İlksan Kesintilerine İlişkin İkinci Açıklama

01 Kasım 2004 tarihinde "Beş Yıldan Az İlksan Kesintileri De Talep Edilebilir" başlıklı bir dosya yayımlamıştık. Bu dosyada beş yıldan az kesinti yaptırmış sandık üyelerinin de sandıkta biriken kesintilerini alabilme ihtimalinin olduğunu belirtmiştik. Bu açıklamamız üzerine Sandık aleyhinde davalar açılmaya başlanmıştır. Bu nedenle Kasım ayında yayımlamış olduğumuz dosyanın yeniden ele alınması, Aidatlar ve Sosyal Yardımlar Müdürü Sayın Ergün tarafından talep edilmiş olup, bu konuya ilişkin açıklamalarımız için başlığa tıklayın.

Haber Giriş : 18 Mart 2005 00:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

1- Daha önce yayımlamış olduğumuz "Beş Yıldan Az İlksan Kesintileri De Talep Edilebilir" başlıklı dosya için tıklayın.

2- Sayın Osman Ertgün tarafından Sitemize Gönderilen Açıklama

"Sayın memurlar.net sitesi...

İlksan üyeliğinden ayrılan öğretmenlerle ilgili olarak hazırlayıp, sitenizde yayınladığınız yazıda kişilere yanlış bilgi veriyorsunuz. Bu bize gereksiz iş yükü olarak dönüyor. Ayrıca kişileri gereksiz yere mahkemelere de yönlendiriyorsunuz.

1. Sandığımız 4357 sayılı kanunun 7117 sayılı kanunla değişik 11. maddesi uyarınca kurulmuş olup, biriktirme sandığı olmayıp yardımlaşma sandığı dır. Yani üyelerin aidatları nemalandırılarak kendilerine ödenen bir Sandık değil, hakedilmesi durumunda karşılıksız olarak Sosyal Yardımların yapıldığı bir sandıktır. Bu sebeple emsal gösterdiğiniz dava ile benzerliği yoktur.

2. Sosyal Yardımlar Yönetmeliği 20. madde; üyelikleri düşenlere yapılacak ödeme şartlarını düzenler. Burada kastedilen, üyelikten ayrılanların aidatlarını alabilmeleri için en az 5 yıl üyeliklerinin bulunmasıdır. Yani 5 yıl üyeliği olmayan bir üye üyelikten ayrılırsa AİDAT İADESİ'ni hakedemez.

3. Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 22. maddesinde kastedilen ise hakedilmiş olan bir yardımın ödenmesi ile ilgilidir. Yani 2000 yılında evlenen bir üye, haketmiş olduğu evlenme yardımını 2005 yılında talep ederse, 2005 yılında verilen evlenme yardımı miktarını değil, 2000 yılında geçerli olan evlenme yardımı miktarını alacaktır.

4. İdari Yargılama Usulü Yasasının 13. maddesi, hakedilmiş olan bir yardımın, hakediş tarihi itibariyle 5 yıllık zaman içinde istenmemesi durumunda ödenmeyeceğini hükme bağlamıştır.

Konuyu yeniden gözden geçirerek, doğru bilgiyi yeniden sitenizde yayınlamanız hem kendi üyeleriniz açısından faydalı olacak hemde Sandığımıza gereksiz yere yapılan müracaatlar azalacaktır.
Selamlar. Osman ERGÜN Aidat ve Sosyal Yardımlar Müdürü. [email protected]
ilksan.gov.tr"

2- Sitemizin Açıklamaları

4357 sayılı kanunun 7117 sayılı kanunla değişik 11. maddesi ile kurulan "İlkokul Öğretmenleri Yardımlaşma Sandığı" öğretmenlerden istekleri dışında kesinti yapmaktadırlar.

Sekiz yıllık ilköğretim düzenlemesi ile birlikte Türkiye'de artık ilkokul ve ilkokul öğretmeni kalmamıştır. "İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı" Ana statüsünde de bu durum açıkca belirtilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığının 8 yıllık ilköğretim düzenlemesini müteakip, Sandığın kendisinden aidat kesilen öğretmenlere (üye veya ayrılmış bulunan) hak sağlayacak şekilde tavsiyesi ve hak sahiplerine hakları ödendikten sonra isteğe bağlı olarak genel hükümlere uyularak devamının sağlanması yönünde çalışma yapması gerekmekte iken, "İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Ana statüsü", "İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı İkraz Yönetmeliği" ve "İlkokul Öğretmenleri Sağlık Ve Sosyal Yardım Sandığı Sosyal Yardımlar Yönetmeliği"nde bu durum göz önünde bulundurulmamış ve kişiler lehine bir yapılanma olmamıştır.

Unutulmamalıdır ki kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu 12.07.2001 tarih ve 24446 sayılı Resmi Gazetede yayımlamıştır. Artık kamu görevlilerinin örgütlenmesi sağlanmıştır.

Diğer taraftan, yazımız yanlış anlaşılmıştır. Biz memurlar.net olarak, işlemlerin yönetmeliğe uygunluğu değil kanunlara ve Anayasaya uygunluğundan bahsetmiştik. Örnek kararda, Anayasa Mahkemesi, yönetmeliğe göre yapılan işlemleri değil kanuna göre yapılan işlemleri anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir.

Kişinin rızası olmaksızın kesilen kesinti nedeniyle kişilerin hakları olmadığı ileri sürülemez. Ana statü ve yönetmelik düzenlemeleri, Anayasa, Kanunlar ve evrensel değerlerden kişisel hakları göz önünde bulundurmalıdırlar.

Anayasanın hükmü gereğince bütün idari işlemler yargı denetimine tabidir. Biz yargı yerine karar vermiş değiliz.. Karar yargınındır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber