Danıştay: Yer değiştirme talebinde sadece özür durumu yeterli değil!

Danıştay'dan Öğretmenlerin eş durumu özrü atamalarına ilişkin karar. Danıştay, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğinin 9. Maddesinde sayılan zorunlu yer değiştirmeye tabi personel haricindeki personel için sadece eş durumu özrünün yeterli olmadığına karar verdi

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Aralık 2017 10:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Danıştay: Yer değiştirme talebinde sadece özür durumu yeterli değil!

Danıştay'dan Öğretmenlerin eş durumu özrü atamalarına ilişkin karar. Danıştay, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğinin 9. Maddesinde sayılan zorunlu yer değiştirmeye tabi personel haricindeki personel için sadece eş durumu özrünün yeterli olmadığına karar verdi.

Danıştay, 2. Daire, 31.01.2017 tarih ve E. 2014/4416, K. 2017/494 sayılı Karar.
Danıştay, 2. Daire, 31.01.2017 tarih ve E. 2014/1472, K. 2017/62 sayılı Karar.

Sınıf öğretmeni olan davacının, naklen atama işleminin eş durumu özrü dikkate alınmadan yapıldığı gerekçesiyle işleminin iptaline ilişkin açtığı davada Danıştay, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup personel ile hakim ve savcılar haricinde, eş durumu özrü nedeniyle atanma taleplerinin, sadece eş durumu özrünün değil, hizmet gereklerinin de gözetilerek yapılacağını ifade ederek, bu doğrultuda yapılan atamanın hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.

Eşi araştırma görevlisi olan sınıf öğretmeninin, eşinin görev yaptığı il merkezine eş durumu özrü sebebiyle naklen atanmasına ilişkin talebi, hizmet puanları sıralaması gereği aynı İl'de bir İlçeye bağlı köy okuluna atamasının yapılması şeklinde yerine getirilmiştir.

İdare Mahkemesi, davacının eşinin araştırma görevlisi olarak görev yaptığı, söz konusu kurumun taşra teşkilatının bulunmadığı gibi davacının eşinin, araştırma görevlisi olarak yerine getirdiği görevi gereği davacının atandığı yere atanamayacağı, davacının yapmış olduğu yer değişikliği talebinin ise sadece hizmet gerekleri açısından değerlendirildiği, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 35. maddesinde yer alan hizmet gerekleri ve özür durumunun birlikte karşılanması temelinde bir değerlendirme yapılmayarak, Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan aile bütünlüğünün bozulmasına yol açacak şekilde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmetmiştir.

Danıştay ise, Esasen bir kamu görevlisinin eş durumu özrü nedeniyle atanma talebinde bulunması halinde, sadece eş durumu özrünün değil, hizmet gereklerinin de gözetilmesi statü hukukunun bir gereği olduğunu, bu yönde bir değerlendirmenin, hizmet verimliliğinin sağlanması ve etkin bir yönetim için zorunlu olduğunu bu doğrultuda, eş durumu özrü nedeniyle atanma talebinde bulunan sınıf öğretmeni davacının eşinin Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 9. Maddesinde belirtilen; Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup subay ve astsubaylar, hakim ve savcılar ile bu Yönetmeliğin ek 1 inci maddesi kapsamına girenler arasında sayılmadığından, talebinin, mer'i mevzuat, kadro durumu ve hizmet puanı sıralamasına göre yerine getirilmesinin hukuka uygun olduğuna karar verdi.

Danıştay, yine benzer bir olayda; Çocuk Gelişimi ve Eğitimi öğretmeni olarak görev yapmakta iken, eşinin 14.02.2011 tarihli kura kararnamesi ile ....ili, ......İlçesine İcra Müdür Yardımcısı olarak atanması üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2012 yılı özür grubu tayin döneminde eşinin görev yaptığı yere atanma istemiyle yaptığı başvurunun, ...... ilinde boş kontenjan bulunmadığından bahisle reddi üzerine açılan davada aynı yönde karar verdi.

Davacının eşinin ilgili mevzuat uyarınca; zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı ve emniyet hizmetleri sınıfına giren memurlar, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup subay ve astsubaylar, hakim ve savcılar meslek gruplarında görev yapmaması dolayısıyla, yapılacak eş durum özrü atamalarında norm kadro sayılarına ilişkin hükümlerinin uygulanmaması suretiyle norm kadro dışı tutulmalarının söz konusu olamayacağını bu sebeple de boş kadro olmaması dolayısıyla reddedilen atama talebinin hukuka uygun olduğuna karar verdi.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2014/4416

Karar No : 2017/494

Karar Tarihi: 31/01/2017

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar) : 1- Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili : Hukuk Müşaviri

2- Malatya Valiliği

Vekili :

İl Milli Eğitim Müdürlüğü - MALATYA

Karşı Taraf (Davacı) :

Vekili :

İsteğin Özeti : İdare Mahkemesince verilen 27/12/2013 günlü, E:2013/378, K:2013/1484 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Fatma Yaldız

Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava; .... ili, .....ilçesi .......İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapan davacının, 2013 yılı Şubat ayı özür durumuna bağlı yer değişikliği döneminde eş durumu özrü sebebiyle ..... il merkezine atanmak için yaptığı başvuru sonucu atamasının ....... ili, ....... İlçesi, ....... köyü İlkokuluna yapılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesi'nin 27/12/2013 günlü, E:2013/378, K:2013/1484 sayılı kararıyla; davacının eşinin .......Üniversitesi ....... Tıp Merkezi'nde araştırma görevlisi olarak görev yaptığı, söz konusu kurumun taşra teşkilatının bulunmadığı gibi davacının eşinin, araştırma görevlisi olarak yerine getirdiği görevi gereği davacının atandığı yere atanamayacağı, davacının yapmış olduğu yer değişikliği talebinin ise sadece hizmet gerekleri açısından değerlendirildiği, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 35. maddesinde yer alan hizmet gerekleri ve özür durumunun birlikte karşılanması temelinde bir değerlendirme yapılmayarak, Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan aile bütünlüğünün bozulmasına yol açacak şekilde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Ailenin korunması" başlıklı 41. maddesinde; "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar." hükmüne yer verilmiş; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72. maddesinin ikinci fıkrasında, yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde atamasının, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76. maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacağı belirtilmiştir.

657 sayılı Kanun'a dayanılarak Bakanlar Kurulu kararıyla kabul edilen ve 25/06/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesine Bakanlar Kurulu'nun 12/10/2000 günlü, 2000/1466 sayılı kararı ile eklenen 6. fıkrada "ilgili mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı ve emniyet hizmetleri sınıfına giren memurlar, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup subay ve astsubaylar, hakim ve savcılar ile bu Yönetmeliğin ek 1 inci maddesi kapsamına girenlerin görev süresiyle sınırlı olmak üzere atandıkları yere, memur olan eşinin atanmasında mevzuatı uyarınca yürürlüğe konulan norm kadro sayılarına ilişkin hükümler uygulanmaz." kuralı yer almıştır.

Öte yandan, 06/05/2010 tarihli ve 27573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle "Temel İlkeler" başlıklı 5. maddesinde; atama ve yer değiştirmelerde eğitim kurumlarında alanlar itibarıyla boş norm kadro bulunması ve yer değiştirmelerde öğretmenin hizmet puanına göre işlem yapılması ilkeleri belirlendikten sonra aynı Yönetmeliğin "Özür durumuna bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 35. maddesinde; "Öğretmenler, sağlık, eş ve öğrenim durumu özürleri nedeniyle özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilirler. Ancak bu özürler nedeniyle yer değişikliği istekleri, hizmet gerekleri ile özür durumlarının birlikte karşılanması temelinde değerlendirilir. İl içinde ve iller arasında yapılacak özür durumuna bağlı yer değiştirmelere ilişkin duyuru ve başvuruları birlikte alınır. Yer değiştirme suretiyle atamalar, öğretmenlerin tercihleri dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğü esas alınarak yapılır." hükmüne yer verilmiş, "Eş Durumu Özrü" başlıklı 37. maddesinde; öğretmenlerin bu özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için eşinin, atanmak istediği yerde sosyal güvenlik kurumuna bağlı olarak çalışması ve bu durumu belgelemesi gerektiği düzenleme altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; ........ ili, ................ ilçesi ............... İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni olarak görev yapan davacının, eşinin ...............Üniversitesi Tıp Fakültesi .............. Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yaptığı, bu nedenle 2013 yılı Şubat ayı özür durumuna bağlı yer değişikliği döneminde eş durumu özrü sebebiyle .............il merkezine atanma talebinde bulunduğu, atamasının .........ili, .............. ilçesi ................ köyü İlkokuluna yapılması üzerine ise atama işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda yer alan kurallar ve yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; T.C. Anayasasında da Devlet tarafından korunması öngörülen ailenin huzur ve refahının statü hukukuna tabi kamu görevlisi yönünden sağlanması amacıyla gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Esasen bir kamu görevlisinin eş durumu özrü nedeniyle atanma talebinde bulunması halinde, sadece eş durumu özrünün değil, hizmet gereklerinin de gözetilmesi statü hukukunun bir gereği olup, bu yönde bir değerlendirme, hizmet verimliliğinin sağlanması ve etkin bir yönetim için zorunlu bulunmaktadır.

Bu durumda, eşi anılan Yönetmelik maddesinde belirtilen sınıflar arasında sayılmayan ve sınıf öğretmeni olarak görev yapan davacının, .......... iline eş durumu özrü nedeniyle atanma talebinin, mer'i mevzuat uyarınca kadro durumuna bakılarak ve hizmet puanı sıralamasına göre yerine getirilmesi gerekeceğinden, davalı idare işleminde hukuka aykırılık, işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında ise hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesince verilen 27/12/2013 günlü, E:2013/378, K:2013/1484 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen (15) onbeş gün içinde Danıştay'a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2014/1472

Karar No : 2017/62

Karar Tarihi: 23/01/2017

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı / ANKARA

Vekili : Hukuk Müşaviri

Karşı Taraf (Davacı) :

İsteğin Özeti : Şanlıurfa İdare Mahkemesi'nce verilen 21/08/2013 günlü, E:2012/3565, K:2013/1766 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Aynur Üstünsoy Kaya

Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Dava, .......... ili, .............. Kız Teknik ve Meslek Lisesi'nde çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmeni olarak görev yapmakta olan davacının, eşinin ..........ili, ............. ilçesinde icra müdür yardımcısı olarak görev yapması nedeniyle 2012 yılı mazeret tayini döneminde, elektronik ortamda yapmış olduğu iller arası eş durumu mazeret tayini talebinin, eşinin görev yaptığı ..............ilinde tercihte bulunabileceği herhangi bir okul açılmaması gerekçe gösterilerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesi'nin 21/08/2013 günlü, E:2012/3565, K:2013/1766 sayılı kararıyla; zorunlu atamaya tabi olan ve icra müdür yardımcısı olarak görev yapan eşinin durumu gerekçe gösterilerek eş durumu mazereti gerekçesiyle yapılan iller arası eş özrüne dayalı atanma talebinin, mer'i mevzuat uyarınca kadro durumuna bakılmaksızın öncelikli olarak davacının eşinin görev yaptığı yere atama yapılmak suretiyle yerine getirilmesi gerekirken, yasal süresi içerisinde yapılan başvurunun elektronik ortamda tayin talebi yapılabilecek okul dahi gösterilmeksizin atanmak istediği ilde "...boş kontenjan bulunmadığı..." gerekçe gösterilerek reddine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde eşitlik, hakkaniyet ve hukuka uyarlık bulunmaması sebebiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

Davalı idare; usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürdüğü Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Kamu personeli açısından genel kanun niteliğinde olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır."; ikinci fıkrasında, "Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76. maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır."; beşinci fıkrasında ise, "Memurların atanamayacakları yerler ve bu yerlerdeki görevler ile kurumların özellik arz eden görevlerine atanabilmeleri için hangi kademelerde ne kadar hizmet etmeleri gerektiği ve yer değiştirme ile ilgili atama esasları Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir. Kurumlar atamaya tabi olacak personeli için bu yönetmelik esaslarına göre Devlet Personel Başkanlığının görüşünü almak suretiyle bir personel ve atama planı hazırlar. " amir hükümleri kurala bağlanmıştır.

25/06/1983 günlü, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin "Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarda Gözönünde Bulundurulacak Hususlar" başlıklı 9. maddesinin, son fıkrasında; "İlgili mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı ve emniyet hizmetleri sınıfına giren memurlar, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup subay ve astsubaylar, hakim ve savcılar ile bu Yönetmeliğin ek 1 inci maddesi kapsamına girenlerin görev süresiyle sınırlı olmak üzere atandıkları yere, memur olan eşinin atanmasında mevzuatı uyarınca yürürlüğe konulan norm kadro sayılarına ilişkin hükümler uygulanmaz." istisna hükümleri düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinin 4. fıkrasında "Öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarında uyulacak temel ilkeler, özür grupları, hizmet bölgeleri ve alanları, hizmet puanı ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." hükmü; Geçici 6. maddesinde ise, "Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin uygulanmasına ilişkin düzenlemeler bir yıl içinde yürürlüğe konulur. Bu düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükümlerine yer verilmiştir.

06/05/2010 günlü, 27573 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin, "Özür durumuna bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 35. maddesi, 1. fıkrasında; "Öğretmenler, sağlık, eş ve öğrenim durumu özürleri nedeniyle özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilirler. Ancak bu özürler nedeniyle yer değişikliği istekleri, hizmet gerekleri ile özür durumlarının birlikte karşılanması temelinde değerlendirilir." kuralı; 2. fıkrasında da; "İl içinde ve iller arasında yapılacak özür durumuna bağlı yer değiştirmelere ilişkin duyuru ve başvuruları birlikte alınır. Yer değiştirme suretiyle atamalar, öğretmenlerin tercihleri dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğü esas alınarak yapılır." kuralı öngörülmüştür.

Yukarıda belirtilen istisnai hükümler dışındaki mevzuat hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bir kamu görevlisinin eş durumu özrü nedeniyle atanma talebinde bulunması halinde, sadece eş durumu özrünün değil, hizmet gereklerinin de gözetilmesi gerekmektedir. Esasen bu yönde bir değerlendirme, hizmet verimliliğinin sağlanması ve etkin bir yönetim için zorunlu bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; davacının, ........... ili, ............ Kız Teknik Meslek Lisesi'nde Çocuk Gelişimi ve Eğitimi öğretmeni olarak görev yapmakta iken, eşinin 14/02/2011 tarihli kura kararnamesi ile ..............ili, ........... İlçesine İcra Müdür Yardımcısı olarak atanması üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2012 yılı özür grubu tayin döneminde eşinin görev yaptığı yere atanma istemiyle yaptığı başvurunun, .......... ilinde boş kontenjan bulunmadığından bahisle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu olayda, eşinin görev yaptığı........ ili, ....... ilçesine, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmeni norm kadro açığının bulunmaması ve tercih dışı da atanmak istememesi karşısında davacının naklen tayin talebinin, kontenjan yetersizliği nedeniyle reddine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmadığından, anılan işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Öte yandan, Mahkeme kararında yer verilen Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesinde sayılan bazı meslek gruplarının yerine getirdikleri hizmetin niteliği, görev yerleri ve yer değiştirmelerine ilişkin esasların farklı olması nedeniyle Anayasa'da ve 657 sayılı Yasa'da öngörülen yer değiştirmelerde aile birliğinin sağlanabilmesi açısından eşlerinin atanmalarında engel olabilecek olan norm kadro uygulamasında, norm kadro sayılarına ilişkin hükümlerinin uygulanmaması suretiyle norm kadro dışı tutulmaları düzenlenmiş olup, davacının eşinin anılan; eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı ve emniyet hizmetleri sınıfına giren memurlar, Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup subay ve astsubaylar, hakim ve savcılar meslek gruplarında görev yapmadığı da açıktır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi'nce verilen 21/08/2013 günlü, E:2012/3565, K:2013/1766 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararı ile dayandığı gerekçe hukuk ve usüle uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden bulunmadığından, temyiz talebinin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber