Nedir bu öğretmen çocuklarının bursluluktan çektiği!

Her yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan ve asıl amacı yoksul ve başarılı öğrencilere maddi bir katkı sağlamak olan Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavında bu yıl yoksul olma kriteri özellikle öğretmen çocukları için söz konusu olamamaktadır.

Sınava girebilmek için aranan ön koşul bir ailenin yıllık gelir toplamından fert başına düşen net miktarın 2010 Malî Yılı için tespit edilen 4.590 TL (dört bin beş yüz doksan TL)'yi geçmemesi gerektiği olarak belirlenmiştir. Ancak bu miktardan dolayı özellikle öğretmen çocukları bu sınırın üzerinde kaldığı için sınava başvuru yapamamışlardır.

Maddi imkânlardan yoksun olma kriteri Bakanlık tarafından her yıl belli bir miktar üzerinden belirlenmektedir. Her yıl burs verilecek kişilerin kontenjanları ile ilgili yönetmeliğin 10. maddesinde öğretmen çocuklarına %15 kontenjan ayrıldığı bilinmektedir.

Ancak 2009 yılında olduğu gibi 2010 yılında da tespit edilen miktar, üç çocuklu bir öğretmenin çocuğunun sınava giremeyeceğini bizlere göstermektedir. Sınava başvurabilmek için belirlenen miktar ailenin yıllık gelirinin fert başına düşen tutarını ifade etmektedir. Bu miktar 2007 yılında 5100 YTL, 2008 yılında 5400 YTL iken 2009 yılında 4353 TL ve 2010 yılında da 4590 TL olarak belirlenmiştir. Her yıl azaltılarak belirlendiği için özellikle öğretmen çocukları bu sınırın üzerinde kaldığından sınava başvuru yapamamışlardır.

Bu miktarın bu şekilde belirlenmesi %15 kontenjan ayrılan öğretmen çocukları için maalesef bir anlam ifade etmemektedir. Yani artık öğretmen çocuklarına kontenjan ayrılmasının bir anlamı kalmamıştır.

2009 yılı için Parasız Yatılılık ve Bursluluk sınavlarına başvurmada aranan yoksulluk kriterinin neye göre belirlendiği hususunu Bakanlığa aktaran Türk Eğitim Sen'e verilen cevapta; ?Kanunlarda ön görülen eğitimde fırsat eşitliğin sağlanması, öğrencilerimizin eşit şartlarda yarışabilmeleri ve Devletin sosyal yardımlarından yararlanabilmelerinde bu ilke göz önünde tutulmaktadır. Her Ne kadar Öğretmenlerimiz de dar gelirliler Grubuna girmekte İseler de ülke genelindeki vatandaşlarımızın gelir durumlarına ve çocuklarını okutmalarındaki güçlüklere bakıldığında keza asgari ücretlilere bir göz atıldığında yardıma daha çok muhtaç kitlelerin olduğu görülmektedir. Bu nedenle yürütülen uygulamanın henüz yeni olması ve ülke şartlarına göre düzenlendiği göz önüne alındığında rakamların yükseltilmesinin fırsat eşitliğini zedeleyeceği aşikârdır.? açıklamalarıyla; öğretmenlerin çok iyi şartlarda yaşadıklarını, zengin bir yaşam sürdürdüklerini ve çok daha yoksul ailelerin çocuklarının bu bursa ihtiyacı olduğu ve bu nedenden dolayı -fırsat eşitliği- adına böyle bir düzenleme yapıldığı belirtilmiştir.

2010 yılı için ise bu sınırın biraz yukarıya çekilerek öğretmen çocuklarının mağdur edilmemesi hususunu Bakanlığa aktaran Türk Eğitim Sen'e verilen cevapta öğretmen çocuklarının Devlet parasız yatılılık ve bursluluk sınavına neden katılamadıklarını; ?Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlükte olan ilgi (a) Yönetmelik hükümleri eskiden olduğu gibi fert başına düşen yıllık gelirin dört katı esasına göre düzenlenmiş olması halinde yıllık gelirin 6120 TL olması gerekirdi ki bu da eşi çalışmayan bir kişinin çocuğuna burs sağlayabilmesi için öngörülen şartın aylık olarak 1530?1700 TL bir geliri ihtiva edeceği anlaşılmaktadır. Burada amaçlanan husus ülke genelinde çalışanların büyük bir çoğunluğunun gelirleri asgari ücret ve biraz yukarısı sınırında olması sebebiyle daha çok maddi imkânları sınırlı ailelerin çocuklarına erişebilmektir. Kaldı ki; bahse konu Kanunun otsun Yönetmeliğin olsun, maddi durum tespitine ilişkin hükümlerinde sadece 2828sayılı Kanunu kapsamında yetiştirme yurtlarından gelenler ile Çocuk Koruma Kanunu kapsamında olanlardan ailenin maddi durum tespiti istenilmemektedir.? açıklamasıyla eşi çalışmayan bir öğretmenin çocuğunun Devlet parasız yatılılık ve bursluluk sınavına neden alınmadığını itiraf etmiştir.

Yönetmeliğin 10. maddesinde öğretmen çocuklarına %15 kontenjan ayrılmasına karşın öğretmen çocukları bu kontenjanı kullanamamaktadır. Bakanlık Öğretmen çocuğuna kontenjan ayırmakta ama bunu kullanamazsın demektedir.

Şimdi ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 12.11.2010 tarih ve 2310 sayılı yazı ile 2010 yılı Burs kazanan öğrencilerin maddi durumlarının araştırılması hakkında tüm valiliklere bir yazı gönderilmiştir. Türk Eğitim Sen bu yazının iptali için dava açmıştır.

Bu yazıya göre Öğretmenlerin tüm gelirlerini araştıracak olan Okul idarecileri hafiyemidir, maliye müfettişimidir? Pazarda limon satan, hamallık yapan, kaldırım taşı döşeyen öğretmenlerin bu gelirleri yıllık gelire dâhil edilecek midir?

Yazıda özellikle öğretmen çocuklarının kişi başına düşen yıllık gelir hesabında yanlışlıklar yapıldığı ve fert başına düşen yıllık gelirlerin düşük gösterilerek bursluluk sınavına öğrencilerin girdiği ve başarılı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda bulunan öğrencilerin maddi durumlarının araştırılarak gerekirse kazandıkları bursların iptal edilmesi de aynı yazıda belirtilmiştir.

Öğretmen çocukları bursluluğa başvuramaz iken başvurup sınavını kazanıp bursluluk alanları ise MEB iptal ettirmeye çalışmaktadır.

Öğretmen dışındaki diğer serbest mesleklerin gelirlerinin belirlenmesi vergi levhasına göre yapıldığından bu durumdan sadece öğretmen çocuklarının etkilendiği ortadadır. Diğer serbest meslek grupları için MEB nasıl bir uygulama yaparak iptal ettirecektir?

Sınava başvurabilmek için belirlenen miktar ailenin yıllık gelirinin fert başına düşen tutarını ifade etmektedir. Bu miktar 2007 yılında 5100 TL, 2008 yılında 5400 TL iken 2009 yılında 4353 TL ve 2010 yılında da 4590 TL olarak belirlenmiştir. Her yıl azaltılarak belirlendiği için özellikle öğretmen çocukları bu sınırın üzerinde kaldığından sınava başvuru yapamamaktadır. 2011 yılı sınava giriş için belirlenen fert başına düşen tutar ne kadar olarak belirlenecektir?

Bu soruların cevabını kamuoyu merak etmektedir.

Ahmet Kandemir

Memurlar.net Öğretmenler Bölüm Sorumlusu