Okul müdürlerine SGK eziyeti..

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 16 Aralık 2011 08:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bakan DİNÇER Eski Bakanlığını Uyarmalıdır.

Milli Eğitim Bakanı sayın Ömer DİNÇER'in daha önce bakanlığını yaptığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı SGK'dan anlamsız ve gerçekten onur kırıcı davranışlar sergilenmektedir.

Nasıl mı?

Okul adına her hangi bir prim borcu vs? olduğunda okul müdürüne tebligat çekilmektedir. Okulu müdürün yönettiği doğrudur fakat okul bir işletme değildir. Okul müdürün değil devletindir.

Hemen başa gelen bir örnekle açıklayalım:

Okulun birinde 2010 yılında Sözleşmeli öğretmen olarak çalışan kişinin SGK girişi? vs yapılmıştır. Aylarca maaşı da devlet tarafından ödenmiştir.

Bilindiği üzere 4B Sözleşmeli Öğretmenlerin, atamaları devlet tarafından yapılmakta, maaşları, SGK giderleri devlet tarafından karşılanmaktadır. Okullar yada ilçeler sadece bordrosunu (o ay içerisinde girdiği ders sayısına göre) hazırlamakta ve mal müdürlüğüne göndermektedirler. Mal Müdürlükleri de gerek maaş ödemesi, gerekse vergi ve SGK kesintilerini ilgili birimlerine göndermektedirler.

Hatırlatmakta fayda vardır ki; kişinin SGK işlemleri tamamlanmadan Mal Müdürlüğü ödeme yapmamaktadır. Varsa hatalar düzeltildikten sonra ödeme yapmaktadır.

2010 yılında çalışan Öğretmen için;

1- Damga vergisi borcu çıkarılmıştır Damga vergisi muafiyeti olduğu halde

2- Prim borcu çıkarılmıştır primlerle okulun bir ilgisi olmadığı halde?

Buraya kadar ki sorun birimler arası bir hata diye düşünülebilir. Bu düşünceye hak vermekte mümkündür.

Fakat gelen yazıda başkaca bir uyarı olmadan İCRA kaşesi basılmakta, bu da yetmezmiş gibi yedi gün içerisinde yatırılmadığı taktirde İCRA'i işlemde kullanılmak üzere ekte sunulan MAL BEYANI'nın doldurulması istenmektedir.

Fatura kime kesilmiş, kimin mal beyanı isteniyor diye soran olursa Cevap: tabii ki OKUL MÜDÜRÜ.

Şimdi okul müdürünün kusuru olup olmadığı dahi anlaşılmaksızın yapılan bu uygulamaya ne demek lazım?

Bakınız bahis konusu olan okulda çalıştırılan (Aile Birliklerince) hizmetli personel değil devletin görevlendirmesini yaptığı, ödemesini yaptığı öğretmenden bahsediyoruz.

Müdürü öğretmenin işvereni olarak gören mantık öğretmen alımında patron olarak neden kendini görmektedir?

Okul müdürüne fatura kesen kurum, okul müdürünün de devlet memuru olduğunu düşünememekte midir?

Kim hangi hakla bir insana (ki ilk tebligat ev adresine yapılmış) olmadık yere İCRA takibi başlatabilir? Bu icra takip kağıdı müdür evde olmadığı için bırakılamamış pusula bırakılmıştır. Pusulayı gören müdür ve eşi o akşam acaba nedir diye şok geçirmiş hanımı da sorup sorgulamıştır haklı olarak?

İnsan onuru ile bu kadar oynanabilir mi? Ödemiyorum, ilgilenmiyorum, uğraşmıyorum diyecek olan müdür mal beyanını da vermezse hapse mi atılacaktır?

Gerçekten anlamakta zorluk çekilecek bir konudur bu konu.

Okul müdürünün kusuru olmayan bir konuda bu kadar kötü yaklaşan bir anlayış ola ki insanlık hali okul müdürü kusur işlediğinde idam mı edecektir?

Kusur müdürün değil fakat günlerce uğraşması koşturması gereken Okul Müdürü olmaktadır. Sağolsun SGK'lar başkaca muhatabı da kabul etmemekte mutlaka okul müdürü gelecek demektedirler en küçük şifre işleminde dahi? Devletin kurumunun mühürlü yazısını dahi kabul etmemekte mutlaka atama kararnamesi ile gelmesi beklenmektedir müdürün?

Sayın Ömer DİNÇER'in bu çok basit ve aşağılayıcı hususlarda eski bakanlığı ile görüşmesi özellikle ödemeleri devlet tarafından yapılan işlemlerdeki hatalarda ve kurumla ilgili işlemlerde direkt olarak kurum müdürünü suçlama yolunu tercih etmemesi, Damga Vergisi muafiyetine rağmen bunu halletmeyip müdürlere fatura kesilmesinin önüne geçilmesi sağlanmalıdır.

Bu konuda anlama güçlüğü çekilen bir başka husus ise;

Okul Aile Birliği için şifre almaya giden müdüre olmaz aile birliği başkanı gelecek deniliyor fakat Aile Birliği işçiyi sigortasız çalıştırsa hesabı okul müdürüne soruluyor.

Aynı şekilde müfettişi, ilçe müdürü, il müdürü, müdür aile birliğine karışmaz, para işiyle uğraşmaz diye tembihlerlerken iş Aile Birliğinin topladığı bağışa geldiğinde hesap veren okul müdürü oluyor.

Bu ne yaman çelişkidir anlamak mümkün değil?

Saygılarımla?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber