ÖSYM Başkanı, neden istifa etmeyi düşünmez?

ÖSYM, 8 Ağustos'ta açıkladığı LYS tercihlerinden tam 4 gün sonra, 12 Ağustos 2017'de, LYS tercih işlemlerinde hata yaptığını açıklamış ve adaylardan özür dilemişti. Hatalı yerleştirme işlemlerinden 5 bin aday etkilenmişti.

Memurlar.net olarak 1 yıla yakın bir süredir, ÖSYM'nin hesap vermeyen, şeffaf olmayan bir görüntü sunmaya başladığına dikkat çekmekteyiz.

Daha önce, 2 gün içinde tercih sonuçlarını açıklayan ÖSYM birden 15 günde açıklama yapabilen bir kurum haline dönüşmüştü.

Bir şeylerin ters gittiği belliydi ve işler hala da ters gitmektedir.

Örneğin, 21 Temmuz'da başvuruları sona eren EKPSS tercih sonuçları günlerdir açıklanamıyor. Neler olup bittiğiyle ilgili olarak hiçbir açıklama yapılmıyor.

Yine, ÖSYM, sadece tercih sonuçlarının geç açıklanmasıyla değil, hatalı verilerle de dikkat çekiyor. Örneğin ÖABT verilerindeki kayıp 1800 aday için hala açıklama yapılmamıştır. Tıklayınız.

Bir yıla yakın bir süredir yaşadıklarımız bize şunları göstermektedir.

1- ÖSYM kamuoyunun beklentilerini ve taleplerini dikkate almıyor. "Ben ne dersem o olur" şeklinde bir anlayış, kuruma hakim olmuş durumdadır. Kurumun yeniden birer denetim organı olan basın yayın organlarında çıkan haberleri titizlikle incelemesi ve açıklama yapması gerekmektedir.

2- ÖSYM Başkanı sanki başka bir kurumun bir başkanı gibi davranmaktadır. Kamuoyunda pek görünmemekte, gazetecilerin sorularını cevaplamamaktadır. Milli Eğitim Müsteşarı dahi sosyal medyadaki hesabını aktif bir şekilde kullanıp adayların taleplerine cevap verirken, ÖSYM Başkanı hiç kimseyi umursamayan bir görüntü sergilemektedir. Sanki bu işi zorla yapmaktadır.

3- MEB, Başbakanlık veya Cumhurbaşkanlığının, ÖSYM Başkanlığında neler yaşandığı, süreç denetiminin olup olmadığı, konularında bir denetim yapması gerekmektedir. Zira hala neden tercih sonuçlarının 15 günde açıklandığıyla ilgili olarak bir bilgilendirme yapılmamaktadır.

4- ÖSYM, bu ülkenin tek resmi ombudsman kurumu olan Kamu Denetçiliği Kurumunu bile takmayan, bir kurum haline dönüşmüştür. Birer dakikayla sınava geç kaldığı için hayatları kararan adayların yaşadıkları henüz çok yeniyken, ÖSYM'nin bu son hatası için sadece bir özür dilemesi yeterli değildir. Erdemli davranış istifadır. Ancak bu erdem bizim bürokratlarda pek bulunmamaktadır. ÖSYM Başkanının bir ilki gerçekleştirmesini bekliyoruz.