Rotasyon iptal olur mu?

Son dönemde eğitim camiasında en çok konuşulan konulardan bir tanesi Rotasyon uygulamasının iptal olup olmayacağı noktasındadır. Yönetmeliğin yayımlandığı 13.08.2009 tarihinden sonra konuyu derinlemesine ele alıp yargıya taşıyan olmamıştır. Fakat rotasyonun uygulama aşamasına gelince itirazlar yükselmiştir. Bu süreçte bir sendikanın özellikle rotasyona tabii müdürlerin tercihlerine atanamamaları durumunda bilgisayar kurasına tabii tutulmaları hükmünü yargıya taşıması söz konusu olmuştur. Yazının devamı için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 23 Ağustos 2010 12:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Son dönemde eğitim camiasında en çok konuşulan konulardan bir tanesi Rotasyon uygulamasının iptal olup olmayacağı noktasındadır. Yönetmeliğin yayımlandığı 13.08.2009 tarihinden sonra konuyu derinlemesine ele alıp yargıya taşıyan olmamıştır. Fakat rotasyonun uygulama aşamasına gelince itirazlar yükselmiştir.

Bu süreçte Türk Eğitim Sen'in özellikle rotasyona tabii müdürlerin tercihlerine atanamamaları durumunda bilgisayar kurasına tabii tutulmaları hükmünü yargıya taşıması söz konusu olmuştur.

Her dönemde belirttiğimiz, bu hususun iptal edilmeyeceği ya da yürütmesinin durdurulmayacağı noktasında haklı çıktık. Bizim dayanağımız tamamen yargı kararlarına yönelikti.

Bilindiği gibi 2006 yılında açılan rotasyonla ilgili davada Danıştay 2.dairesi yürütmeyi durdurma verdiği halde İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK) bu kararı bozmuştur. O dönemde yönetmeliğe göre 5 yılını dolduran okul müdürlerine yönelik rotasyon uygulanacaktı ve 3 tercih hakkı tanınan uygulamada tercihlerine atanamayanlar idare resen atanacaklardı. Yani idare istediğini istediği yere atayacaktı.

Bu hükümle ilgili olarak İDDK adaya 3 tercih hakkı verildiğini 3 tercih hakkından birine puanı yetmediği için atanamayanın idare tarafından resen atanmasının idarenin takdiri niteliğinde olduğuna karar vermiştir.

Şu anki mevzuatta ise 10 tercih hakkı verilmekte ve bu tercihlerine atanamayanların bilgisayar kurası ile atanmasına olanak verilmektedir. Bilgisayar kurası resen atamadan daha objektif olduğuna göre yargının kararında ısrar etmesi de doğaldır.

En çok sorun yaşanan nokta bilgisayar kurası ataması noktasındadır. Tercihine atanan müdürlerin itirazlarının değerlendirilmesi yani yargıda hak kazanmalarına pek ihtimal vermiyorum.

Bilgisayar kurası ile atamaya olan itirazlarda ise yukarıda belirttiğimiz yargı kararları gereği yol kapalı görülmektedir. Buna rağmen yargıya gitmek hak aramak tabii ki tüm vatandaşların hakkıdır. İdarelerin verecekleri savunmalar da bu noktada önemlidir.

Hiç tercih yapmayıp idare tarafından atananlarla ilgili durumda da mevzuata aykırılık görülmemektedir. Fakat bazı okulların ve kişilerin özel durumlarına göre hatalı yapılan uygulamalar olabilir. Bu durumda yargı iptali söz konusu olabilir. Böyle olduğu taktirde idarenin tümden iptale gitmesi beklenmemelidir. Yani A okuluna yapılan atama iptal edilmişse idare sadece o kurumu iptal edecek ve o kuruma atanan müdüre bir kurum göstererek onun da mağduriyetini giderme yoluna gidecektir.

Tümden iptal ancak ve ancak kılavuz, yönetmelik, emir, genelge hükümlerinden bir kısmının iptali ile mümkündür. Yani tüm kişilere yapılan uygulamadan kaynaklı bir iptal ya da yürütmeyi durdurma varsa tüm atamalar iptal edilecektir.

Yönetmelik ve uygulamanın en can alıcı ve tümden iptalini gerektirecek yönü yok mu?

Bu noktadaki beklentim;

1- 15 Mayıs 2010 tarihinde yapılan yönetmelik değişikliği ile Anadolu Liselerine Anadolu Lisesi öğretmenlerinin öncelikli atanması noktasındaki hükmün kaldırılması noktasındadır. Aynı durum 2006 yılındaki (04.03.2006) yönetmelikte de vardı. O dönemde çıkarılan yönetmelikte de Anadolu Lisesine Anadolu Lisesi öğretmenlerinin öncelikle atanmaları eğer Anadolu Lisesine başvuran Anadolu Lisesi öğretmeni yoksa diğerlerinin de atanabileceği hükmü yer almaktaydı. Tıpkı 13.08.2009'da olduğu gibi.

Bakanlık bu hükmü 15.05.2010 tarihinde kaldırarak Anadolu Liselerine yapılacak atamalarda tüm öğretmenlerin eşit olmasına olanak tanımıştır.

Bu hüküm Eğitim Sen tarafından yargıya taşınmıştır. Bu davada bir iptal kararı çıkması muhtemeldir.

Çünkü 2006 yılındaki hükme şahsen açtığım davada Danıştay aleyhime karar vermiş ve Anadolu Liselerine bu okulda görev yapan öğretmenlerin atanması gerektiğine hükmetmişti.

Bu kararı;

?Anadolu ve Fen lisesi müdürlüklerine, buralarda görev yapanlar atanacak.? başlığıyla yayımlamıştık.

Muhtemeldir diyoruz çünkü; bugün gelinen noktada tüm okulların iki yıl içerisinde Anadolu Lisesine dönüştürüleceği Genel Lise kalmayacağı uygulaması ile karşı karşıyayız. İdarenin bu yönde savunma yapması durumunda mahkemeden farklı bir karar çıkabilir.

2- Bir başka husus ise meslek lisesi atamalarında genelge ile yapılan değişiklik. Yönetmelikte olmayan bir hüküm genelge ile düzenlenmiştir. Aynı düzenleme sınava dayalı atamalarda yapılmamışken zorunlu yer değiştirmede yapılmıştır. Bu uygulama ile meslek lisesi meslek dersi öğretmeni olan okul müdürüne istediği meslek lisesini tercih etme hakkı verilmiştir. Oysa ki sınava dayalı atamalarda o okulda alanı varsa atanabilmekteydi. Örneklendirecek olursak; Muhasebe grubu öğretmeni branşındaki bir müdür bu alanda hiç ders olmayan Endüstri Meslek Lisesine rotasyona dayalı atanabilmektedir.

Sınava dayalı atamalarda ise atanmak istediği okulda norm kadro bulunması şartı aranmıştı.

Sınava dayalı atamalarda bir kurucu müdürün meslek dersi öğretmeni olmasına rağmen görev yaptığı okulda kendi alanında bölüm açmadığı için tercih edemediğine dahi şahit olmuştuk.

3- Rotasyoncuların tutturmak istedikleri bir başka nokta ise rotasyonun yönetmelik yürürlüğe girdikten sonraki 5.yılda yani 2015'te uygulanması gerektiği yönündeki iddialardır. Bu husus tamamen hukuki ve teknik bir konu olup hukukçu olmamam nedeniyle şahsımı aşsa da danıştığım ve güvendiğim hukukçularla yaptığım görüşmelerde bu noktada da tutturulmasına pek olanak olmadığı görülmektedir. Yine de son kararı yargı verecektir.

Son olarak Rotasyon'dan Şikayetçi olanların profiline bakalım:

Rotasyon uygulamasından şikayetçi olan kesimleri inceleyecek olursak bunlar arasında en önemli bölümünü bilgisayar kurasına kalanlar oluşturuyor. Örneğin en çok atamanın yapıldığı İstanbul'da 104 kişi bilgisayar kurasına kaldı. Bunlardan hiç ilgisi olmayan ilçelere atananlar var. Aile bütünlüğünü, ekonomik durumları zarara uğrayacak yöneticiler var. Bunlar ya tercih hatalarının ya da bu işe olan inançsızlıklarının kurbanı oldular. Son ana kadar uygulanmayacağını düşündüler.

Bu 104 kişi içerisinde dahi az da olsa halinden memnun olanlar yok değil.

Diğer bir kesim ise tercih ederek gittiği halde (İstanbul'da 769 kişi tercihlerine atandı) eski okulundaki rahatlığı bulamadıkları için yeni görev yerlerinden memnun olmayan kesim. Bu kesimin itirazları pek de yerinde değil.

Diğer bir kesim ise bu işin yanlış olduğunu düşünüp puanlarının da yetersizliğinden hiç tercih yapmayanlar. İstanbul da 9 kişi. Bu 9 kişinin bir kaçı zaten emekli olacaklar.

Bu son grup yöneticilerimizin büyük bir çoğunluğu çok iyi diye tabir edilen kurumlarımızda çalışanlar.

Bu yöneticilerimizin başarısız olduğunu tabii ki söyleyemeyiz fakat İstanbul'un en iyi okulunda, en iyi öğretmen kadrosuyla, en başarılı öğrenci kitlesiyle ve bilinçli veli kitlesiyle çalışmayı elbet ki herkes ister. Bu kurumlarımız öyle köklü kurumlar ki her kim atanırsa atansın o kuruma başarı kendiliğinden geliyor? İstanbul'un en iyi okullarından birine atanan bir müdürümüz aynen şunu söyledi: ?beni o okula oradaki sistemi boz okulu çökert diye yollasalar bile oluşan kurumsal yapıyı yıkmak mümkün değil. Bu kadar oturmuş kurum kültürü var.?

Buralarda çalışan müdürlerimizin yeni atandıkları kurumlar da kendilerini ispat ederek şaha kaldırmaları kamuoyunun asıl beklentisidir.

5 yıllık süre az mı çok mu bunu çok tartışacağız ama Rotasyon uygulaması doğru mu yanlış mı? Daha adaletli bir yöntem olabilir miydi olamaz mıydı? İptal olur mu olmaz mı? Bunlara değerlendirmemiz ışığında başta eğitimciler olmak üzere kamuoyu karar versin.

Bir tek şeyi hatırlatmakta fayda vardır ki o da; gerek 2006 da gerekse şimdi Rotasyonun kendisinin iptalini isteyen tek bir sendika yoktur. İtirazlar sürecin işleyişi noktasındandır. Yargıya taşınan hususlar da işleyişle ilgilidir.

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber