelin'in kalkınma ajanslarının belediyelerle ve kooperatiflerle çalışmadığı iddiası üzerine Varank, bu söylemin gerçeği yansıtmadığını, belediyelerin 2 bin 407 projesine 2021 fiyatlarıyla yaklaşık 1,8 milyar liralık destek sağlandığının altını çizdi.

Varank, 279 kooperatifin projesine de 2021 fiyatlarıyla 163 milyon liralık destek sağladıklarını kaydetti.

- "5G ve ötesi teknolojiler için öncelikle bir yol haritası hazırladık"

Uluslararası doğrudan yatırımlarla ilgili bir soru üzerine Varank, 1975-2001 yılı ödeminde söz konusu yatırımların sadece 14 milyar dolar olduğunu belirtti.

Varank, uluslararası doğrudan yatırımlarla ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Göreve geldiğimiz tarihten bu yana uluslararası doğrudan yatırımların kümülatif tutarı 133 milyar doları geçti. Yani 17 kat artmış durumda. 2002 yılına kadar ülkemize yılda ortalama 518 milyon dolar yabancı sermaye gelirken göreve gelmemizle birlikte bunu da 21 kat arttırarak 12 milyar dolara çıkardık."

5G teknolojisine yönelik bir soru üzerine Varank, Türkiye'de bu teknolojiyle ilgili çok ciddi çalışmalar yapıldığını dile getirdi.

Türkiye'nin yabancı bir 5G teknolojisini tercih ettiği ifadesinin doğru olmadığını kaydeden Varank, şu anda dünyada bu teknolojide ilgili ciddi bir yarış olduğunu ve en önde giden ülkenin Çin olduğunu ifade etti.

Varank, Türkiye'nin de yerli ve milli olarak 5G teknolojilerinin geliştirilmesiyle ilgili bir insiyatif aldıklarını kaydederek, "5G ve ötesi teknolojiler için öncelikle bir yol haritası hazırladık ve haberleşme teknolojileri kümelenmesinin 140 milyon liralık yerli ve milli 5G donanım yazılım geliştirme projesine TÜBİTAK olarak katkı sağlıyoruz." ifadesini kullandı.

- "Biz zaten maaş vermiyoruz, araştırmacılara burs veriyoruz"

Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü'nün "Harvard'tan gelen doktora öğrencisine 4 bin 500 lira maaş veriliyor" iddiası üzerine Varank, söz konusu desteğin TÜBİTAK'ın en düşük bütçeli projesi olduğunu ve bunun başlangıç programı olduğunu anlattı.

Varank, akademik ve sanayi destek programlarıyla 26 farklı destek programı uyguladıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Bizim projelerimizde 50 milyon liraya kadar bütçe verdiğimiz projeler de var. Dolayısıyla burada en düşük olanı seçip buradan eleştiri yapmayı biz haklı bulmuyoruz. Harvard'ta doktora yapıp Türkiye'ye dönmüş kişilere 4 bin 500 lira maaş verildiği iddiası da doğru değil. Biz zaten maaş vermiyoruz, araştırmacılara burs veriyoruz. Şu anda yurt dışından dönüp 26 bin liraya kadar burs alan araştırmacılar mevcuttur."

Koç Holding'e negatif anlamda ayrımcılık yapıldığı iddiası üzerine Varank, ayrımcılık yapılmadığının en güzel örneğinin söz konusu firmanın ürettiği yerli şanzıman olduğunu ifade etti.

Bu şanzımanın TÜBİTAK projesiyle geliştirildiğine işaret eden Varank, bu ürünün tanıtımını da Ali Koç ile birlikte yaptıklarını söyledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 2002'de Türkiye'de faal 93 Organize Sanayi Bölgesi (OSB) bulunduğunu ve doluluk oranının yüzde 44 olduğunu belirterek, "2021'e geldiğimizde şu anda yatırım yapılan, altyapısı tamamlanmış, sanayiciye teslim edilen OSB 249 ve doluluk oranı da yüzde 83 rakamına ulaşmış durumda." dedi.

Varank, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

OSB'lere yönelik sorular üzerine Varank, OSB'leri daha sanayici dostu, verimli, yeşil dönüşüme uygun hale getirmek istediklerini ifade ederek, bu kapsamda Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun güncellenmesine yönelik paydaşlarla görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Varank, OSB'leri kendi çıkarlarına göre kullananların ve ticarethane mantığıyla işletenlerin olduğunu savunarak, "OSB'ler sanayiciye hizmet etsin istiyorsak bunlara asla müsaade etmememiz gerekiyor. Eğer sanayici parsel fiyatlarından şikayet ediyorsa, yatırım yapacak yer varken yatırımına yer bulamıyorsa bunun sorumlusu kar amacı güden, sistemi düzgün işletmeyen OSB'lerdir." diye konuştu.

Sanayicilerin üzerindeki yükü almak için AK Parti hükümetleri döneminde yaptıkları harç istisnası, arsa tahsisi desteği, kurumlar vergisi muafiyeti gibi çalışmalara değinen Varank, OSB'lerin de kar amacı gütmemesi gerektiğini vurguladı.

Varank, OSB'lerin doluluk oranlarıyla ilgili eleştirilere yönelik, "2002'de Türkiye'de 93 OSB faaldi ve buradaki doluluk oranı yüzde 44'tü. 2021'e geldiğimizde şu anda yatırım yapılan, altyapısı tamamlanmış, sanayiciye teslim edilen OSB 249 ve doluluk oranı da yüzde 83 rakamına ulaşmış durumda." ifadelerini kullandı.

OSB'de parselleri almış ama yatırım yapmayan firmalara ilişkin soruya cevaben Varank, bunlara yönelik de işlem yaptıklarını kaydetti.

- "Bölgesel kalkınmada ayrımcılık yapmıyoruz"

Varank, doğal gaz fiyatlarına gelen zamlarla ilgili, fiyatları hala sübvanse ettiklerini ancak buradaki yükün bir kısmını da sanayicilerin üstlenmesi gerektiğini belirtti.

Bölgesel kalkınmayla ilgili sorulara yönelik, bu konuda ayrımcılık yapmadıklarına dikkati çeken Varank, "6'ncı Bölge teşviklerini oralara yatırımlar gitsin diye en dezavantajlı bölgelere veriyoruz." dedi.

Varank, emek yoğun sektörlere dönük fabrika binaları inşa edilmesiyle ilgili proje yürüttüklerini belirterek, "Şanlıurfa'nın tamamında 105 milyon lira yatırımla 18 tane fabrika binası inşa edeceğiz. Bu fabrikaları yatırımcılara tahsis ediyoruz, onlar da yatırımlarını getiriyor. inşallah burada yaptığımız çalışmalar ciddi geri dönüşler getirecek." değerlendirmesinde bulundu.

Emek yoğun sektörleri de yüksek teknolojili sektörleri de aynı anda desteklediklerinin altını çizen Varank, katma değer üretecek işlerle ilgili daha önce hiç hayata geçmemiş projeleri başlattıklarını, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nın da bunlardan biri olduğunu söyledi.

- "Çok başarılı bir şekilde devam ediyor"

Varank, Türkiye'nin Otomobili'nin, doğru zamanda doğru teknolojiye yatırım yaparak kazanmanın ne demek olduğunu gösteren bir proje olduğunu dile getiren Varank, şunları kaydetti:

"Otomotiv endüstrisi dünyada çok büyük bir dönüşümden geçiyor. Şu anda otomobiller sadece sizi bir yerden bir yere götüren vasıtalar değil. Türkiye'nin Otomobili Projesi'nde biz de tam bu şekilde doğuştan elektrikli, otonom özellikleri olan ve fikri mülkiyet hakları yüzde 100 bize ait olduğu için en ufak bir start-up'ın bile getirip teknolojisini entegre edebileceği bir proje olarak başlattık. Şu anda çok başarılı bir şekilde devam ediyor. Bu projede 110 iş ortağı seçildi, bunların yüzde 75'i Türkiye'de yerleşik firmalardan oluşuyor. 615 kişi bu projede çalışıyor. TOGG projesiyle 27 çok başarılı mühendis yurt dışından Türkiye'ye döndü. Türkiye'nin Otomobili inşallah 2022'nin sonunda seri üretim bandından inmiş olacak."

Varank'ın milletvekillerinin sorularını yanıtlamasının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yanı sıra Türk Patent ve Marka Kurumu, Türk Standardları Enstitüsü, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Türkiye Uzay Ajansı bütçeleri komisyonda kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber