Mobil nesil ve eğitim

Uzmanlar yeni nesli mobil nesil olarak tanımlıyorlar. Yani şuanda ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan neslin adı "mobil nesil" peki mobil nesil ne demek? Neden isimleri mobil nesil, bu nesil şu anda okulda olduğuna göre bu nesli nasıl eğitilmeli?

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 01 Aralık 2015 22:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Mobil nesil ve eğitim

Turgay Polat

Bütün bu sorulara yanıt yazmadan önce bu neslin ortak özelliklerine bir yazalım. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki 2003 yılında toplam nüfus içinde payı %28 iken, 2013'te %43 oldu. Ama asıl önemli olan 2023 yılında toplam nüfusun %57'si mobil nesil içinde olacak. Peki bu neslin özellikleri neler? En önemli özelliği bilgiye çok hızlı ulaşan, bilgiyi çeşitli kaynaklardan bulabildiği için ukala gibi görünürler. Ayrıca geçmişten gelen doğruları uygulamak yerine hata yaparak öğrenmenin onları inatçı yaptığı bir gerçek. Fakat unutmayalım ki dünyayı değiştiren bütün buluşlar da hep böyle davranan mucitlerden çıkmıştır. Diğer özellikleri ezber bozan bir nesil olmalarıdır. Bu neslin %78'i gittiği okula veya çalıştığı şirkete karar verirken yenilikçi olmasını en önde tutuyor. Bu neslin en önemli özelliği ise "maker hareketidir" yani kendin yap hareketidir. Başkasının yaptığı veya öğrettiği yerine, kendileri yapmayı tercih ediyorlar. Diğer özellikleri isimlerinde de olduğu gibi mobil yaşıyorlar. Şu anda dünya nüfusunun %91'inin mobil telefon kullandığı, %30'unun maillerine akıllı telefon ve tabletlerden baktığı, tüm internet kullanımının %15'inin ise mobil cihazlardan olduğunu biliyoruz. İşte bu nesli tüm bu rakamları üçe katlıyor. Kısaca her şeyi mobil cihazlardan öğreniyor ve kullanıyorlar. Bir diğer özellikleri sahip olmak yerine erişmek fiilini seviyorlar. Örneğin bir kütüphane dolusu kitap almak yerine, bir kütüphaneye online ulaşmak onlar için daha değerli. Bu yüzden erişim onlar için hayati önem taşıyor.

Takım oyununu çok seviyorlar. Bir şeyi birlikte ortak paydada yapmayı beceriyorlar. Mekan ve zaman fark etmeden ortak işler yapabiliyorlar. Kendilerine sunulan hizmetlerin genelliğinden hoşlanmıyorlar ve kendileri için oluşturulan çözümler istiyorlar. Örneğin derste herkese anlatılan konu yerine kendilerinin anlamadığı yeri dinlemeyi seviyorlar. Bu yüzden bireysel öğrenme onlar için daha verimli. Bir diğer özellikleri kısa, öz ve görsellik en değerli kavramlar. Uzun uzun konuşmayı seçmiyorlar, her şeyin özünü istiyorlar ve görsel öğrenmeye çok yatkınlar.

Bir de gerçek zamanlı yaşama özellikleri var ki buna çok dikkat etmek gerekiyor. Online yaşıyorlar hemen cevap ve tepki bekliyorlar. Yazdıkları bir metne veya paylaştıkları bir resme hemen tepki almazlarsa mutsuz oluyorlar. Bu yüzden uzun sürecek geribildirimler onlar için değersiz oluyor.

ABD Çalışma Bakanlığı'nın yaptırdığı bir araştırmaya göre bugün liselerde okuyan öğrencilerin %65'i üniversiteleri bitirdiklerinde şu anda var olmayan mesleklerde çalışacaklar.

Şimdi bütün bu kavramlar ve özelliklerden sonra dönüp kendi eğitim sisteminize ve öğretmenlerin özelliklerine bakın. Müfredatınıza, sınav sistemlerinize, okullarınızda ve eğitim politikaları yapılan yerlerde konuşulanlara bakın. Sizce yukarıda anlatmaya çalıştığım nesil için sizin okulunuzun kaç yıl olduğu, müfredatta ne olduğu, hangi dersi öğrettiğinizi bir anlamı var mı?

Sonuç olarak sizin bu gruba bu okul sistemi ile bu müfredatlar bu gündemlerle yardımcı olmayacağınız kesin ama bari önlerinden çekilin de hızları azalmasın. Zira rahat bırakırsanız bu ülkeye çok büyük katkılar sunacakları kesin.

Perşembe günü çok önemli bir etkinliğe katılacağım; Boğaziçi Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal Yönetim Merkezi (CCG) ve Kurumsal İlişkiler Enstitüsü işbirliğiyle Albert Long Hall'de düzenlenecek olan Kurumsal İletişim ve İtibar Yönetimi Zirvesi'nin davetli konuşmacısı, Amerikan Kongresi'nin deneyimli siyasetçilerinden, ABD Başkanları George Bush ve Barack Obama'ya danışmanlık yapmış olan Mark Kennedy. Bence kaçırmayın ben oradayım.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber