'Kabine revizyonu davul zurnayla ilan edilmez'

Bir soru üzerine kabine revizyonu söylentilerinin veya haberlerinin bakanlar üzerinde olumsuz etki yarattığını belirten Başbakan Yıldırım, ''Görmedik duymadık kalmasın diye ramazan davulu mu çalacağız?" diye cevap verdi.

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 20 Haziran 2017 13:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Kabine revizyonu davul zurnayla ilan edilmez'

Başbakan Binali Yıldırım, Atina'da Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos ve Başbakanı Çipras ile görüştükten Batı Trakya Türkleri'yle bir araya geldikten sonra yurda dönüşte gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Yıldırım'a CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Adalet Yürüyüşü''nün gerekçesi hatırlatıldı, ''Yargı kararları nedeniyle yürümek zorunda bırakıldım'' dediği iletildi.

Yıldırım bunun üzerine Ömer Faruk Kavurmacı ile ilgili kararları özetledi, tutuklanıp serbest bırakılınca Kılıçdaroğlu'nun eleştirdiğini, Kavurmacı bir üst mahkeme kararıyla tutuklanınca CHP Lideri'nin bu karara da eleştirel yaklaştığını söyledi.

Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

''Hangisi doğru? Kılıçdaroğlu yürüyüşte olduğu için biraz zihinsel ve bedensel yorgunluk da var. O yüzden çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Bence bu yürüyüşü bırakmasında yarar var. Sayın Kılıçdaroğlu bize lazım. Yollarda kendini heder etmesine gönlümüz razı olmuyor. Konuşulacak bir şey varsa bir araya gelir, konuşuruz.''

Kabine revizyonu iddiaları

Bir soru üzerine kabine revizyonu söylentilerinin veya haberlerinin bakanlar üzerinde olumsuz etki yarattığını belirten Başbakan Yıldırım, ''Görmedik duymadık kalmasın diye ramazan davulu mu çalacağız?" diye sordu.

Bu söz üzerine ''O zaman ramazandan sonrasını mı bekleyelim"? sorusu gülüşmelere yol açtı. Başbakan, ''Dışarıdan bakan ataması olur mu?'' sorusu üzerine habercilere espri yaptı, ''Yarınki haberlerde performansınızı görelim ona göre bakarız" dedi.

Başbakan Yıldırım'a, Kılıçdaroğlu'nun kendisine yazdığı mektubun içeriği de soruldu.

Başbakan'ın verdiği bilgiye göre, mektup, Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden alınan ve açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça ile ilgiliydi. Kılıçdaroğlu mektubunda, hayati tehlike arzetmeden soruna çözüm üretilmesini istedi.

Başbakan Yıldırım, bunun üzerine Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'yi görevlendirdiğini anlattı. Binali Yıldırım, Nurettin Canikli'nin ailelerle görüştüğünü belirtti, alınan yanıtları şu sözlerle açıkladı:

''Sayın Canikli bu eylemi sonlandırmalarını istedi ve bunda olumlu bir yaklaşım göremedi. Aksine aileler, 'Biz bunların eylemlerinden gurur duyuyoruz. Asla bırakmayı da düşünmüyoruz' gibisinden bir tutum içerisine girdiler. İstedikleri şu: 'Herhangi bir itiraz komisyonuna girmeden doğrudan görevlerine iade edilsinler.' Öyle bir işlem yetkimizde değil. İtiraz komisyonu var. Titiz bir şekilde incelenecek. Başka ne yapabiliriz?"

Bizzat araştırdığını, söz konusu kişiler hakkında örgüt ilişkisi yüzünden gözaltı kararı çıktığı bilgisi aldığını belirten Yıldırım, ''Ben Başbakan olarak yargısal faaliyetlere müdahale edecek, şöyle olacak böyle olacak diyecek konumda değilim. İnsani bakımdan gereken çalışmaları yaptık. Ama gördük ki iş ideolojik boyuta taşınmış ve yapacak da fazla bir şey yok'' dedi.

''O insanların denizde yok olup gitmelerine göz yumamayız"

Başbakan Binali Yıldırım Atina ve Batı Trakya'da yaptığı temasların ardından yurda dönerken, habercilerin iki ülke ilişkilerine dair sorularını da yanıtladı.

Başbakan Yıldırım'a, vize serbestisi ve sığınmacılarla ilgili olarak Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart 2016'da varılan mutabakat hatırlatıldı.

Başbakan, Türkiye'nin özellikle sığınmacılar konusunda üzerine düşeni yaptığını belirtti.

Ankara'nın sığınmacı anlaşmasını, insani bir konu olarak gördüğünü belirten Yıldırım, ''O insanların denizde yok olup gitmesine göz yumamayız" dedi.

''Türkiye'nin bir kapasitesi var"

Başbakan, ''Bu kapıları hiç açmayacağız anlamına mı geliyor?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

''Biz göçmenleri tehdit ve silah olarak kullanmadık kullanmayı da düşünmeyiz. Ama Türkiye'nin de bir kapasitesi var. Onu da Avrupa Birliği görmeli."

''Hem darbeyi kabul etmiyorlar hem de...

15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Yunanistan'a kaçan askerlerin iade edilmemesi, Ankara ile Atina arasında gerilime yol açmıştı. Başbakan Yıldırım, bu konuda Yunanistan Başbakanı Çipras'ı samimi buluyor.

Çipras'ın "Yapacak bir şeyim yok" dediğini anlatan Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

''Darbeye bakış, darbede yer alanlarla ilgili düşünceleri bizim açımızdan olumlu. Yani bizim tezlerimize yakınlar. Hem darbeyi kabul etmiyorlar hem de bu darbeye karışanların masumiyetini savunmuyorlar. Ama yine de bu konularda destek olmaya gayret edeceğini ifade etti. Bazı başka ülkelerde durum farklı biliyorsunuz. Yunanistan'da böyle bir şey yok. O farkı ortaya koymamız lazım."

Başbakan, Türkiye ile Yunanistan siyasi karar vericiler arasında doğrudan temas oluşturup beklenmedik durumların krize dönüşmesinin önüne geçeceklerini de söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber