Yüksek yargının eski üyeleri mahkemede ifade veriyor

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen davada eski Yargıtay üyesi sanık Ali Şahin hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Şahin ve avukatı katıldı.

Duruşmada Şahin hakkındaki iddianamenin özeti okundu. İddianamede, Şahin'in, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgüt elebaşının talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu belirtildi.

Örgüt mensuplarının ByLock yazışmalarında Bank Asya'ya para yatıranlar arasında isminin geçtiğine de yer verilen iddianamede, Şahin'in örgüt üyeliğinden cezalandırılması istendi.

Sanık Şahin, hakkında delil olmaksızın tutuklandığını, darbeyle ilgisinin olmadığını, toplumda suçlu ilan edildiğini öne sürdü.

30 yıllık meslek hayatı boyunca cumhuriyetin temel değerleri, Atatürk ilke ve inkılapları, anayasa ve yargı yolunda çalıştığını savunan Şahin, "Ali Şahin'i bütün hücrelerine tek tek ayırsanız terörle ilgili bir tek şey bulamazsınız. Allah memleketime böyle bir olayı bir daha yaşatmasın." diye konuştu.

Eski HSYK üyesi İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski Yargıtay üyesi İlhami Dal'ın beyanları nedeniyle suçlandığını anlatan Şahin, bu kişilerin beyanlarında yalnızca "Örgüt listesinden seçildiğini duydum." ifadelerinin yer aldığını, bunu kabul etmediğini söyledi. Şahin, "İfadeler afaki beyanlardır, ceza yargılamasında kanaatler delil olarak değerlendirilemez." savunmasını yaptı.

İddianamede iki kişi arasında geçen ByLock yazışmalarında Bank Asya'ya örgütün talimatıyla para yatırdığının belirtildiğini hatırlatan Şahin, bu suçlamayı da reddetti. Şahin, Yargıtay üyeliğine 5 yıl önce seçildiğini hatırlatarak, "Utanacak bir şey yapmadım. Vatan, millet sevgisiyle büyüdüm. Efendim olan milletime, devletime ihanet etmedim." dedi. Sanık Şahin, tahliyesini talep etti.

Yurt dışına çıkış kayıtlarının da bir suçlama gibi dosyada yer aldığını söyleyen Şahin, Yargıtay'ın 2014'teki İskandinavya gezisine eşiyle katıldığını, bunun kurumun resmi gezisi olduğunu anlattı.

Şahin'in avukatı Gökhan Günaydın da dosyada müvekkiline ilişkin ByLock tespiti bulunmadığını, müvekkilinin Bank Asya'da hiç hesap açmadığını, kendisinin, çocuklarının örgütün okullarında eğitim görmediğini, yayınlarına abone olmadığını hatta sülalesinde FETÖ soruşturmasına muhatap kimse bulunmadığını savundu.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinde görev yapan müvekkilinin kadastro, mera ortaklığı, tapu tescil davalarına baktığını, kumpas davalarının hiçbirinde imzasının bulunmadığını ifade eden Günaydın, tahliye talebinde bulundu.

Verilen aranın ardından heyet, ara kararını açıkladı.

Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilirken, İbrahim Okur, Birol Erdem ve İlhami Dal'ın tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 17 Ocak 2018'e bırakılması kararlaştırıldı.