Gece altını ıslatan çocuklara verilen ilaç

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 10 Ekim 2008 14:43, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Çocuklarda gece altını ıslatmanın hastalık olduğunu belirten uzmanlar, halk arasında tedavide kullanılan ilaçların kısırlığa neden olabileceği gibi yanlış bir düşünce olduğunu fakat bu ilaçların kısırlık yapmasının söz konusu olmadığını belirtiyor.

Gece altını ıslatma hastalığının tedavisinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar alındığını vurgulayan uzmanlar, ailelerin çocuklarını suçlamak ve cezalandırmak yerine anlayışlı davranmaları gerektiğini ifade ediyor. Türkiye Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ahmet Talha Beşışık, çocukluk çağında sık rastlanan işeme bozuklukları ileriki yıllarda ciddi problemlere yol açtığından mutlaka ayrıntılı ürolojik araştırma gerektiğini belirterek, "Bu problemler organik veya psikolojik sorunlarla neticelenir. Çocukluk

dönemindeki işeme fonksiyon bozuklukları, zor ve ağrılı idrar yapma, gece ve gündüz idrar kaçırma, uzun süre idrarını tutma, sık sık veya ani sıkışma ile tuvalete girme gibi değişik tablolarla karşımıza çıkar. Bundan dolayı aileler çocuklarının idrar yapma düzeni iyi takip etmeli ve normalin dışında bir davranışı ürologla paylaşmalıdır. Çocuk 1-2 yaşında mesane doluluğunu fark eder, 2-4 yaşlarında idrar yapma sırasında idrarını tutabilir, 4-5 yaşlarında ise istemli idrar yapabilir. İdrarın iradeli olarak

tutulma yaşından sonra çocuğun uykuda ayda 2 kereden fazla idrar kaçırmasına gece altını ıslatma denir. 5 yaş üzeri çocukların yüzde 15-20'sinde görülür. Erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülür. Hastalığın görülmesinde kalıtsal özellikler ve idrar kontrolünü sağlayan sinirsel gelişimin yavaş olması rol oynar. Ayrıca uyku derinliği ve mesane kapasitesinin düşük olması da hastalıktan sorumlu tutulan diğer faktörlerdir" dedi.

TEDAVİDE KULLANILAN İLAÇLAR KISIRLIK YAPMIYOR

Gece altını ıslatmanın aileden daha fazla çocuğun psikolojik yapısını bozduğunu belirten Beşışık, "Bundan dolayı aileler çocuklarını suçlamak ve cezalandırmak yerine onlara anlayışlı davranmalı, onun sıkıntısına ortak olmalı, ona utanmasına gerek olmadığı ve tedavi ile düzeleceği düşüncesini vermelidir. Tedavi içinse mutlaka ürologla ve gerekirse psikologla işbirliği içinde olmalıdır. Gece altını ıslatma, altında yatan başka bir neden yoksa zamanla geçebilen bir durumdur. Ancak ergenlik dönemine kalma ihtimali çok düşük ihtimal olsa da, tam olarak hangi yaşta düzeleceği bilinmediğinden ve bu hastalık çocuğu olumsuz olarak etkilediği için 5 yaşını geçen çocuklarda mümkün olduğunca erken tedaviye gidilmelidir. Bu hastalığın tedavisinde oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır. Tedavide kademeli olarak motivasyon teknikleri, mesane jimnastiği, alarm cihazı ve bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Halk arasında tedavide kullanılan ilaçların kısırlığa neden olabileceği gibi yanlış bir düşünce vardır. Gece altını ıslatan çocuklarda kullanılan ilaçların kısırlık yapması söz konusu değildir" şeklinde konuştu.

Tedavide ilk olarak çocuğun motivasyonunu artırıcı, hem de sorumluluk verici olarak kuru ve ıslak geceleri belirten takvim tutulması, kuru günlerin fazla olması durumunda ödüllendirme ile başlanılabileceğinin altını çizen Beşışık, "Akşam yemeğinden sonra sıvı alınmasının kısıtlanmasına gidilebilir. Yatarken ve gece uyandırılarak idrar yaptırılabilir. Diğer taraftan alarm cihazı kullanılabilir. Çocuğun alt çamaşırına idrar değdiği anda alarm cihazı devreye girer ve alarm çalar. Çocuk uyanır, alarmı kapatır ve tuvalete gitmek için kalkar. Alarm yöntemi ile şartlandırma diğer tedavilere göre daha üstündür. Tedavinin tamamlaması için en az 2 ay gereklidir. Gerektiğinde ilaç tedavisi ile birlikte uygulanır. Genellikle diğer tedavilerden sonuç alınmamış çocuklarda ilaç tedavisine başlanır. İlaçlar en çok 6 ay süre ile kullanılabilir. İlaçlar kesildikten sonra enürezisin tekrarlayabilmesi ilaç tedavisinin en önemli olumsuz sonucudur" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber