'Kudüs'e sahip çıkmak, kimliğimize sahip çıkmaktır'

Başbakan Yıldırım, Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu'nda konuştu. Kudüs'ün binlerce yıllık tarihinin yok edilmeye çalışıldığına dikkati çeken Yıldırım, "Kudüs'teki olumsuz tablo değişmeden huzur ve barıştan bahsedilemez. Türkiye, Kudüs konusundaki tarihi sorumluluğuna sahip çıkmaya devam edecek." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 29 Kasım 2016 21:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Kudüs'e sahip çıkmak, kimliğimize sahip çıkmaktır'

Başbakan Binali Yıldırım, Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu'nda açıklamalarda bulundu. Kudüs'te olumsuz tablonun değişmeden barıştan bahsedilemeyeceğini kaydeden Yıldırım, Türkiye'nin Kudüs konusundaki tarihi sorumluluğuna sahip çıkmaya devam edeceğini kaydetti.

Ezanın hoparlörlerle okunmasının engellenmesini öngören yasa tasarısına ilişkin gelişmeleri yakından izlediklerini dile getiren Yıldırım, şu şekilde konuştu:

Ezan yasağı kabul edilemez

"Kudüs içine ve çevresine yerleştirilen kontrol noktaları , Müslüman ve Hristiyan toplulukların hareket serbestisini oldukça kısıtlamakta, camilere ve kiliselere erişimi engellemektedir. Amaç bellidir; bölgenin gerçek sahipleri olan kadim medeniyetleri İslam, Hristiyan inancını yıldırmak, bu şekilde şehrin tarihi yapısını ve dokusunu kökünden değiştirmek. Kudüs'ü İsrail'in ve Yahudiliğin başkenti haline dönüştürmek. Tabiatıyla bu politikalara Türkiye olarak müsamaha göstermemiz söz konusu olamaz. Bin yıllar boyunca farklı din, dil, etnik kökenden insanların barış içinde birlikte yaşadığı Kudüs şehri, bugün bambaşka bir tehlike, bambaşka bir tabloyla karşı karşıyadır. Bu olumsuz tablo değişmeden, ne Ortadoğu'da ne de ötesinde gerçek anlamda huzur ve barıştan bahsetmek mümkün değildir. İsrail'de bugünlerde camilerde ezanın hoparlörlerle okunmasının engellenmesini öngören yasa tasarısına ilişkin gelişmeleri de yakından izliyoruz. Din ve inanç özgürlüğüne aykırı böyle bir uygulamanın dayatılması asla kabul edilemez. İslam alemini rencide edecek her hareketin karşısında kararlılıkla birlikte duracağız."

Mutlaka "dur" denmeli

"Onurlu davasında mücadele veren Filistin halkının ümidini hiçbir hal ve şartta yitirmemesi önemlidir. Filistin'in hakkı olan hürriyeti de bağımsızlığı da müstakil bir devleti de mutlaka elde edeceğine hiçbir şüphemiz yoktur. Sorunları barışçıl yöntemlerle ve diyalog yoluyla karşılıklı anlayış çerçevesinde çözebilmenin tek yolu, hakkaniyet ve hukuka saygıdır. Filistin halkının uluslararası hukuktan kaynaklanan en temel haklarının her gün tekrar tekrar çiğnenmesine mutlaka 'dur' denilmelidir. Bu görev de Filistin halkına sürekli sabır telkin eden uluslararası topluma düşmektedir."

Filistin'de birlik ve beraberlik bir zorunluluktur

"Bölgede huzurun ve barışın tek yolu, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen Filistin Devleti'nin vücut bulmasıdır." diyen Başbakan Yıldırım, "Filistin Devleti'ni halihazırda 137 ülke tanımış durumdadır. Diğer ülkelerin de tanıması için Türkiye olarak gayretlerimizi arttırarak devam ettiriyoruz. Filistinlilerin bu süreçte birlik ve beraberlik içinde olmaları, hayati önem taşıyor. Bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulması başta olmak üzere, meşru talep ve beklentilerin güçlü şekilde dile getirilebilmesi için Filistin'de birlik ve beraberlik bir zorunluluktur." ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber