Danıştay, kınama cezasının yargısal denetimine yine izin vermedi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 08 Haziran 2009 20:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılması gerekirken bir alt ceza uygulanarak 125/B fıkrası uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılan davacının cezanın iptali istemiyle dava açamayacağına dair Danıştay kararı

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2008/7276

Karar No : 2009/1363

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Gümrük Müsteşarlığı - ANKARA

Karşı Taraf : Tülay Gültekin Kayseri Gümrük Müdürlüğü - KAYSERİ

İsteğin Özeti __: Diyarbakır 1. idare Mahkemesince verilen 11.6.2008 günlü, E:2007/1671, K:2008/1107 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: Sevcan Gülsen

Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : E.Nur Necef

Düşüncesi : Uyuşmazlık: Gümrük müdürlüğünde memur olarak görev

yapan davacının kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemle ilgilidir.

T.C. Anayasasının 129 uncu maddesinin 3 üncü paragrafında uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç kararların yargı denetimi dışında bırakılamayacağı hükmüne yer verilmiş olup, g1055657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 135 inci maddesinde söz konusu Anayasa hükmüne paralel olarak, disiplin amirleri yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurabileceğinin, 136. maddesinde ise, itiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamayacağı açıklanmıştır.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden de davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-e maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması gerekmekte iken bir alt ceza uygulanarak kınama cezası ile cezalandırıldığı anlaşıldığından anılan yasa hükümleri karşısında kınama cezasının yargısal denetimi olmadığından mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Belirtilen nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulmasının

uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince gereği düşünüldü:

Dava, Diyarbakır Gümrük Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Diyarbakır 1. İdare Mahkemesinin 11.6.2008 günlü, E:2007/1671, K.2008/1107 sayılı kararıyla: Diyarbakır Gümrük Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; kamu personelinin almış olduğu uyarma ve kınama cezasına karşı yargı yolunu kapatan mevcut mevzuata karşım uluslararası sözleşmelere göre bu cezaların dava yolu ile çözümlenebileceği gerekçesiyle işin esasının incelenerek dava konusu işlem iptal edilmiştir.

Davalı idare, Anayasanın 129.maddesi ve 657 sayılı Kanun hükümlerine göre, kınama cezasının iptali için dava açılamayacağını öne sürmekte ve kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

T.C. Anayasanın 129.maddesinin 3.paragrafında; uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı hükmüne yer verilmiş olup, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 135.maddesinde sözkonusu Anayasa hükmüne paralel olarak, disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itirazın, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceğinin, 136.maddesinde ise, itiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir.

Olayda, Diyarbakır Gümrük Müdürlüğünde memur olarak görev yapan davacının Gümrük Müdür vekilini tehdit ve hakaretlerde bulunduğu nedeniyle 657 sayılı Kanunun 125/C-e maddesi uyarınca aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılması gerekmekte ise de, bir alt ceza uygulanarak 125/B fıkrası uyarınca kınama cezasıyla cezalandırıldığı, bu cezanın iptali istemiyle açılan davada, yukarıda yer alan Anayasa ve Yasa hükümleri karşısında

kınama cezasının yargısal denetimini yapmaya hukuken olanak olmadığından aksi yönde verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile Diyarbakır 1. idare Mahkemesince verilen 11.6.2008 günlü, E:2007/1671, K:2008/1107 sayılı kararın 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 17b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine. 16.3.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber