Başkan Görmez: Rahmet olan dini zahmete çevirmeyin

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: "Bu şehrin, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler ve orada kandırdılar. Başka gayeleri yoktu, onların hizmet ettikleri tek gaye 1378 sene önce kalbinin ve surlarını İslam'a açan bu şehrin kalbinin 'Allah Allah' diye atmaması için uğraş verdiler. Ama beyhude"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Mayıs 2017 16:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Başkan Görmez: Rahmet olan dini zahmete çevirmeyin

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bu şehrin, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler ve orada kandırdılar. Başka gayeleri yoktu, onların hizmet ettikleri tek gaye 1378 sene önce kalbinin ve surlarını İslam'a açan bu şehrin kalbinin 'Allah Allah' diye atmaması için uğraş verdiler. Ama beyhude." dedi.

Prof. Dr. Görmez, merkez Sur ilçesinde yeni yerine taşınan Diyarbakır İl Müftülüğünün açılışı için düzenlenen törende, bugünün Diyarbakır'ın 1378 sene önce kalbini, ruhunu ve surlarını din-i mübin-i İslam'a, sevgili Peygamber Muhammed Mustafa'nın rahmet mesajına açtığı gün olduğunu ifade etti. Görmez, kentin her ferdi, kadını, erkeği, çocuğu için bu mutluluk gününü kutladığını dile getirdi.

- "İslam Diyarbakır'ın ruhudur"

Görmez, şöyle devam etti:

"Cenabıhak ebediyete kadar din-i mübin-i İslam'dan bizi ayırmasın. İslam Diyarbakır'ın ruhudur, mayasıdır ve özüdür. Hep birlikte bizim Diyarbakır'ın bu ruhunu ve kalbini daima ayakta tutmamız lazım. Çünkü Diyarbakır'ın fethi, Malazgirt Zaferi'nin önünü açmıştır. Malazgirt Zaferi, İstanbul'un fethinin önünü açmıştır. Bugün İslam tarihi ve İslam medeniyeti için önemli bir gündür. Resulü Ekrem'in vefatından sonra Ulu Cami'de Allah Resulü'nün arkadaşlarının namaz kılması, secdeyi varması Diyarbakır için tarihi bir gündür."

- "Rahmet olan dini zahmete çevirmeyin"

İslam coğrafyasında yaşanan savaşların, bir ülkenin dini istikrarının, bütünlüğünün ve güvenliğinin ne kadar önemli olduğununu gösterdiğini dile getiren Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Suriye, Yemen, Irak, Libya hep birlikte lisanı hal ile bize şöyle haykırıyor, (Ey umut bağladığımız Türkiye'deki aziz ve Müslüman kardeşlerimiz, sakın dini istikrarınızı, dini bütünlüğünüzü bozmayın. Sakın din güvenliğinizi tehlikeye sokmayın. Sizi birleştirmeye gelen dini tefrikaya dönüştürmeyin. Din üzerinden birbirinizle didişmeyin. Rahmet olan dini zahmete çevirmeyin.)"

Türkiye'nin dini istikrarı, bütünlüğü ve güvenliğinin teminatının Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu vurgulayan Görmez, Başkanlığın İslam'a hizmet etmek isteyen bütün kardeşleriyle, 120 bini aşkın din gönüllüsüyle çalışma içerisinde olduğuna dikkati çekti.

Görmez, bunun için müftülüklerin asla sıradan bürokratik bir mekanizmaya ve bir devlet dairesine dönüşmemesi gerektiğine işaret ederek, müftülüklerin bütün din gönüllüleriyle şehrin kalbinin "Allah, Allah" diye atması için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.

"Diyarbakır'ın böyle bir kalbi var ve o kalp 'Allah, Allah' diye atan bir kalptir. Zalimler küresel ve yerel ölçekte çok büyük mücadeleler vererek bu şehrin kalbinin 'Allah, Allah' diye atmaması için çaba gösterdiler." ifadesini kullanan Görmez, şöyle devam etti:

"Bu şehrin, bu milletin çocuklarını dağlara götürdüler ve orada kandırdılar. Başka gayeleri yoktu, onların hizmet ettikleri tek gaye 1378 sene önce kalbinin ve surlarını İslam'a açan bu şehrin kalbinin 'Allah, Allah' diye atmaması için uğraş verdiler. Ama beyhude. Bu şehrin kalbi İslam'ı 1378 sene önce kalbini nasıl açtıysa bu kalp ebediyete kadar İslam'ı korumaya ve muhafazaya devam edecek. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Kendini camiye hapseden imam bu şehri ayakta tutamaz. İmam her gün namazını kıldıracak ama mihrabın ruhunu Diyarbakır'ın sokaklarına, caddelerine ve evlerine taşıyacak. Müezzinin görevi sadece günde 5 vakit ezan okumak değil, aynı zamanın ezanın ruhunu kalplere, çocuklara taşıyacak. Biz doğan her çocuğun kulağına ezan okuruz. Mühim olan o ezandır. Biz çocuklarımızın kulağına ezan okumayı terk edersek minarelerdeki ezanı da kaybederiz."

Diyarbakır'da yaşanan büyük yıkımlara ve acılara sebep olan terör olaylarını anımsatan Görmez, kentin ruhunu güçlendirmeleri gerektiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Ayrıca Diyarbakırlı kardeşlerime sesleniyorum. Bu binalar sadece müftülük personelinin oturması için alınmış binalar değil. Sizin için, size hizmet edecek. Her derdinizi alın buraya getirin. Diyarbakırlı gençler gelin buraya. Diyarbakır zor zamanlar geçirdi. Öncelikle hepinize geçmiş olsun. Bir daha Cenabıhak o günleri bize göstermesin. O sokakların çukurların kazılıp, insanların öldüğü, öldürüldüğü o günleri, o anları Cenabıhak Diyarbakır'a ve hiçbirinize bir daha yaşatmasın. Ama yaşatmaması için dersler ve ibretler alarak o Diyarbakır'ın kalbine ve ruhuna el atmalıyız. O ruhu ve kalbi ayakta tutmalıyız. İslam'a göre din görevlisi yoktur. Herkes dininin görevlisidir. Hep beraber kentin o kalbini ayakta tutmak için seferber olmalıyız. O kalp ilelebet payidar olsun. O ruh, o aşk hiçbir zaman sönmesin."

Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ve İl Müftüsü Burhan İşliyen de törende birer konuşma yaptı.

Yapılan duanın ardından İl Müftülüğünün açılışı gerçekleştirildi.

Törene, Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Abdurrezzak Ateş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, Kocaeli İl Müftüsü Yusuf Doğan, ilçe müftüleri, kanaat önderleri ve vatandaşlar katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber