Uzman erbaşlar çok dertli...

3269 Sayılı kanunun uzman erbaş sözleşmesi feshedilmekle tehdit ediliyor. Hiçbir iş garantisi olmayan, emeklilik hakkı olmayan, "Şaka yaptım" gibi derece, kademe verilen, her 2 yılda rapora tabii olan, raporda sorun çıkarsa sözleşme yapamayan bir devlet memurudur Uzman Erbaş.

Aynı rütbeyi taşıyan 15 yıllık uzmanla 15 günlük uzman aynı statüye sahiptir. Ordu evine alınmaz, sıralamada ilkokul mezunu askeri memurdan sonra gelir. Yıllık 30 gün izinden fazla izni yoktur. Yeri geldiğinde subay, yeri geldiğinde er gibi iş verilir.

Bu ve buna benzer bir sürü derdi olan bir topluluktur Uzman Erbaşlar

08 Mart 2006 tarihinde Serbest Kürsü kategorisine gelen "Çilekeş Uzman Erbaş" başlıklı yazı, aynı konuda olduğu ve site içerisinde bölünme yaratmaması açısından aşağıya eklenmiştir.

3269 sayılı kanununla istihdam edilem Uzman Erbaşlar kanunlarda ve idarede ne askeri personel, ne memur, ne işçi, nede sözleşmeli işçi/memur konumundalar.

2004 yılında derece, kademe getirildi. Ve yeni mezun Uzman Onbaşı ile 12 yıllık IV Kademe Uzman Çavuş arasında ücret olarakta fark kalmadı, kıdem olarakta. Bu anayasanın eşitlik ilkesine -"Kanular önünde herkes eşittir"-, insan haklarına aykırı ama kanun koyucular buna bir çözüm bulma taraftarı değiller galiba.

Subay ve Astsubaylar 926 sayılı kanun ile özlük haklarını sonuna kadar alırlar ama Uzman Erbaşların özlük hakları söz konusu olduğu zaman bu titizlik ve ince işlemeleri görmek zorlaşmaktadır. Uzman Erbaşlara Kıt'yı, Kışlayı, Bölgeyi ve genel olarak vatanın savunmasını görev olarak vereceksiniz, sonrada kıdem sıralamasında Subay/Astsubay/Sivil Memur/Uzman Erbaş/Er Erbaş olarak sıralayacaksınız. Hakkaniyetli değil.

Üniversite bitirmenin Uzman Erbaşlıkta hiçbir değeri yok. Diğer memurlar, Astsubaylar ise lisans ve önlisans bitirmeleri halinde hemen intibak ilerlemeleri yapılmakta. Hatta üniversite bitirmeyenlerin AOF ile anlaşmalı önlisan eğitimi almaları kanunla desteklenip eğitim düzeyleri artırılmaktadır.

Uzman Erbaşlar da ordunun bir personeli olmasına rağmen apayrı konumda değerlendirilmeleri, özlük haklarında eşit haklar almaları "3269 sayılı kanunla istihdam ediliyorsunuz bunu bilerek sözleşme imzaladınız" imajı verilmektedir. Devlet idaresinde her çalışanın mesleğinde ilerleme, liyakat ve kariyer yapma hakkı vardır ve bu anayasa ile garanti altına alınmış olmasına rağmen bunlar göz ardı edilmektedir.

TSK içerisinde Uzman Erbaş rütbe olarak en alt kademede olabilir ama özlük haklarına da rütbe takılmamalı. Onlar da 24 saat esasına göre görev yapmakta. Uygun görüldüklerinde personel, uygun görülmediklerinde er denilmemelidir.

Emeklilik konuları da adeta çok bilinmeyenli denklem gibi. 3269 sayılı kanun TBMM tarafından tekrar ele alınmalı ve anayasaya, kanunlara, yönetmeliklere, uluslararsı antlaşmalara, sosyal devlet ilkelerine uygun olmalıdır. 3269 sayılı kanuna neresinden bakarsanız bakın hak vermek adına değil, hak kısıtlamak adına uğraşılmış ve günün anlayışına, koşullarına, gereklerine cevap vermemektedir. Uzman Erbaşlara ise keder, elem ve umutsuzluk vermektedir.

Bu konular daha çok işlenmeli, bu insanların hakları hak ettikleri gibi verilmeli. TSK'leri Sosyal tesislerinden faydalanamaktan tutun, ek gösterge alamamalarına, emekliliklerindeki belirsizliten hangi katagoride işlem gördüklerine/göreceklerine, üniversite bitirmelerinin bir anlam ifade etmemsinden emekli olunca mesleğe yeni başlayan Astsb.çvş. kadar maaş ve tazminat alamamalarına kadar sorun, sorun, sorun...