Diyanet'ten memurlar.net'e verilen cevapta neler yok?

17 Eylül 2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan düzenlemeyle, Diyanet İşleri Başkanlığında yaşanan torpil olaylarının en üst düzeye vardığını belirtmiştik. Pazar günü yayımladığımız haberde ise; Sayın Görmez'e, en küçük bir hakkımız var ise helal etmeyeceğimizi belirtmiştik. Diyanet İşleri Başkanlığı, söz konusu bu haberden rahatsız olmuş ve tatil olmasına rağmen Pazar günü 6 maddelik bir açıklama yapılmıştır. Ancak yapılan açıklamada, hem nakil hem de ilk atamalarda; bakan, başkan, başkan yardımcısı, genel müdür, müftülerin müdahalesi ve torpiliyle yürüyen işlerin ne zaman sona ereceğine ilişkin hiçbir açıklamada bulunulmamıştır.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 19 Eylül 2011 01:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MEMURLAR.NET'İN SAYIN GÖRMEZ'E İKİNCİ CEVABI

Sayın Görmez sizinle hiç tanışmadık...

Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığında 8 yıldır sonlandırılmayan torpil işlemlerini sizin de sonlandıramayacağını ve üstelik torpilli işlemleri daha da sert bir şekilde yürüttüğünüzü/yürüteceğinizi görmekteyiz. Bu nedenle ülkemiz ve size güvenenler adına üzülmekteyiz.

Biliyorsunuz, Hz. Ömer, "Fıratın kenarında bir koyun kaybolsa hesabını Rabbim benden soracaktır", deyip mesuliyetinin sorumluluğunu hissetmiştir.

Tüm yönetici maklamlarına ama özelde size düşen adaleti tesis etmektir. Bu ülke halkı bunun için size maaş veriyor.

Ancak, kurumunuz, "KPSS gerekli ölçmeyi yapamıyor, bu yüzden müftülerin yapacağı sınavla personel alacağız" yaklaşımıyla, geçen yıl, personel alımını merkezi memur alım sisteminden çıkarmıştır. Oysaki, müftülüklerde yapılan sınavlara katılan adaylara uygulayacağınız bir ankette, en çok kayırmacılığın bu alanda yaşanabileceğini bizzat görebilirsiniz. Hak yememesi, kul hakkı diye titremesi gereken müftülükler çok kötü durumdadır. Sizler zaten önce, mesleki bir yeterlik sertifikası veriyordunuz; daha sonra ise yeterlik belgesi olanlar, KPSS'deki başarı puanına göre atanıyordu. KPSS burada dini bilgi ölçme yeri değildi zaten. Dini bilgiyi, yeterlik sınavıyla zaten siz ölçüyordunuz. KPSS Genel Kültür ve Genel Yetenek sınavı olup, sadece en hızlı problem çözenleri eleyen bir sınavdı. Dolaysıyla yeterlik+KPSS sınavı ile siz hem dini bilgisi iyi olanları hem de problem çözme yeteneği en hızlı olanları almaktaydınız. Fakat, 2010 yılındaki sınavla KPSS ile merkezi memur alım sistemini devre dışı bıraktınız.

Yine geçtiğimiz yıl, binlerce lisans ve önlisans ilahiyat ve imam hatip lisesi mezunu iş beklerken siz daha önce müftü torpiliyle fahri olarak görev yapmış kişilere kadro verdiniz. Şunu hiç düşündünüz mü? Bir çok kişi, "fahri olarak görev yapayım" yönünde müftülüklere talepte bulunmasına rağmen, torpili olmadığı için fahri olarak dahi çalışamadı. Siz ise güneşin çocuklarını kayırdınız. Toprağın çocukları ise sınavla alınmayı bekliyor. Aynı hatayı 17 Eylül 2011'de de yaptınız. Bir kez daha fahri olarak çalışanlara kadro verdiniz. Üstelik kanun maddesine göre, yeterlik belgesi olmadan çalıştırılan fahri öğreticiler olduğu anlaşılmaktadır ki, onlara bile, uygulayacağınız bir sınavla şimdi, kadrolu memur olma hakkı tanıyorsunuz?

Bir düzenleme daha yaptınız, 1000 sözleşmeli pozisyona, kuvvetle muhtemel yine müftülüklerde yapılacak bir sınavla alım yapacaksınız. Hak ve adalet tesisini müftülere bıraktığınız sürece, her adayın eli, yakanızdan inmeyecektir. Bunu bilmenizi istiyoruz.

Sayın Görmez,

lütfen ama lütfen hak ve adalet tesisi ile uğraşın. Bin kişiyi memnun edeceğim diye; size, bakana, genel müdüre ulaşma imkanı hiç olmayan kitlelerin hakkını yemeyin. Siz sözlü sınav dedikçe kapınızı aşındıracak binlerce kişi olacaktır. Siz adil olsanız dahi, bakandan, başbakanlıktan gelen bir talebe ne kadar kayıtsız kalabilecesiniz. Size düşen kötülüğe açılan kapıları kapamak olmalıdır.

Eğer bir kişi dahi nakil için, atama için sizden kayırma bekliyorsa ve sisteminiz buna müsait ise hiçbir şey yapmamış demektir. Hutbeleriniz boştur, öğütleriniz yersizdir. Lütfen bu Başkanlığı artık bu kayırmacılıktan uzaklaştırın. Erdemli sözleriniz icratlarınıza yansısın.

İnsan Kaynakları Genel Müdürünüzün neden hizmet puanını esas alan bir sistemle nakil yapamadığını, 8 yıldır bunun neden gerçekleşmediğini, 16 Ağustos'taki memurlar.net haberine neden cevap veremediğini lütfen bir düşünün.

Bu ülkede binlerce öğretmen de ek ders ile ülkenin en ücra köşesinde ders veriyor. Bu kişilerin yaptığı da kutsal bir görev. Ama bunlara kadro verilmezken, Diyanet personelinin ayrıcalığı nerden gelmektedir. Din adamları sınıfının özel bir ayrıcalığı mı var? Lütfen bir düşünün.

İçinizde azıcık hak ve adaletten yana bir duygu var ise bizlere hak vereceksiniz.


DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ PAZAR GÜNÜ YAPTIĞI AÇIKLAMA

653 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili zorunlu bir açıklama

Tarih: 18.09.2011

633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'da değişiklik yapan 653 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 17/09/2011 tarihli ve 28057 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Kararname ile ilgili aşağıdaki açıklamalara ihtiyaç duyulmuştur:

1) 633 sayılı Kanunun Ek 3 üncü maddesinin kaldırılması ile Kur'an-ı Kerim ve mealini öğrenmek, hafızlık yapmak, dini bilgiler almak isteyenlerin, zorunlu temel eğitime devam ederken, dershane, sanat ve spor etkinliklerine ilişkin çeşitli kurslara devam edebildikleri gibi bu kurslara da katılabilmelerine imkân sağlanmıştır. Söz konusu yaş sınırlamasının kaldırılmasına dair düzenleme, öğrencilerin kesintisiz zorunlu temel eğitimi ihmal edeceği sonucunu doğurmamaktadır.

2) Diyanet İşleri Başkanlığı, diğer kurumlardan farklı olarak din hizmetlerini ifa etmek için ülke genelinde en ücra yerleşim birimlerinde personel istihdam etmektedir. Bu yerleşim yerlerinde ulaşım, eğitim, sağlık gibi sosyal imkânların kısıtlı olması ve yıllarca kadro yetersizliği sebebiyle kadrolu personel istihdamının zor olduğu bir vakıa olmuştur.

Bazı Kur'an kurslarındaki hizmetler, yıllarca fahri olarak çalışan, bu alanda Kur'an kurslarının açılması, bu kurslara öğrenci temin edilmesi ve kursların hayatiyetini devam ettirmesi gibi hususlarda gayret göstererek hiçbir beklentiye girmeden her türlü fedakârlığa katlanan Kur'ana hizmet gönüllüleri ile karşılanmıştır. Bu görevliler, hizmetleri devam ederken zaman zaman yerlerine sözleşmeli veya kadrolu personel atanması sebebiyle görevlerine son verilmiş ve her defasında mağduriyete uğramışlardır. Buna rağmen bu kişiler yeni kursların açılmasına ve oralarda Kur'an hizmetine öncülük etmeye devam etmişlerdir.

Mezkur düzenleme ile, birçok sosyal imkandan mahrum bir şekilde uzun yıllar özveri ile taşrada çalışan ve mağdur olan bu personelin, belirlenen kriterler çerçevesinde il ve ilçelerin ihtiyaç durumuna göre istihdamı amaçlanmıştır.

3) Bilindiği üzere, sözleşmeli personelle ilgili olarak en son 04 Haziran 2011 tarihinde yapılan düzenleme ile tüm kurumlarda sözleşmeli olarak çalışanların kadroya geçirilmesi sağlanmıştır. Başkanlığımızda halen sözleşmeli pozisyonda görev yapanların kadroya geçirilmesi hususu, kamu kurumlarında görevli sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi ile ilgili genel esaslara tabi olup, bu alanda yeni bir düzenleme olduğunda durumları değerlendirilecektir.

Fahri görevlilerin bu düzenleme ile sözleşmeli statüde değil de kadrolu statüye geçirilmesi, kamu genelinde sözleşmelilerin statüsünde yapılacak değişim varsayımından hareket edilmiştir.

4) 633 sayılı Kanuna eklenen Geçici 17 nci maddede geçen ?beş yıl? ve ?bir yıl? ifadeleri, eğitim-öğretim dönemi içinde fahri olarak veya ek ders ücreti karşılığında fiilen çalışılan süreleri kapsamakta olup, yaz kurslarında geçen süreler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. (Bir yılın hesaplanmasında fiilen çalışılan sürelerin toplamı için 365 gün esas alınacaktır.)

5) 633 sayılı Kanunun Geçici 13 üncü maddesinin, murakıplık kadrolarının iptali ile ilgili altıncı fıkrasının son cümlesi, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin 15 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılarak murakıplık sistemine yeniden işlerlik kazandırılmış; müktesebi olanlardan aynı unvana geçmek isteyenlerin, atanmalarına engel başka bir sebep olmaması halinde yeniden murakıp kadrolarına atanmalarına imkân sağlanmıştır.

6) 653 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 633 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler hususunda İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün aşağıdaki telefonlarından bilgi alınabilecektir.

Kararnamede yer alan personelin istihdamına ilişkin usul ve esaslar daha sonra açıklanacaktır.

İrtibat Telefonları:

0312 295 77 73

0312 295 78 33

0312 295 77 82

İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber