AYM: Sosyal güvenlik hakkı, bireysel başvuruya konu olmaz

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Ağustos 2015 09:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
AYM: Sosyal güvenlik hakkı, bireysel başvuruya konu olmaz

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

İKİNCİ BÖLÜM KARAR

MEHMET HADİ TUNÇ BAŞVURUSU

Başvuru Numarası : 2013/1958 Karar Tarihi : 7/7/2015

Başkan : Alparslan ALT AN

Üyeler : Serdar ÖZGÜLDÜR

Osman Alifeyyaz PAKSÜT Muammer TOPAL M. Emin KUZ

Raportör Yrd. : Gökçe GÜLTEKİN

Başvurucu : Mehmet Hadi TUNÇ

Vekili : Av. Güzin ÖĞRETİM

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, emekli keseneği esas aylığına (6400) ek göstergenin uygulanması istemiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle eşitlik ilkesi ile sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiği iddiası hakkındadır.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 15/3/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumunun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 25/11/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm tarafından 25/2/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiş, Adalet Bakanlığının 25/3/2014 tarihli görüş yazısına karşı başvurucu, 15/4/2015 tarihinde beyanlarını sunmuşlardır.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, İstanbul Halk Ekmek Un ve Unlu Maddeler Gıda San. ve Tic. A.Ş.'de genel müdür olarak görev yapmakta iken emekli keseneği esas aylığına (6400) ek göstergenin uygulanması istemiyle 8/8/2002 tarihinde T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne (Sandık) başvurmuş, isteminin reddi üzerine Ankara 6. İdare Mahkemesinde iptal davası açmıştır.

8. Mahkemenin 3/6/2003 tarihli ve E.2002/1462, K.2003/885 sayılı kararıyla; başvurucunun, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 12. maddesinin (I) işaretli (İ) fıkrasında sayılan kamu kurumunda görev yaptığı, 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca kadro ihdasının yapılmadığı, Sosyal Sigortalar Kurumu mevzuatına tabi İstanbul Halk Ekmek Un ve Unlu Maddeler Gıda San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürlüğü kadrosuna müşterek kararname ile değil anılan şirketin yönetim kurulu kararıyla atandığı, 14/7/1964 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi ve müşterek kararnameyle atanan genel müdürlere uygulanan (6400) ek gösterge yerine, en son görev yaptığı birinci (I) derece kadrolu fabrika müdürleri için ön görülen (3000) ek göstergeden yararlandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği belirtilerek, iptal isteminin reddine karar verilmiştir.

9. Temyiz üzerine, Danıştay Onbirinci Dairesinin 14/2/2006 tarihli ve E.2003/4192, K.2006/621 sayılı ilamıyla; 5434 sayılı Kanun'un emekli keseneklerine esas alınacak tutara ilişkin ek 48. maddesinin, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlenen (b) fıkrasında, aylıklarını personel kanunlarına göre almayan iştirakçilere genel idari hizmetler sınıfında görev yapan müdürler için belirlenen ek gösterge rakamını geçmemek üzere, ifa ettikleri görevleri itibarıyla, 657 sayılı Kanun'a göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro unvan ve derecesi ile belirlenmiş ek göstergelerin uygulanacağının düzenlendiği, ilgili Kanun hükmü dikkate alınmadan karar verildiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.

10. Mahkemece, 4/10/2006 tarihli ve E.2006/1925, K.2006/1783 sayılı kararla direnme kararı verilmiştir.

11. Temyiz üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/3/2008 tarihli ve E.2006/4296, K.2008/371 sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesinin kararı onanmıştır.

12. Karar düzeltme istemi, Kurulun 10/12/2012 tarihli ve E.2008/1488, K.2012/2625 sayılı ilamıyla reddedilmiştir.

13. Karar, başvurucuya 25/2/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.

14. Başvurucu, 15/3/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. B. İlgili Hukuk

15. 5434 sayılı Kanun'un mülga 12. maddesi şöyledir:

"Bu kanunla tanınan haklardan aşağıda (I) işaretli fıkrada yazılı yerlerde

çalışanlardan, Türk uyruğunda olmak ve 18 yaşını bitirmiş bulunmak şartıyla, (II)

işaretli fıkrada gösterilenler faydalanırlar.

I- Daire, kurum ve ortaklıklar:

g) Genel bütçeye giren veya katma bütçeli dairelerle özel idare ve belediyelere bağlı idare ve müesseseler;

ğ)(h) bendinde yazılı dairelerin döner sermayeli iş ve teşekkülleri;

16. 5434 sayılı Kanun'un mülga ek 48. maddesinin (b) fıkrası şöyledir:

"Aylıklarını personel kanunlarına göre almayan iştirakçilere, genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdürler için belirlenen ek gösterge rakamını geçmemek üzere, ifa ettikleri görevleri itibariyle Devlet Memurları Kanununa göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan veya derecesi için belirlenmiş ek göstergeler uygulanır."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Mahkemenin 7/7/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 15/3/2013 tarihli ve 2013/1958 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

18. Başvurucu, İstanbul Halk Ekmek Un ve Unlu Maddeler Gıda San. ve Tic. A.Ş.'de genel müdür olarak görev yapmakta iken emekli keseneği esas aylığına (6400) ek göstergenin uygulanması istemiyle 8/8/2002 tarihinde Sandığa yaptığı başvurunun reddi üzerine Ankara 6. İdare Mahkemesinde açtığı iptal davasının reddedildiğini, atamasının müşterek kararname ile yapılmaması nedeniyle (6400) ek göstergeden faydalanmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek, Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesinin ve 60. maddesinde düzenlenen sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

19. Başvurucu, emekli keseneği esas aylığına (6400) ek göstergenin uygulanması istemiyle 8/8/2002 tarihinde Sandığa yaptığı başvurunun reddi üzerine açtığı davada iptal isteminin reddedildiğini belirterek, Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesinin ve 60. maddesinde düzenlenen sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Adalet Bakanlığı görüşünde, sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin olarak; başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın, Anayasa'da güvence altına alınmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokoller kapsamında korunan haklardan biri olması gerektiği, Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkin olarak ise, kişinin hangi temel hak ve özgürlüğü konusunda ayrımcılığa maruz kaldığının belirtilmesi gerektiği, başvurucu tarafından bu konuda bir açıklama yapılmadığı hususlarının dikkate alınarak inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir.

21. Adalet Bakanlığı görüşüne karşı başvurucu, başvuru formunda ileri sürdüğü iddialarını tekrarlamıştır.

22. Anayasa'nın 10. maddesinin birinci ve beşinci fıkraları şöyledir:

"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar."

23. Sözleşme'nin 14. maddesi şöyledir:

Sözleşme 'de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır."

24. Anayasa'nın 60. maddesi şöyledir:

"Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.

Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar."

25. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."

26. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye 'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."

27. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre, Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için, kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Sözleşme ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerinin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049,26/3/2013, § 18).

28. Sosyal güvenlik hakkı, Anayasa'nın 60. maddesinde güvence altına alınmış olmakla birlikte Sözleşme'de düzenlenen bir hak olmadığı açıktır. Dolayısıyla sosyal güvenlik hakkı bağımsız bir hak olarak Sözleşme ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamında bulunmadığından, bu hakka yönelik ihlal iddiasının bireysel başvuru konusu yapılabilmesi mümkün değildir.

29. Öte yandan, başvurucunun, Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesinin ihlal edildiğine yönelik iddiasının, bahsi geçen maddedeki ifadeler dikkate alındığında, soyut olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, mutlaka Anayasa ve Sözleşme kapsamında yer alan diğer temel hak ve özgürlüklerle bağlantılı olarak ele alınması gerekir

(Onurhan Solmaz, § 33).

30. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun, eşitlik ilkesi ve sosyal güvenlik haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 7/7/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan Üye Üye

Alparslan ALTAN Serdar ÖZGÜLDÜR Osman Alifeyyaz PAKSÜT

Üye

Muammer TOPAL

Üye M. Emin KUZ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber