İLKSAN Kesintilerini Alamayanların Dikkatine

10 Şubat 2010 tarihinden önce üyelik kapsamında iken üyelikleri sona erenlerin (Memuriyetten istifa, Branş değiştirenler, kurum değiştirenler vb durumda olanlar), bu süre içerisinde kesilen aidatlarının, üye kalsa idi emekliye ayrılırken alacağı maddi yardım ölçü alınarak hesaplanmak suretiyle, yasal faizi ile birlikte ödenmesi amacıyla başvuruda bulunmaları ve gelen red cevabına dava açmaları halinde idari mahkemeler iptal kararları verebilmektedir. Ayrıntılar için tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Ocak 2011 07:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İLKSAN yönetimin yoğun gayretleri ile İLKSAN mevzuatındaki değişikliklerle 10 Şubat 2010 tarihinden sonra 120 ayını doldurmadan emekli olanlara, bu süre içerisinde ödedikleri aidatları yasal faizi ile birlikte kendilerine iade edilmektedir.

10 Şubat 2010 tarihinden sonra Sandığa en az 120 ay aidat ödemiş olanlardan, herhangi bir nedenle üyeliği sona erenlere (Memuriyetten istifa, Branş değiştirenler, kurum değiştirenler vb durumda olanlar) aidat iadelerini almamak kaydıyla bir dilekçe ile Sandığa bildirmeleri halinde, ileriki bir tarihte emekliye ayrılmaları halinde, üyeliğinin sona erdiği tarihte en son ödediği aidat tutarı üzerinden emekli yardımı almaktadırlar.

Fakat 10 Şubat 2010 tarihinden önce üyelik kapsamında iken üyelikleri sona erenlere her hangi bir ödeme yapılamamaktadır.

10 Şubat 2010 tarihinden önce üyelik kapsamında iken üyelikleri sona erenler yapmalı?

Türk Eğitim Sen üyeleri veya bireysel olarak İLKSAN'a açılan örnek davalar;

1-Danıştay 10. Dairesinin 2006/2704 Karar ve 2004/6310 Esas sayılı kararında;

İdarenin aidat iadesi yapmayarak kişilere zarar verdiği zararı tazminle yükümlü olduğu; bu durumda davacıdan kesilen aidatların üye kalsa idi emekliye ayrılırken alacağı maddi yardım ölçü alınarak hesaplanması suretiyle davacıya ödenmesine hükmetmiştir.

Bu davaya İLKSAN itiraz etmiş davaya bakan Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 2010/407 Karar ve 2006/3149 Esas sayılı ve 04/03/2010tarihli kararı ile Danıştay 2. Dairesinin 2006/2704 Karar ve 2004/6310 Esas sayılı kararını onamıştır.

Buda göstermektedir ki İlksan kesintilerini alamayanlar, kesilen aidatlarını ve üye kalsa idi emekliye ayrılırken alacağı maddi yardımları alabileceklerdir.

2-Adana 1.İdare Mahkemesinin 2008/973 Karar ve 2008/511 Esas sayılı kararında;

?Davacıdan İLKSAN üyeliği kapsamında kesilen aidat toplamlarının üye kalsa idi emekliye ayrılırken alacağı maddi yardım ölçü alınarak hesaplanması suretiyle ödenmesi hakkaniyet gereğidir. Bu nedenle maaşından kesilen aidatların nemalandırılmayarak sadece % 50 fazlasıyla ödenmesinde hukuka uyarlık bulunmaktadır.

Anayasanın 125.maddesi hükmü uyarınca idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğu hükmü yer aldığından hukuka aykırılığı söz konusu olan dava konusu işlem nedeni ile ödenmeyen emekli yardımının hesaplanarak davalı idarece davacıya ödenmesi gerekeceği tabidir.

Nitekim konu ile ilgili Danıştay 10.dairesinin 27/04/2006 gün ve 2006/2704 sayılı kararı da bu doğrultudadır.? şeklinde karar vermiştir.

3-Adana 1.İdare Mahkemesinin 2009/1476 Karar ve 2009/668 Esas sayılı kararında;

?Davacıdan İLKSAN üyeliği kapsamında en son aidatın kesildiği tarihe kadar üye kalsa idi emekliye ayrılırken alacağı maddi yardım ölçü alınarak hesaplanması ve belirlenen miktarın ödenmesi eşitlik ilkesi ve hakkaniyet gereğidir. Bu nedenle sadece maaşından kesilen aidatların nemalandırılmayarak aidat ödeneceğine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Anayasanın 125.maddesi hükmü uyarınca idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğu hükmü yer aldığından hukuka aykırılığı söz konusu olan dava konusu işlem nedeni ile ödenmeyen emekli yardımının hesaplanarak davalı idarece davacıya ödenmesi gerekeceği tabidir.

Nitekim konu ile ilgili Danıştay 10.dairesinin 27/04/2006 gün ve 2006/2704 sayılı kararı da bu doğrultudadır.? şeklinde karar vermiştir.

4-Ankara 7.İdare Mahkemesinin 2010/1551 Karar ve 2009/1280 Esas sayılı kararında;

?2004 yılından itibaren maaşından aidat kesilen davacının,15.07.2008 tarihinde Bakanlık Merkez Teşkilatı Hukuk Müşavirliği'ne yapılan atama ile üyelik kapsamı dışına çıktığı, ilkokul öğretmenleri Sağlık ve Sosyal yardım sandığı Sosyal Yardımlar Yönetmeliğin 12. maddesinde her ne kadar aidat iadesin 5 yıllık üye bulunanlara yapılacağı belirtilmiş ise de; Aralık 2008'de yapılan değişiklik dikkate alınarak aidat ödeme süresi 3 yıl 9 ay olan davacıya birikmiş aidatlarının % 50 fazlası ile ödenmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacın kurumdan ayrılmasında sonra ilgili yönetmelikte değişiklik yapılmış ise de; her hangi bir mevzuatın bireyler uygulanması durumunda, mevzuatın eski hali ile mevzuatta yapılan değişiklikler göz önüne alınarak hangisinin bireyin lehine uygun ise o hukuk kuralının uygulanması gerektiği hukukun bilinen ilkelerindendir.

Belirtilen durum karşısında kamu kurumu statüsünde tüzel kişiliği bulunan İLKSAN'ın kamu gücünden kaynaklanan tek yanlı tasarrufu sonucu maaşından Sandığa üyelik aidatı kesilen davacının, sonradanda olsa yukarıda anılan mevzuat değişikliğine göre aidatların iadesi için öngörülen süreyi doldurduğu anlaşılmakla, birikmiş aidatların % 50 fazlası ile mülkiyet hakkı kapsamında iadesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde eşitlik ilkesi ve hakkaniyet kuralları gereği hukuka uyarlık görülmemiştir.? şeklinde karar vermiştir.

5-Gaziantep 2. İdare Mahkemesinin 2010/1016 Karar ve 2010/438 Esas sayılı kararında;

?Uyuşmazlık konusu olayda; davacının üyelik süresinin beş tam yılı doldurmadığından bahisle ödemiş olduğu aidatların iadesinin mümkün olmadığı belirilmişse de, sandık üyeliği dönemimde ödenen aidatların tasfiyesi konusu mülkiyet hakkına ilişkin olduğu (Danıştay 10.Dairesinin 29/03/2006 tarih ve E:2004/6077,K2006/2172 sayılı kararında söz konusu aidatların tasfiye şeklinin mülkiyet haklarıyla ilişkili olduğu hususu hüküm altına alınmıştır.) ve mülkiyet hakkının Anayasamızın ikinci kısmında yer alan temel haklardan birisi olduğu, temel hak ve hürriyetlerin ise özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği anlaşıldığından, davacının yukarıda yer verilen Yönetmeliğin 20. maddesindeki en az 5 tam yıl üyelik koşulunu sağlamadığı gerekçesiyle istemin reddi yolunda tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmaktadır.

Öte yandan; Anayasanın 125.maddesi hükmü uyarınca idarenin hukuka aykırı işleminden dolayı davacının yoksun kaldığı aidat toplamının ödenmesi gerekmektedir.? şeklinde karar vermiştir. Aynı durum Ankara 4.İdare Mahkemesinin 2009/711 Karar ve 2008/2074 Esas sayılı kararında da vurgulanmıştır.

6-Danıştay 10. Dairesinin 2006/2172 Karar ve 2004/6077 Esas nolu kararında;

?Anılan Yönetmeliğin 20. maddesinde, üyeliklerine son verilenlerden en az beş yıl aidat yatıranların birikmiş aidatlarının Sandık Genel Kurulunca tespit edilecek usul ve esaslara göre tasfiye edileceği öngörülmekte ise de; ne 4357 sayılı Yasada ne de Ana statüde bu konuda bir düzenleme bulunmamaktadır. Yönetmelikte de, Sandığa üyelik ve Sandık üyelerinin faydalanacağı yardımlar ve şekli ayrıntılı olarak düzenlenmiş iken, üyelikleri sona erdirilenlerin, aylık ücret ve maaşlarından kesilmiş olması nedeniyle mülkiyet haklarıyla da ilişkili bulunan aidatlarının tasfiye şekli, hukuki güvenlik ilkesine aykırı şekilde belirsizlik içeren ifadelerle Sandık Genel Kuruluna bırakılmıştır.

4357 sayılı Yasanın 11. maddesinde sayılan görevlere atanan kişilerin isteklerine bakılmaksızın zorunlu olarak Sandığa üye yapıldıkları, istekleri dışında aylık ve ücretlerinden bir kısmının aidat olarak kesildiği, yine başka görevlere atanmaları üzerine Sandık üyeliklerinin isteklerine bakılmaksızın sona erdirildiği, konunun Anayasayla güvenceyle bağlanmış mülkiyet hakkını da ilgilendirdiği dikkate alındığında, aidat yatıranların birikmiş aidatlarının tasfiye şeklinin yoruma açık olmayan objektif kurallara bağlanması gerekirken Sandık Genel Kurulunca tespit edilecek usul ve esaslara bırakılmasında kamu yararına ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.? şeklinde karar vermiştir.

10 Şubat 2010 tarihinden önce üyelik kapsamında iken üyelikleri sona erenler yukarıdaki mahkeme kararları ışığında aşağıdaki dilekçe ile hukuki süreci başlatmalıdırlar.

GÖREVİ:

ÜNVANI:

ADI VE SOYADI:

BABA ADI:

DOĞUM YERİ VE TARİHİ: ?.. ?/?/?

SİCİL NO:

EMEKLİ SİCİL NO:

T.C.KİMLİK NO:

İLKSAN NO:

ÖZÜ: İlksan Geriye Dönük Aidat ve Emeklilik Yardımı İsteği

İLKSAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

?/?/? tarihinde ? İli ? İlçesi ... Okulu/kurumu ...öğretmeni/memuru olarak göreve başladım. ?/?/?. tarihinde bu görevi yapmakta iken, alan değiştirmek/istifa etmek/kurum değiştirmek suretiyle ? İli ? İlçesi ? okuluna/kurumuna ? öğretmeni/memuru olarak atandım. Bu durum neticesinde İlksan üyeliğim sona ermiştir.

Danıştay 10. Dairesinin 2006/2704 Karar ve 2004/6310 Esas sayılı kararında; ?Davacıdan Kesilen Aidatların, Üye Kalsa İdi Emekliye Ayrılırken Alacağı Maddi Yardım Ölçü Alınarak Hesaplanmak Suretiyle, Davacıya Ödenmesinin Hakkaniyet Gereği Olduğu Gerekçesiyle? aksi yöndeki davalı idare işlemini iptal etmiştir. Bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 2010/407 Karar ve 2006/3149 Esas sayılı ve 04/03/2010tarihli kararı ile onamıştır.

Danıştay 10.Dairesinin 2006/2172 Karar ve 2004/6077 Esas sayılı kararında söz konusu aidatların tasfiye şeklinin mülkiyet haklarıyla ilişkili olduğu hususu hüküm altına alınmıştır.

Ankara 7.İdare Mahkemesinin 2010/1551 Karar ve 2009/1280 Esas sayılı kararında ise her hangi bir mevzuatın bireyler uygulanması durumunda, mevzuatın eski hali ile mevzuatta yapılan değişiklikler göz önüne alınarak hangisinin bireyin lehine uygun ise o hukuk kuralının uygulanması gerektiği hukukun bilinen ilkelerinden olduğu bu durum karşısında kamu kurumu statüsünde tüzel kişiliği bulunan İLKSAN'ın kamu gücünden kaynaklanan tek yanlı tasarrufu sonucu maaşından Sandığa üyelik aidatı kesilen davacının, sonradanda olsa mevzuat değişikliğine göre aidatların iadesi için öngörülen süreyi doldurduğu anlaşılmakla, birikmiş aidatların % 50 fazlası ile mülkiyet hakkı kapsamında iadesi gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde eşitlik ilkesi ve hakkaniyet kuralları gereği hukuka uyarlık görülmemiştir.

Yargı kararları doğrultusunda tarafımdan kesilen aidatların, üye kalsa idim emekliye ayrılırken alacağım maddi yardım ölçü alınarak hesaplanmak suretiyle, yasal faizi ile birlikte ödenmesi hususunda gereğini saygılarımla arz ederim. .../01/2011

Adres: Adı Soyadı

Ahmet Kandemir
Memurlar.net Öğretmenler Bölüm Sorumlusu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber